-Neden survivor ?
Yapmış olduğum spor dalında, varabileceğim son nokta Olimpiyat.Yarışmayı çok seven biri olarak Olimpiyattan sonra yarışabileceğim en büyük platform survivor’dı.
-Zeyna demek doğru olur size ne dersiniz?! Bu kadar dayanıklı olmanın formülü nedir?
Spor hayatım boyunca hiçbir zaman sadece antrenmanlarımla ilgilenemedim. Antrenmanın yanı sıra ev, çocuk,okul,kondisyonerlik yaptım.zannediyorum bu tempo beni bu kadar dayanıklı yaptı.
GÖZÜ KARAYIM
-Heptatlonda yarışan biri olarak survivor oyunları biraz hafif mi geldi size ne?
Engel koşmaya başlamadan önce Heptatlon branşında ülkemi temsil ettim.Fakat hiçbir zaman Heptatlon antrenmanı yapmadım.Komik ama bir çok branşı yarışma içinde öğrendim.Oyunlarda birazda olsa başarılı olabildiysem eğer,heptatlon yaptığım için değil, biraz gözü kara birazda yeni gördüğüm bir şeye çabuk adapte olduğumdan diye düşünüyorum.
-Onca haftadan sonra çeyrek finalde elendiğiniz ilk an ne düşündünüz?
Etrafımdaki herkes çok fazla üzüldü ve beni teselli etmeye çalıştılar.Ama ben ısrarla üzgün değilim dedim çünkü gerçekten üzülmedim.Biz 4 başarılı finalisttik ve kimin oy potansiyeli varsa o kazanacaktı.Önemli olan her zaman Kıbrıs’tı benim için ve hedefime ulaşmanın mutluluğunu yaşadım.
GÜÇLÜ ERKEKLERİ BİRAZ DAHA ÇOK SEVİYORLAR
-Toplumumuz güçlü kadınları neden sevemiyor?
Toplumumuz bence güçlü kadınların seviyor ama güçlü erkekleri biraz daha çok seviyor olabilir.
O KURU AĞAÇ SIRDAŞIM OLDU
-Geride bir evlat bırakarak geldiniz zor olmadı mı?
Survivordaki sınavım Ali’ydi.Ormanın içindeki yere yıkılmış kuru ağacın dili yok!Saatlerce ağlardım orada.Çok destek gördüm oradaki kardeşlerimden ama beni üzgün görmeye dayanamazlardı.O yüzden o kuru ağaçtı Survivordaki sırdaşım!..Geceleri hep aynı hayalle yattım.Ali uyurken sessizce yanına yatıp,sabah o uyanmadan yanından kalkarmış gibi düşünmeye çalıştım hep.Allah hiç kimseyi evladından ayırmasın ama, evladı için yapması gerekenler varsa da, o gücü versin.
-Ajitasyon yapsanız finali görürmüydünüz sizce?
Ajitasyon hiçbir zaman tarzım olmadı.Ben derdimi sıkıntımı anne babama bile söylemeyen bir insanım.Hatta survivordan önceki sorunlarımı ailem gazetelerden öğrendi.Finale giden her yol mubah deseydim eğer,sadece sebeplerini anlatmam yeterdi.Ancak survivor 5 ay ama ömür uzun…
-Survivora gelenlerin hep bir hikayesi vardır sizin ki nasıl bir hikaye idi?
Benim hikayem anlatılmaması gerekenlerden Ancak müthiş bir zamanlama
-Survivor yarışması yeni kapıların anahtarı gibidir.Sizin elinizde şu an hangi anahtarlar var o fırsat kapılarını aralamak için!
Evet survivor yeni kapıların anahtarı,ancak çok fazla yeni kapılar değil de kendi işimin peşinde huzurlu bir hayat istiyorum.
ÇUKURA DÜŞMEMEK İÇİN MÜCADELE VERDİM
-Siz aslında pek çok şeyi geride bırakarak bu yarışmaya geldiniz en önemlisi bir evliliği noktaladınız bunun psikoloji ile yarışmak zor olmadı mı?
Çok yorgun günlerden çıkıp gittim adaya.Beynim ve kalbim çok yorgundu.Ancak survivorda kendimi tedavi ettim.Yarışmak, savaşmak kendimi bambaşka dünyalara attım.Etrafında dolaştığım çukura düşmemek için mücadele verdim ve kazandım.
-Sizi en çok kim zorladı?
Performans olarak Elif’le mücadele etmeyi sevdim.O iyi bir yarışmacı ve zaman zaman birbirimizi zorladık!.
-Yarışmada en çaresiz hissettiğiniz an bitti bu iş dediğiniz an var mı?
Her iletişim ödüllü oyun, çaresizliğimin resmi oldu.Kaybetme korkusuyla her iletişim oyununda hem ben bittim hem de zaman zaman arkadaşlarımı bitirdim, istemeden…
O ELEŞTİRİYE ÇOK KIRGINIM
-Sosyal medyada eleştirildiniz kadın yarışmacılar yerine erkeklerin yanında olduğunuz için buna ne açıklama getirirsiniz?
Bu eleştiriye çok kırgınım.Ben kadın-erkek değil,kardeş-dost diye baktım adadaki herkese!Biz bir grup oluşturmak için yola çıkmadık.Zamanla karakterlerimizin uyduğu ,birbirimize iyi geldiğimiz için abla kardeş olduk.Şundan da çok eminim ki Elif bizim takımımızda olsaydı en iyi arkadaşlarımdan birisi olurdu.Her zaman böyle hissettim.
-Bir önceki survivordaki Nagihan Karadere ile kıyaslandınız hep sizce hanginiz daha başarılıydı?
Merve Aydın bir efsane olduğu için Nagihan, Nagihan bir efsane olduğu için ben tercih edildim.Efsanenin büyüğü küçüğü olmaz .İkisi de benim gözümde çok başarılı ve survivor’ın hakkını verenlerden.Bizi izleyenler kıyaslama yapabilirler ama ben “en iyiyim “ demedim hiçbir zaman,bunda da diyemem.Tüm zamanların survivor performans listesindeki birinciliğime bile şaşıran biriyim ben.
-Allstar’ın en favori adaylarındansınız böyle bir yarışta kimlerle rakip olmak size zevk verir?
Allstar eminim ki çok sert geçecektir.Tabiki efsanelerle birlikte olmak isterim.Hem seyri güzel hem de yarışması güzel olurdu.
HAYATIM TEK CÜMLELİK
-Hayatınızda açılan yeni sayfaya 3 cümle yazın desem!
Hayatımdaki yeni sayfada 3 cümle çok bana çünkü, tek bir cümlede hayatımın hepsi var….
Ali , huzur, mutluluk, güven, yuva,sabır… her şey!
-Sema sert katı ve soğuk bir kadın gibi duruyor dışarıdan bu sizin zırhınız mı?
Survivorda karşılaştım sert, katı ,soğuk kadın cümleleriyle…Tüm camiamız , öğrencilerim , arkadaşlarım ve ailem hiçbir şeye tepki göstermemin ve her şeye gülmemim bir hastalık olabileceğini bile söylerler.Ama işimi yaparken de hakkını vermek isterim.Ben yarışırken savaşçı olmalıydım ve yakışanı yaptım.
SURVİVOR İLE RÜYADAN UYANDIM
-Yarışma sonrası pişmanlıklarınız oldu mu?Keşkeleriniz!
Yarışma bana yakın çevremin bildiği ancak kimsenin bilemeyeceği bir şey kazandırdı.Survivor sayesinden içinde bulunduğum rüyadan uyandım.Allahın işi işte olmadık bir an olmadık bir belge ile hayatım değişti.O yüzden iyiki gitmişim ve o havayı solumuşum.Keşke demeyi sevmiyorum,varsa bir hatam mutlaka sonucunun bana bir dersi vardır ki yapmışımdır.
-Sosyal medya ile aranız nasıl?
Sosyal medyada zaman zaman paylaşımları oldu.Yarışmada anlaşılmasa da biz eğlenceli bir aileyiz ve bunu paylaşım eğleniyoruz.Bunu dışında da işini yapan biri olarak çokta vaktim olmuyor sosyal medya için.
-Yarışma boyunca iyi bir kitleye sahip oldunuz onlarla bir araya gelmeyi düşünüyor musunuz?
Sahip olduğum kitlenin adadayken farkında değildim açıkçası.Gerçektende ben ünlü değilim çünkü! Ben çalışan , antrenman yapan, sürekli mobilyalarının yerini değiştiren,badana boyasını ve duvar kağıdını kendi yapan bir kadınım ve hiç alışık olmadığım bir durum içindeyim.Bu yüzden herkesten daha da mutluyum çünkü beni seven insanlar olmuş.Öyle ki bazen duyuyorum yanıma gelmeye çekinip gelemeyen teyzelere, siz zahmet etmeyin değip ben gidiyorum yanlarına mümkün olduğunca bana değer verenlere iki katını vermeye çalışıyorum.
Son sorum amaçlarınız? İle araçlarınız nedir?Başarıya giden yolda duruşunuz nasıldır?
Hayattaki tek amacım,hiç kimseye muhtaç olmadan oğlumla huzurlu bir hayat yaşamak.Her gün ettiğim duadır bu!...Tek aracım ise çalışmak.Genelde beni tanıyan insanların “ nasıl dayanıyorsun bu kadar çalışmaya” dedikleri insanım ben.Çalışmaktan ve dua etmekten başka yapacak hiçbir şeyim yok!Büyük hayalleri olanlardan olmadım hiçbir zaman…Her ne olursa olsun,basit bir hayat içinde güçlü olmaktır duruşum.Zaten güçlü olmayan kadınların ,hiçbir şeyde şansı olmadığını çoktan öğrenenlerdenim.
Röportaj: Funda Erkoç