Siyaset alem bir dünya.
Kimini adam değilse adam yapıyor, kimini adamsa adamlıktan çıkarıyor.
İzmir yerel siyasetinde önümüzdeki günlerde bu tür değişimlere çok ama çok tanık olacağız. Aday adayı iken, sanki şehrin, ilçenin sahibi gibi ortalıkta dolaşan, hava desem değil, civa desem değil, girdiği kimlik bunalımı içinde kendisine bir yer açmaya çalışanların haline acıyarak bakıyorum.
Daha neler çıkacak neler. Daha neler yazacağım bu süreçte, kimbilir neler.
Şu an Çiğli çok gündemde.
CHP'nin mutlak kazanacağının düşünüldüğü ilçelerden birisi.
Daha şimdiden 20'den fazla kişi, 'bu ilçede belediye başkanı ben olmalıyım, en iyi belediyeciliği ben yaparım' diyerek ortaya çıkmış vaziyette.
Tabiri caizse, garanti başkanlığın peşine düşen düşmüş, eskilerin kısa ve öz anlatımında dediği gibi ipini koparan aday adayı olarak ortaya çıkmış.
İpini koparan deyişini umarımn yanlış anlayan olmaz. Olan olursa Türk Dil Kurumu Özdeyişler sözlüğünü baksın, kendini benim söylemediğim başka bir sıfatla tanımlamaya kalkmasın.
Bu ipini koparan aday adayları içinde birisi var ki, bu tam koparmış gibi sanki.
Onda ip, mip kalmamış gibi.
Yıllarını İstanbul'da geçirmiş, İzmir'in tarihi yerlerini ve güzelliklerini daha göremeden ayağının tozuyla Çiğli Belediye Başkanlığı'na, CHP'dan aday adaylığını koymuş.
Cemal Doğan, inşaat mühendisi, Bakırköy İşadamları Derneği Yönetim Kurulu üyesi. İstanbul'u avucunun içi gibi bilen birisi.
Aynı Cemal Doğan, inşaat mühendisi, İzmir'de herhangi bir STK üyesi değil, İzmir'i, Çiğli'yi dipsiz bir kuyu gibi bilmez.
Bilmez bilmesine de, Çiğli Belediye Başkanı ben olmalıyım diye ortaya çıktı.
Çıkmasında siyasetten bir aykırılık yok, Yüksek Seçim Kurulu'na göre de bir sakınca yok, CHP'ye göre de hiç bir engel yok. Ama Çiğli'de yaşayan vatandaşlar için bırakın engellemeyi, olmasını gerektirecek ciddi bir durum yok.
Geçen sosyal medya hesabından güzel fotoğraflar paylaşmış. Belli ki, şirketinin içindeki insanlarla bir halı saha maçı planlamış. Yapmışlar, oynamışlar.
O da takım elbisesiyle topla orta sahada bir poz vermiş, bir de ayıp olmasın yazdıklarımızı görenlere dercesine, takım elbise topa şöyle bir vurmuş.
Vurmuş ama gol olmuş mu ?
Sayın Cemal Doğan, İzmir, Çiğli halı saha gibi değildir. Takım elbiseyle halı sahada topa vurmanızı, içinizdeki futbol sevgisine olan özlemimiz olarak algılar ama, Çiğli'den aday adayı olmanızı, belediye başkanlığı yapabileceğiniz, Çiğli'ye sevdiğiniz olarak algılamaz.
Bu arada İzmir'i, İzmirliyi tanıyan birisi olarak küçük bir tiyo vereyim: İzmirli vurursa kesin gol olur.