TALHA’YI GÖRDÜM! TÜRKİYE’Yİ GÖRDÜM!

Ali Eyce yazdı...

Yaşadığım canlı bir olay bu yazıyı yazmama neden oldu.

Oturuyoruz, üç, beş kişi bir masanın etrafında ve günün, ekonominin geleceğine dair salvolar yapıyoruz.

Ne olur, ne olmaz gibisinden.

Karamsarlık diz boyu olsa da, diz boyunu geçecek kadar da umutlar dönüyor masanın etrafında.

Derken tam konunu ortasında bir genç geliyor masanın yanına kadar.

Elinde dağıtmaya aldığı bir top ilan broşür ile.

Bizler ona bakarken o bize baktığı gibi lafa giriyor, ‘Bu işletmenin sahibi veya müdürü varsa onunla görüşmek istiyorum” dedi.

Yaşının 13-15 arası olduğunu tahmin etmesek, işletmeyi satın almaya gelmiş veya işletmeyle ilgili bir takım talepleri, sorunları anlatmaya gelmiş birisi diyeceğiz ama değil.

Aramızdaki işletme sahibi ‘Benim işletme sahibi’ diyemedi.

Hepimiz şaşkınlık içinde kendisine bu kadar özgüveni olan genç çocuğun bir sonraki cümlesini, ne istediğini merak ederek ona bakıyorduk.

O özgüven içinde, hepimizin yüzüne tek tek bakan genç çocuk, işletme sahibini tahmin etmekte de güçlük çekmedi, ‘Siz işletme sahibisiniz sanırım’ diyerek işletme sahibi arkadaşımızın yanına oturuverdi.

O anda dedim ki, bu çocuk cebinden dolarlar çıkartıp, burayı satın almak için pazarlık yaparsa hiç şaşırmayacağım.

Derken işletme sahibiyle iletişimi geçti bile.

Elindeki güzellik salonu broşürlerinden verirken, ilanının dağıttığı güzellik salonunun yaptığı işleri, tanınmışlığını da bir dizi cümle ile anlatmaya başladı.

Hepimiz pür dikkat onu dinliyorduk.

Ama kurduğu cümlelerden çok onun pazarlama tekniğini, konuşma yeteneğini ve üstün pratik zekâsını takip ediyorduk.

Derken, annesine ve babasını yük olmamak için, yolda bulduğu ilanla gittiği güzellik salonundan bu ilan broşürlerine dağıtma işini aldığını da hayat hikâyesinden öğrendik.

Lise okuyordu. Gelecekteki hayali ise iyi bir pazarlamacı olmak.

Bize göre tam pazarlamacı olmuştu ama eğitim şart!

Ailesini de o kısa sürede tanıdık, babası aşçı, annesi ev hanımı, iki ablası var, birisi İngiltere de psikolog, diğeri sosyolog.

Ailesinin maddi ve manevi olarak yeterliliği ortadaydı. Yani genç arkadaşımız, ekmek parası için ilan dağıtın değil, sevdiği bir işi yaparak, kendine iş alanı ve maddi imkan yaratan, özgür düşünceli, genç bir girişimciydi.

Derken konular arka arkaya geldi ve sonuçta işletme sahibi en az bizim kadar etkilendiği Talha’ya önce ilan işlerini verdi ve sonrası için işletmesinden pazarlama personeli olarak çalışıp, tecrübe kazanması için imkân tanıma şansını verdi.

Her şey, yaklaşık yarım saat içinde oldu.

O girişkenlik, o pazarlama gücü ve o özgüven, 13 yaşındaki lise öğrencisi Talha’ya yeni bir iş, yeni bir çalışma alanı ve yeni dostluklar kazandırdı.

Talha’yı gördük, hepimiz heyecanlandık.

Onda Türkiye’nin geleceğini gördük.

Yolun açık olsun genç dostum!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri