Tan Urla'da Ege'nin köy yaşamını modern mimariyle harmanladıklarını kaydeden Sayın, “Hızlı ve gösterişli bir dünyada modern, sade ve kendinizi ait hissedebileceğiniz doğal bir yaşam sunuyoruz. Daha önce denenmemiş olan bir konsepti projemiz sayesinde İzmir, Ege ve dünyayla buluşturuyoruz” dedi.
MODERN KÖY YAŞAMI
Projede Ege'nin köy yaşamını yansıtan özel tasarımlara imza attıklarını dile getiren Nevzat Sayın, “Ege, kendi halinde, sakin bir akışı bulunan yaşam imkanı sunar. Bizden önce yapılmış olanlar gibi yapıp yine de farklı bir şeyleri ortaya koymaya özen gösterdik. Bir Ege köy yerleşkesi dokusunu nasıl oluştururuz? Dışarıdan gelen insanlar ilk neyle karşılaşmalı? Alışveriş ve ticari alanlar nasıl konumlanmalı? gibi soruların araştırmasını yapmak için Urla'da 16 köy gezdik. Çevredeki gerçek köylerin hava fotoğraflarıyla örtüşen, bölgenin gerçek dokusunu ve ruhunu yansıtan bir planlama yaptık. Bademler geometrik olarak karşımızda olduğu için bize daha çekici geldi. Bademler Köyü, gerçekten tiyatrosu, kültür merkezi, çocuk müzesi ve sinemasıyla aydınlık ve örnek bir yaşantıya sahip. Tan Urla'da aslında Bademli köyünün modernize edilmiş bir kopyası” diye konuştu.
İNSANLAR BÖLGEYLE BÜTÜNLEŞECEK
İnsanların duvarlar ardında kalmadan, bölgeyle bütünleşmelerini istediklerini kaydeden mimar Nevzat Sayın, şunları söyledi: “Site sakinlerinin bölgeyle bütünleşebilmeleri için alışveriş ve çarşı merkezini sitenin ortasına değil yola yakın bir yere konumlandırdık. Çevre insanların da buranın atmosferine dahil olmasını istiyoruz. Gerçekten yaşayan bir modern köy ortamı sunacağız. Burada bir nizamiye kapısının ve yüksek duvarların ardında kendinizi kapalı bir kutuda gibi hissetmeyeceksiniz. Proje coğrafi yapısı itibariyle engebeli bir arazi üstünde. Köy evleri her ne kadar ilk bakışta birbirine benzese de yakından incelendiğinde aslında farklıdır. Biz de aynı yerde farklı konut tiplerini buluşturmayı ve çeşitliliği artırmayı hedefledik. Dolayısıyla gerçek köy yaşamında olduğu gibi her evin kendine özgü bir konumu ve duruşu olacak. Urla aynı zamanda önemli bir gastronomi merkezi. İnsanlar burada rezervasyonla yemek yiyecekleri mekandan tutun da kahve, çay ve boyoz keyfi yapabileceği yerlere kadar farklı alternatiflerden yararlanabilecek. Ortak alanların, sosyal donatıların olduğu; sadece sloganlarda kalmayan yani gerçekten yeni bir yaşam imkanı sunacak özel bir projeyi hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz”
BÖLGEYE DEĞER KATACAK
Projenin temellerini Nisan ayı sonunda atmaya hazırlandıklarını belirten Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer gerekli tüm izinler ve prosedürleri tamamlayarak ruhsat başvurusunda bulunduklarını söyledi. Tanyer şu bilgileri verdi: “Mimar Nevzat Sayın'ın projenin başında belirlediği prensiplerden ve tasarımlardan taviz vermiyoruz. Binaların iç tasarımlarında da aynı özeni gösteriyoruz. Satış ofisini de tamamladık. Ada bazında, batı parselinden başlayarak ilk kazmayı Nisan ayı sonunda vurmayı istiyoruz. Tan Urla, yarımadaya açılan bir kapı üzerinde bölge gelişime çok açık. Seferihisar, Sığacık Körfezi, Azmak Koyu, Çeşme ve Kuşadası aksına da çok yakınız. Proje 20 bin metrekarelik ticari alana sahip. Tan Urla'nın tüm bölgeye yeni bir renk katacağı ve çekim merkezi olacağı kanaatindeyiz. Toplam 36 ay inşaat süresi olacak fakat daha erken bitirmeyi planlıyoruz. 300'e yakın anahtar teslim edeceğiz. Bankalarla kredi anlaşması imkanı da sunacağız. Projemize hem yurt genelinden hem de yurt dışından yatırımcıların yoğun ilgisi var”
DONATILARIYLA DİKKAT ÇEKİYOR
Proje içerisinde gastronomi de öne çıkacağını vurgulayan Tanyer, “Tan Urla'da şef restoranları, yöresel yemekler sunan restoranlar, sağlık merkezi, spor salonu olacak. Hem siteye hem de bölge geneline hitap edecek. Sosyal etkinlikler, toplantı ve gösterilerin yapılabilmesi için bir köy meydanı olacak. Çeşitli ihtiyaçları karşılanması için sağlık merkezi, eczane, el sanatları, terzi, ayakkabı tamircisi, kreş ve petshop gibi dükkanlar da olacak. Yeşil alanlara ve hobi bahçelerine de özel bir önem verdik. Peyzaj ve ziraat mühendisleriyle birlikte karar vererek bölgenin bitki yapısını da düşünerek hangi kuşların yöreye gelmesini istiyorsak, böceğin sevdiği bitkiyi dikeceğiz. O böceği seven kuş gelecek.” ifadelerini kullandı.