Tarım ve Orman Bakanlığı, Mandalya körfezinde faaliyet gösteren balık çiftliklerinin gerekli bütün iş ve işlemlerini tamamladıkları ve yerine getirdikleri için yetiştiricilik izni aldıklarını belirterek, ruhsatı bulunmayan hiçbir tesisin faaliyette bulunmasının mümkün olmadığını ve tesislerin çevreyi kirlettiği iddiasının tamamen asılsız olduğunu bildirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığından Bodrum’daki Mandalya Körfezi’nde yer alan balık çiftlikleri konusunda basına yansıyan iddialarla ilgili olarak yapılan açıklamada, “Su ürünleri yetiştiricilik tesislerinin kurulmasına yönelik iş ve işlemler, ilgili mevzuatlarda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yürütülmektedir. Aynı zamanda denizlerde su ürünleri yetiştiriciliği yapan tesislerin ruhsat işlemleri, ilgili Bakanlıklar ile diğer kurum ve kuruluşların olumlu görüşleri alınarak yapılmaktadır. Çevresel Etki ve Değerlendirme (ÇED) olumlu raporu alınmadan hiçbir su ürünleri yetiştiricilik tesisinin kurulmasına kesinlikle izin verilmemektedir.İddialara konu Mandalya körfezinde bulunan tesislerin bulunduğu Milas ve Bodrum yetiştiricilik alanları için 2007 yılında olumlu ÇED raporu verilmiştir” denildi.
Ruhsatı bulunmayan hiçbir tesis faaliyette bulunamaz
Su ürünleri yetiştiricilik tesislerinin kıyıdan uzaklık, derinlik, akıntı hızı ve çevresel koruyucu tedbirler gibi kriterler dikkate alınarak bilimsel kuruluşlar ile 12 ilgili kurumun olumlu görüşleri doğrultusunda ruhsatlandırıldırıldığının kaydedildiği açıklamada, “Mandalya körfezinde faaliyet gösteren balık çiftlikleri de; gerekli bütün iş ve işlemlerini tamamladıkları ve yerine getirdikleri için yetiştiricilik izni almışlardır. Ruhsatı bulunmayan hiçbir tesisin faaliyette bulunması mümkün değildir. Tesislerin çevreyi kirlettiği iddiası tamamen asılsızdır. Muğla ilinde su ürünleri yetiştiriciliği için tespit edilen alanlar, sayı ve kapasiteleri itibariyle çevresel hassasiyetler doğrultusunda koruma ve sürdürülebilirlik ilkesi dikkate alınarak belirlenmiştir. Ayrıca mevzuat gereği bu tesislerin denetimleri ve bulundukları deniz alanına ait su analizleri düzenli olarak yapılmaktadır. Bu noktada su ürünleri yetiştiriciliğinde ülkemiz, diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında çevre hassasiyeti en yüksek korumacı ve uygulamalara sahip ülkelerin başında gelmektedir. Ayrıca yetiştiricilik tesislerine ait kafeslerin kapladığı deniz yüzey alanları, toplam deniz alanına oranlandığında ekosistemi etkilemeyecek düzeydedir” ifadelerine yer verildi.
Çiftliklerdeki balıklar her türlü hijyen, sağlık ve çevre şartlarına uygun olarak yetiştirilmektedir
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Bakanlığımız tarafından ruhsatı olmayan hiçbir firmanın yem üretimi yapması mümkün olmadığı gibi firmalar tarafından üretilen yemler, özellikle içerikleri itibariyle sürekli olarak kontrol edilmektedir. Ülkemizde balık yetiştiriciliği yapılan işletmeler ve bu işletmelerde kullanılan yemler de mevzuat hükümlerine uygunluğu bakımından denetlenmektedir. Bu denetimler, ülkemizin resmi kurumlarının yanında bağımsız uluslararası kalite ve sertifikasyon kuruluşlarınca da yapılmaktadır. Aynı zamanda ülkemizde üretim yapan firmaların yetiştirdiği balıklara, Uluslararası Kalite Enstitüsü tarafından son yıllarda dünyanın en kaliteli balıkları ödülleri verilmektedir. Ülkemiz genelindeki bütün balık çiftliklerinde kullanılan yemler ve yetiştirilen balıklar, her türlü hijyen, sağlık ve çevre şartlarına uygun olarak üretildiğinden balıklarımızın büyük bir bölümü başta AB ülkeleri olmak üzere 80 farklı ülkeye ihraç edilmektedir. İlgili mevzuatlar çerçevesinde faaliyetlerini yürüten, Bakanlığımızın her tür denetimine tabi olan ve gerek kaliteli üretimleriyle gerekse de yaptıkları ihracatlar ile ülkemiz tarımına ve ekonomisine ciddi katkılar sunan bu çiftliklerimiz, ülkemizin yüz akı işletmeleridir. Dolayısıyla sadece bu bölgemizdeki değil ülkemizin diğer yerlerinde üretimde bulunan su ürünleri yetiştiricilik tesislerimizle ilgili asılsız iddialara itibar edilmemesi önem taşımaktadır.”