Cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan ve yaşadığı gelecek kaygısından dolayı yaşamına son veren Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara’ya ait notta, “Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum. Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım” ifadeleri yer aldı.
Tarkan'ın açıklaması ise şöyle:
Enes Kara'nın intihara sürüklenip hayatına son vermesine ne kadar üzüldüğümü anlatamam.
Ne yazık ki Enes Kara'nın durumunda olup korku içinde, baskı altında yaşayan, yaşam sevincini ve umudunu kaybetmiş, çaresiz binlerce genç var ülkemizde.
Ey analar babalar! İş işten geçmeden çocuklarınızın duygu ve düşüncelerine hassasiyetle, sevgiyle kulak verin, koşulsuzca yanlarında olun. Özgür iradelerine, istek ve seçimlerine saygı duyun. Önceliğimiz onların mutluluğu olmalıdır.
Yaşadıkları hayat onların hayatıdır. Çocuklarınız ne sizin malınızdır ne de size aittir. Onlar, biz anne babalar vesilesiyle dünyaya gelmiş özgür ruhlardır. Çocuklarınızın ışığını söndürmek yerine bırakın o ışıkla aydınlatsınlar yüreklerimizi.
Unutmayınız ki asli görevimiz çocuklarımızı korumak, kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir."