İşçilerin beklediği taşeron yasasının KHK ile getirilmesinin emekçileri, TBMM'yi ve sendikaları yok saymak anlamına geleceğinin ifade edildiği basın toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli AĞBABA açıklamalarda bulundu.
Ağbaba açıklamasın da şunları söyledi;
Dün öğrendiğimize göre hükümet taşeron işçilere kadroyu, çıkacak bir KHK ile vermeyi planlıyor.
1 milyona yakın insanın umut bağladığı, aileleriyle birlikte 5 milyona yakın insanın geleceğini etkileyecek bir konudan bahsediyoruz.
Yıllardır, bugün yarın veriyoruz denilen ve bir büyük beklentinin oluştuğu, sözlerin verildiği, Başbakanların verdiği sözlerin dahi tutulmadığı bir konudan bahsediyoruz.
Böyle hayati bir meselede, “Biz yaptık oldu” diyip, KHK’yla çıkarıp kaçmak yok.
1 milyona yakın kişi bekliyor. Ama duyumlarımıza göre anca 250 bine yakın kişi yararlanacak. KHK’da kapsamın daha da geriye düşmesinden endişeliyiz.
Bu Meclis’in çatısı altında, taşeron işçilere kadro verilmesine Hayır diyecek bir tek milletvekili yok. O zaman neden KHK ile Meclis’ten kaçırılmak isteniyor?
Bunun nedeni, taşeron işçilere ayrımsız şartsız kadro talep eden bizler varken, iktidarın kendi istediği az sayıda kişiye kadro verme çabasıdır. Bu kaçak güreş, Meclis’te tartışma yapılmasın diyedir.
Buraya 3 konfederasyonun temsilcilerini, TÜRK-İŞ’i, HAK-İŞ’i, DİSK’i çağırıp, taşeron işçi derneklerini çağırıp, bunların taleplerini dinlemeden olmaz.
Sizden kadro bekleyen işçilerin sorunlarını çözmeden, belediyedeki taşeron işçiyi kadrodan mahrum bırakarak, gerçek bir iş güvencesi yaratmadan olmaz.
İşine geldiği zaman kedi yavrusu gibi işçiyi kapının önüne koyma riski olan bir düzenlemeye, CHP olarak evet dememiz mümkün değildir.
Çok açıkça söylüyoruz. İKİ ELİMİZ YAKANIZDADIR!
Bu meselede, işçi konfederasyonları düzenlediğimiz Taşeron İşçilik Çalıştayında birçok talepte ortaklaşmıştır. Şimdi bu konfederasyonların taleplerini dinlemeden, bu düzenlemeyi geçiremezsiniz.
OHAL, terörle mücadele için ilan edilmiştir. KHK yetkisi, taşeron gibi sorunda kullanılarak istismar edilemez, bu düzenleme anayasaya aykırı bir biçimde ortada bırakılamaz.
Bu KHK ile ilgili, mağdur kesimlerin başvuruları olursa, istenmeyen sonuçlar doğabilir, Anayasa Mahkemesi’nden dönebilir.
Belki de tavşana kaç tazıya tut denilerek işçilere büyük bir kumpas kurulmaktadır.
İşçileri dinleyin, taşeron işçisini dinleyin, onların tamam dediği teklif, Meclisten 1 saat içinde alkışlarla geçsin.
Ama işçilerin itiraz ettiği bir şeyi, Mecliste, kamuoyunda tartıştırmayalım derseniz, iki elimiz yakanızdadır. Eğer bu KHK ile gelirse, işçiye verilmiş en önemli söz tutulacakken, işçiye atılmış en büyük kazık olacaktır.
15 yıllık bir beklentiyi, 15 günlük bir tatile feda etmeyin.
Siz gidecekseniz, yurtdışında yılbaşı tatiline, kayağa gideceksiniz, rahatsınız. Ama karda kışta güçlük çeken taşeron işçilerin gelecek hayalleriyle oynamayın.
Gelin, bu Meclisi tatile sokmadan ilgili komisyonu çalıştıralım, işçinin, emekçinin Evet dediği şeyi bu hafta sonu geçirelim. Bu devlet sözüdür, bu ayıbı hep birlikte ortadan kaldıralım.
Taşeronu, KHK ile çıkarmak demek, işçiyle de, Meclisle de Anayasayla da alay etmek demektir, kavga etmek demektir.
KHK, FETÖ’ye karşı kullanıldığında meşrudur, işçinin sesini kesmek, tepkisini dindirmek, grev engellemek için kullanıldığında ihanettir, felakettir, rezalettir. Ben buradan, AKP’yi bir çoğunu kendisi yerleştirdiği taşeron işçilere de şikayet ediyorum. Sana verilen sözü burada tutmuyorlar, seni kandırıyorlar. Bir iktidarın utanması olur.
Geçtiğimiz hafta altını çizdiğimiz 5 maddeyi buradan tekrar hatırlatıyorum.
Yapılacak düzenlemenin kimleri kapsayacağı belirsizdir. Düzenleme kamudaki tüm taşeron işçileri kapsamalıdır! Mevsimlik işçiler ile 4-c’li personel de kapsama alınmalıdır.
Taşeron işçilerin kamuya alınmasında çeşitli koşullar uygulanacağı açıklanmıştır. Taşeron işçilerin tümüne kayıtsız, şartsız kadro verilmelidir!
Yerel yönetimlerde çalışan işçilere farklı bir model öngörülmektedir. Yerel yönetimlerdeki taşeron işçiler de kadroya geçirilmelidir.
Taşeron işçilerin hangi hak ve ücretlerle kamuya geçirileceği belirsizdir. Kamuya geçişte ücret ve hak adaleti sağlanmalı; taşeron işçilerin birikmiş ve kazanılmış hakları korunmalıdır.
Taşeron işçilerin kamuya alınması süreci sürüncemede bırakılmamalı, siyasi rant aracı haline getirilmemelidir. Taşeron işçiler en kısa sürede kadroya alınmalıdır.
Bunlar bizim kırmızı çizgilerimizdir. Eğer işçilerin ortak talepleri de olan bu hususlar göz ardı edilirse, taşeron işçisinin sorunu çözülmemiştir demektir.