Ayrıca, seyahate çıkış amacında yüzde 8,5 ile gezi, yüzde 10 ile de sağlık yer alıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı Öğretim Görevlisi Edit Habif, seyahat edenlerin çoğunlukla konaklama işletmesinde kalmak yerine arkadaş ya da akraba evinde konaklamayı tercih ettiğini belirterek, “Turizm işletmeleri değerlendirilirken; ulaştırma, konaklama, yiyecek-içecek, seyahat ve rekreasyon işletmeleri göz önünde bulundurulmalıdır. TÜİK verileri, kısıtlı bütçesi olan turistin harcamalarını konaklama işletmesi yerine yiyecek-içecek ya da ulaştırma gibi diğer turistik işletmelere yönelttiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır. 2017 yılı birinci çeyreğinin ocak, şubat ve mart aylarını kapsıyor. Bu dönemde okulların yarıyıl tatilinin uzun seyahatler planlamak için olanak sağlıyor. Geçen yılın birinci çeyreği ile kıyaslandığında bu yıl turistlerin yurt içinde seyahat başına yaptıkları ortalama harcamanın yüzde 20 oranında arttığı da görülüyor” dedi.
"Bayramlar birleştirilebilir"
Bu ayın son haftasında gerçekleşecek 30 Ağustos Zafer Bayramı ve hemen ardından Kurban Bayramı’nın ülke ekonomisi ve turizmi açısından fırsat olduğunu vurgulayan Habif, şunları söyledi:
“Yazın son günlerindeki bu bayramlar ülke ekonomisi ve turizmi açısından fırsata dönüştürülebilir. Bu iki bayramın birleştirilmesi durumunda seyahat etmek isteyenler 10 günlük bir plan yapabilir. Böylece üçüncü çeyrekte, birinci çeyrekte ulaşılan uzun geceleme sayısına ulaşılabilir. Hatta bu rakamların üzerine çıkarak turizm gelirlerinde artış sağlanabilir. Türkiye’de bulunan doğal ve kültürel çekicilikler turizmi elverişli hale getiriyor. Böylece sadece mevsimlik turizm değil, alternatif turizm çeşitlerini değerlendirerek 12 aya yayılan, gelecek nesillere korunarak aktarılan sürdürülebilir turizm gerçekleştirilmelidir.”
Habif, kişilerin turistik faaliyetlerde bulunmasını beklemek yerine, turizm bilinci oluşturmanın ve doğru stratejileri geliştirmenin talebi arttıracağını kaydetti.