Belki de uzun zamandır ihmal ettiğimiz bayram gelenek ve ritüellerini, bayramlaşmak yerine tercih ettiğimiz “tatilleri” yeniden yapılandırmamız ve bayram kültürünü yeniden tanımamız ve oturup şapkamızı önümüze almamız için bir fırsat bizlere.
Kimileri yazlıklarına akın etti sevdikleriyle, kimileri de evlerinde bizim gibi ama bu bayram farklı olan şey şu ki, her nerede olursa olsun bir diğerine sadece sanal olarak ulaşabileceği gerçeği.
Siz bu bayram nerede, nelerle meşgulsunuz?
Bayram sabahı erkenden kalkıp coşkuyla hazırlandınız mı eski bayramlardaki gibi. Mis gibi ev yapımı olmasa da sanayi usulu tatlılarınız var mı misafirleriniz için? Kolonyalar hazır mı? Peki ya mendiller, şekerler ve harçlıklar? Sarmalar sardınız mı bayram sofraları için evladınız gelecek diye? Bayram kahvaltısında neler ilave ettiniz her günkü kahvaltılıklarınıza, yoksa gül reçeli mi yaptınız bu sabaha?
Bayram namazının bile kılınamadığı buruk bir bayram yaşıyoruz!
Kim gelecek ki bakış açısı ile yapılmayan tatlılar, hazırlanmayan kolonyaların olduğu, anne babalarımız, aile ve sevdiklerimizden fiziken uzak bir bayram bu bayram.
Ne melankolik baktım değil mi?
Hayata nasıl bakarsanız hayat da size öyle bakıyor inanın. Çizdiğim tablodaki karamsarlık beni bile yordu yazarken. Oysa bu gün bayram…
Bu sabah rahmetli Barış Manço’dan “Bugün bayram erkan kalkın çocuklar” eşliğinde pankek ve ıspanaklı börekli bir kahvaltı ile başladık güne. Sevdiklerimizi aradık bir bir, seslerindeki sevgi ve neşe yansıdı evimize. Neşe ile sarıldık birbirimize. Bayramı tatil olarak gördüğümüz günlerin ötesinde gerçek bir bayram sabahı yaşandı evimizde ve ben anladım ki bayramı bayram yapan içinde yaşanan koşullar değil çoşku ve mevcut şartları bile güzelleştirebilen enerjiydi aslında.
Bu bayram farklı bir bayram kabul!
Ama bayramı bayram yapan unsurların çoğu olmasa bile bence bayram sevinci varsa kişinin içinde belki de hayatının en kıymetli bayramı olacak bu sene. Sevdiklerimizi daha fazla özlediğimiz, bir kat daha fazla kıymet verdiğimiz, tatil değil de imkansızlıklar dolayısı ile görüşemediğimiz bir bayram belki de.
Siz bu bayram neler yapacaksınız bilmiyorum ama naçizane bu bayram kendinize, çocuklarınıza ya da eşinize biraz daha vakit ayırın. Anlamaya çalışın neyi neden yapıyor olabileceklerini. Onlardaki bayram coşkusunun yansımalarına dikkat edin. Zira herkes farklı yaşar güzellikleri…
Birbirinizin sevgi dilini keşfederseniz hayat boyu rahat edersiniz. O nedenle bu bayram bir değişiklik yapıp sevgi diline uygun bir armağan verin aile bireylerinize. ,
Önce kendiniz için sorgulayın sonra da aile bireyleriniz için “Bizim sevgi dilimiz ne?” diye.
“Eğer sevginizi, eşinizin anlamadığı bir dilde ifade ediyorsanız, sevgi gösterdiğinizi hiç anlamayacaktır. Sorun iki ayrı dil konuşmanızdadır. Belki eşiniz ya da evladınız cesaret verici sözler duymak istiyor ama siz bir akşam yemeği pişirmenin onu neşelendireceğini düşünüyorsunuz. O kendisini hala kötü hissederken, siz hayrete düşüyorsunuz. Belki de eşiniz, çocuklardan ve televizyondan uzakta sizinle beraber olmayı çok arzuluyor. Ona verdiğiniz çiçek de ona değer verdiğinizi anlatmıyor.”
Bu bayram hazır evde ve ailenizle birlikteyken keşfetmeye ne dersiniz birbirinizin sevgi dilini?
Sevgi dizini keşfetmek için azıcık kopyaya gereksinim duyarsınız belki diye işte size 5 Sevgi dili örnekleri;
(1) ONAY SÖZLERİ
(2) NİTELİKLİ BERABERLİK
(3) HİZMET DAVRANIŞLARI
(4) ARMAĞAN ALMA
(5) FİZİKSEL TEMAS
Aşağıya kigem.com dan harika ip uçları bırakıyorum sevgiyle okuyup uygulayın diye;
Onay sözlerinde;
a) Cesaret verici sözler: Duyguları sezinlemeyi ve dünyayı eşinizin gözüyle görmenizi sağlar.
b) Sevecen sözler: Seni seviyorum kelimesi buna bir örnek bu tür durumlarda da eşiniz genellikle sesinizin tonuna yüklenmiş olan mesajı yorumlayacaktır. Kullandığınız kelimeleri değil, konuşurken tavrınız ve ses tonunuz çok önemlidir.
c) Alçakgönüllü sözler: Ricalarda bulunmak, takdir edilmek, pardon hanım efendi 2 dakikanızı alabilir miyim? Ricalar iletişime yön verir ve kişinin kendisinin önemli olduğunu hissini verir.
Nitelikli Sohbet Ve Nitelikli Beraberlikte Dikkat Edilecek Hususlar:
1) Eşiniz konuşurken göz temasını sürdürün.(Eşinize tüm dikkatinizi verdiğini anlatır.)
2) Eşinizi dinlerken başka bir şeyle meşgul olmayın .(Başka bir şey yapmayın.)
3) Duyguları dinlemesini öğrenin. (Haklı olduğunuz belli olacaktır.)
4) Vücut dilini gözlemleyin. (Sıkılmış yumruklar, titreyen eller, gözyaşları.)
5) Sözünü kesmeyin. ( Araştırmalar bir insan en fazla karşısındakinin sözünü kesmeden yalnızca 17 saniye dinler normal olarak ama susması gerektiğini bildiği zamanlar bu uzar ve susma süresi susana bağlı olur.)
c) Konuşmayı öğrenmek: Eşinizle konuşmayı öğrenmeniz gerekmektedir. Mümkün olduğu kadar da eşinizle sohbete girmekten kaçınmayın. 2 kişilik tipi vardır 1. Ölü denizdir : İsrailde Galileo denizi, Jordan nehri yolu ile güneye ölü denizine akar, alır fakat vermez. Bu kişilikte alır kesinlikle vermez. Bilgisi vardır paylaşmak istemez suskundur. 2.Çağlayan çayıdır. Gözden veya kulaktan her ne girerse ağızdan dışarı çıkar ve ikisi arasında nadiren 60 sn. vardır her gördüğünü ve işittiğini anlatır.
d) Nitelikli faaliyetler : Birinizin veya her ikinizin ilgi duyduğu her şeyi içerir.
Vurgu ne yaptığınız üzerinde değil, neden yaptığınız üzerindedir. Amaç birlikte bir şey yapmak ve bu yaşantıyı bana değer veriyor imajını vermektir.
Benim sevgi dilim mi?
Sanırım bana kitap okuyan, benimle sohbet eden, araştırma yapan ve kahveme eşlik eden sevgili…
Sevgi dilinizi keşfettiğiniz ailenizle keyifli baş başa bayramlar.
Pınar Yeşiltay sevim