TBMM Başkanı Şentop yaptığı açıklamada, Türkiye ve İspanya arasında çok yakın olan ilişkileri parlamentolar arası ilişkiler kapsamında da geliştirmek istediklerini belirterek, “Karşılıklı ziyaretleri çok daha kısa sürelerde yapmayı hedefliyoruz" dedi.
Salgın döneminde yaptığı ilk ziyaretlerden birinin İspanya'ya olduğunu vurgulayan Meclis Başkanı Şentop, "Salgının ilk dönemlerinde Türkiye olarak İspanya'ya maske ve sağlık malzemesi yardımı yaptık. İspanya da orman yangınları sırasında Türkiye'ye ilk uçak gönderen ülkelerden biri oldu. Türkiye ve İspanya arasında sadece sözde değil aynı zamanda fiilen, zor zamanlarda ortaya çıkan bir dostluk var" şeklinde konuştu.
Şentop, 17 Kasım'da da İspanya Başbakanı Pedro Sanchez başkanlığında bir heyetin hükümetler arası zirve için Türkiye'ye geleceğini söyledi.
Türkiye ve İspanya'nın eş başkanlıklarında tohumları atılan Medeniyetler İttifakı girişimine, göç sorunu, İslamofobi ve çatışmaların olduğu bu dönemde çok daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Şentop, Medeniyetler İttifakı'nın çatışmaları ve katliamları ortadan kaldırabilecek çok büyük proje olduğunu kaydetti. Şentop, "Bu projenin faaliyete geçmesi ve etkin hale gelmesi şüphesiz zaman alacaktır. Türkiye olarak biz desteğimizi ve bağlılığımızı aynen muhafaza ediyoruz. Aynı şeyi İspanyol mevkidaşlarımız da dile getirdiler. Mutabıkız. Dünyada bu konuda öncelik yapma sorumluluğu ve misyonu da Türkiye ve İspanya'nın üzerindedir. Bunu başarabiliriz” diye konuştu.
Suriyeli sığınmacılarla ilgili olarak AB'nin 2016 Mart ayında Türkiye ile vardığı mutabakata tam uymadığının altını çizen Şentop, "AB'nin Türkiye'de yerine getirdikleri, vaatlerinin 10'da 1'ini bile teşkil etmiyor. Onların yerinde ben olsam, kamuoyuna bu konuda açıklama yaparken biraz sıkılarak, utanarak konuşurum" dedi. TBMM Başkanı Şentop, sözlerine şöyle devam etti:
"Bazı Avrupa ülkeleri, göçmen sorununu, görevleri ve sorumlulukları olan ülkeler ile hakları ve yetkileri olan ülkeler olarak ikiye ayırarak düşünüyor. Böyle bir dünya yok. Her ülkenin sorumluluğu da yetkisi de hakkı da var. Bu insani dramın yükünü Türkiye çekmek zorunda değil. Bu soruna neden olanların da devreye girmesi ve yük alması lazım. Bu olmadığı taktirde dünyadaki bu karışıklıklar, ekonomik dengesizlikler, adaletsizlikler çok daha büyük uçurumlar ve yeni göç dalgalarına neden olacak. Biz, vakit kaybetmeden sorumluluk almaları çağrısını yapıyoruz."
Doğu Akdeniz'deki sorunlarla ilgili bir soruyu yanıtlayan Şentop, "Doğu Akdeniz'i biraz Doğu Akdenizlilere bırakmakta fayda var. Yunanistan Doğu Akdeniz'de değil, Fransa'nın hiç alakası yok. Ama nedense Doğu Akdeniz deyince herkesin iştahı kabarıyor ve oraya geliyor. Batı Akdeniz'de benzer bir durum olsa, birçok ülke Fransa kıyılarında bir şeyler aramaya kalksa herhalde rahatsız olurlar. Herkesin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarına razı olması lazım. Hep bana hep bana olmaz. Türkiye, her zaman hukuk içerisinde kalarak haklarını koruyacak ve savunacak güce sahip" cevabını verdi.
Herkesin Türkiye'nin hukuki haklılığını anladığını kaydeden Şentop, "Biz, uluslararası hukuktaki haklarımızı bildiğimiz için bu konuları her kim olursa olsun müzakerede özgüvene ve cesarete sahibiz. Bu bağlamda AB'nin Türkiye ile ilişkilerini sadece Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin kaprislerine bağlaması çok vahim bir tablo. Bunu, Avrupa Birliği'nin bir ayıbı olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Meclis Başkanı Şentop, Afganistan'daki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Afganistan'da, vatandaşlarının orayı terk etmeyeceği bir yönetim oluşmasını arzu ediyoruz. Diğer bir taraftan da bir göç dalgası olması halinde Afganistan'a komşu ülkelerle görüşüyoruz. Afganistan'ın herkes için yaşanabilir bir konuma getirilmesini, söz birliğinde hareket edilmesi gerektiğini ve ortadaki insani dramı en önde, en üstte tutulmasının önemli olduğunu düşünüyoruz."
1915 Olayları ile ilgili Avrupa'daki bazı parlamentolarda alınan kararları da haksız, hukuksuz ve tarih bilgisinden uzak olarak ifade eden Şentop, "Biz Türkiye olarak tarihte yaşanmış olayların parlamentoların gündeminde yer almasını doğru bulmuyoruz. Bunu (sözde soykırım) kabul eden parlamenterlerden bazıları tarihi bile bilmiyor. Hangi kitabı okudun, hangi belgeyi gördün? Hiç. Peki nasıl karar verdin? Böyle bir şekilde alınan karar parlamentere ve parlamentoya yakışmaz. Eğer biz de Avrupa'nın geçmişte yaptıklarıyla ilgili kararlar almaya kalkarsak, her gün başka hiçbir şey yapmamız lazım" diye konuştu.
Şentop, soykırım ifadesinin hukuki ve tarihi olarak iki boyutu olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bunun (1915 Olayları) soykırım olarak kabul edilemeyeceğine dair kararları var. Yani söz konusu iddialardaki soykırım ifadesi hukuki olarak geçersiz. Tarih boyutunda ise Türkiye hiçbir kimseye soykırım uygulamamıştır. Tarihimizde utanacağımız çekineceğimiz hiçbir şey yoktur. Konuyu bilmeyenlerle karar çıkarmaya çalışıyorlar. Biz ise kangren haline gelmiş konuların tartışılmasının geride bırakılarak, dostluk ve barış için çalışmanın yollarına bakıyoruz."
TBMM Başkanı Şentop, FETÖ'nün 15 Temmuz'da başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminin ardından İspanya'dan da talep edilen Türk vatandaşları olduğunu hatırlatarak, "Umarım kararlar gözden geçirilir ve bu şahısların Türkiye'ye iadesi sağlanır" ifadelerini kullandı.