Geçtiğimiz hafta Selçuk'ta olaya çağrılan 3 polisin yaralanmasından sonra eminim herkesin dikkatini çekmiştir.
İzmir'in ilçeleri Teksas gibi oldu!
Dün de İzmir'in Çeşme ilçesinde iki genç grup, kız meselesi yüzünden konuşmak, daha doğrusu tartışmak için bir araya geliyor ve aralarından birisi silahı çekiyor, bir sana, bir ona, bir buna diyerek üç genci kafasından tek kurşunla vurarak öldürüyor.
Olayın arkasında, olayın nedeni olan kız meselesinin ne önemi var.
Üç genç hayatını kaybettikten sonra.
Ruhsatsız silah bulundurmak ve şiddet konusu sadece İzmir veya ilçelerinde değil bütün ülke genelinde toplumsal olarak son seviyelerde.
Toplumsal olarak hemfikir olduğumuz konu sadece şiddetin seviyesi değil tabi ki.
Toplumsal olarak kimseyle tartışmaya girmemeye karar verdik.
Tartışmak doğruyu bulmanın yolu olsa da, maalesef bizim toplumumuzda tartışmak birilerinin ölmesi, birilerinin öldürmesi gibi algılanıyor.
Ölünce veya öldürünce tartışma bitmiş, haklı olmuş gibi bir algının varlığı psikolojik olarak büyük bir sorundur.
Toplum olarak tartışmayı bilmediğimiz gibi farklı güçlerle tartışmada haksız da olsa haklı çıkmayı kendimize bir kazanç olarak görüyoruz.
Oysa hiç de öyle değil!
Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonuna ellerinde kelepçeyle getirilip, beş jandarmanın ortasında ifade verirken bir çok insan tartışmada haklı çıkmanın güç ile alakası olmadığını, akıl ile alakası olduğunu, haksız çıkmanın ise bir son değil, bir sonuç olduğunu anlıyorlar.
Ancak iş, işten geçmiş, zaman ömürden geçmiş, 25 yaşında girilen cezaevinde, 20 yıl ömürden gitmiş oluyor.
Ankara'da ruhsatsız silahlarla ilgili yasal düzenleme anlamında ciddi çalışmalar devam ediyor.
Ciddi çalışmaların daha da ciddi şekilde ele alınması ve ruhsatsız silah bulundurmanın cezasının çok yüksek olması gerektiğini düşünüyorum.
Silahın toplumsal konularda fikirlerin önüne geçen bireysel güç ve haklılık olarak görünmemesi için.
Silahların peynir ekmek gibi satışların olması, silahların bileklik, saat gibi üstte tanışıyor olması toplumsal olarak hepimiz için yaşamsal bir risk.
Yaşamak ise hepimizin en doğal hakkı!
Geçtiğimiz günler kadına şiddete hayır derken şiddetin her türlüsüne hayır dediğimiz günlerdi.
Şiddeti bitirmenin yolu yasaların gücündendir.
Ruhsatsız silah bulundurmak, taşımak cinayete teşebbüs etmek olarak algılanmalı, okunmalı.
Silah taşıyan kişinin Hollywood'un kovboy aktörü olmadığına göre, silahla yaşamak bir hobi olmadığına göre silah taşıyanın ölmemek için bile olsa öldürmek güdüsünde olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Bu hal içinde, bugün birileri, diğer günlerde hepimiz ölürüz veya öldürürüz.
Vessselam!