Teoman'ın, Posta Gazetesi'nden Işıl Cinmen'e verdiği röportajdan ilgili bölüm şöyle:
"AŞKSIZ SEKS AĞRIYI GECİKTİRİR AMA AZALTMAZ"
Aşk nasıl bir şeymiş sence?
Aşk konusunda artık pek konuşmak istemiyorum. 'Aşk' derken ne anlıyoruz? Romeo ile Juliet’inkini mi, magazin eklerindeki 'Bilmem kimin yeni aşkı, 10 gündür tanışıyorlar' haberindekini mi? 'Aşk' sözcüğünün çok kolay kullanıldığını düşünüyorum. İlişkilerimde hep temkinli davrandım. O yüzden de aşklarını onlu sayılarla ifade edenlerden değilim. Birkaç tane sadece.
Nasıl anladın onların aşk olduğunu?
Bir şeyin ‘aşk’ olduğunu kabul etmem zor oldu hep, ayrılışlarım da sancılı oldu. Belki sancı meselesi iyi bir açıklayıcı olur. Ayrılış sancılıysa aşk, değilse değil.
Gereksiz seks diye bir şey var mı? Yani ilişki yaşamaya müsait bir karakteri olmayan insanın yalnızlık duygusundan kurtulmak için ya da ‘sevgi shot’ gibi, geçici sevgi almak için insandan insana koşması işe yarıyor mu?
İnsanın, insandan insana koşması şarkımdan aldın bu kullanımı… Bu, bir yarayı kapatmak içinse boş bir çaba. Ağrıyı geciktiriyor ama azaltmıyor. Hatta boşluk duygusunu çoğaltıyor. Ama kalbimiz yaralıyken ya da birini sevecek mecalimiz yokken ya da yalnızlık çekilmezken birilerinin varlığına yine de ihtiyaç duyuyoruz. Seks isteği, şefkat ihtiyacı gibi nedenlerle boşu boşuna çabalıyoruz. Uzun süreler boyunca böyle yaşadıkça da ağrı kesici niteliğini kaybediyor bu ilişki biçimi. Yalama oluyorsun.