Medyaege/Ali KELLE – TGB Başkanı Çağdaş Cengiz, 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilecek olan anayasa değişikliği-halk oylaması öncesi, bütün vatansever Türk Gençliği’ni, vatan için “Hayır” demeye davet etti.
Cengiz, yapmış olduğu açıklamada Türk Gençliği’nin “hayır” demesinin nedenlerini ve çağrısını şu yönde ifade etti:
“Bu tasarı milli egemenliği tartışmaya açabilir”
Önerilen 18 maddelik anayasa değişikliği, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu olağanüstü şartlara uyum gösteren bir değişiklik değildir. Çünkü önerilen 18 maddelik anayasa değişikliği Türkiye’nin 150 yıllık meclis birikimine, devlet geleneğine uygun bir yönetim biçimi ortaya koymuyor. Birincisi yasama, yürütme ve yargı yetkilerini cumhurbaşkanında toplayan, meclisi etkisiz v e yetkisiz hale getiren bir tasarıyla karşı karşıyayız. Aynı zamanda bu tasarı, anayasaya ve anayasanın değiştirilemez maddelerine de aykırılığı söz konusudur. Milli egemenliği tartışmaya açan bir sonuca açık kapı bırakıyor.
“Milleti, cepheleştirerek terörle mücadele olmaz”
Milletimiz evet diyenleriyle, hayır diyenleriyle ve kararsız olanlarıyla ülkemizin en önemli sorunları olarak terörü ve ekonomik krizi görüyor. Türkiye açısından aşılması zorunlu olan bu iki büyük sorun nasıl çözümlenebilir? Bu soruyu cevaplamak için şu sorunun cevaplandırılmasını önemli görüyorum. Türkiye terörü, Türkiye’nin yüzde kaçıyla çözümleyecek?
Cumhurbaşkanının kendisi de söyledi, terörü çözümlemek için milli bir seferberlik gerekiyor, dedi. Peki bu seferberlik için Türkiye’nin yüzde kaçını seferber edeceğiz? Bilinir ki terör sorunu yüzde 50-55 ile çözümlenecek bir sorun değil. Teröre ve ekonomik krize karşın milletçe mücadele etmeliyiz. Türkiye’nin bütünleşmeye ihtiyacı varken gidilen bu halk oylaması deyim yerindeyse milletimizi karpuz gibi ikiye bölecektir. Ülkeyi bir cepheleşmeye ve kutuplaşmaya götürecektir. İşte bu nedenlerle biz 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilecek olan halk oylamasına hayır diyeceğiz ve herkesi de hayır demeye davet ediyoruz.
“Başkanlık piramidi çökmeye mahkumdur”
Toplum yönetimlerini bir piramit olarak ele alırsak nedir, piramidin en üstünde bir cumhurbaşkanı vardır. Fakat cumhurbaşkanının o piramidin üstünde olabilmesi için piramidin alt katmanlarına ihtiyaç vardır. Cumhurbaşkanının dayanağı olan bir hükümet, hükümetin dayanağı olan bir meclis ve meclisin dayanağı olan milletten oluşan bir piramittir. Milletin tamamımın oylarıyla seçilen bir meclis, meclisin güvenoyu ile kurulan bir hükümet ve bu hükümetin kabul ettiği bir cumhurbaşkanı metodundan tam tersine bir piramit oluşturmaya çalışıyorlar.
Tüm yetkiler tavanda toplanıyor ve ucu dik bir ters piramit oluşturuluyor. Böyle bir yönetim piramidinin devrilmemesi imkansızdır. Yani bunun uygulanma şansı yok. Meclise karşı sorumluluğu olmayan bir cumhurbaşkanı, tepede bütün sorumluluğu paylaşmadan kendinde toplayan bir cumhurbaşkanı kuvvet oluşturmaz, güçlü bir hükümet ve meclis yaratmaz. Aksine aciz ve zayıf bir sistem bize öneriliyor.
“AK Parti ve MHP gençliği vatanseverdir”
Bizim yapmış olduğumuz çalışmalarla AK Parti ve MHP gençliğinin genelinde büyük bir kafa karışıklığı var. Sürekli olarak düşünceleri ve söylemlerini değiştiriyorlar, büyük bir kafa karışıklığı hakim. Yukarıda anlattığımız sebeplerden dolayı, böyle bir kafa karışıklığı yaşamaları normaldir. AK Parti, kendi seçmenini ikna etmekte dahi zorlandığı görülüyor.
MHP’de ise daha farklı bir durum var. Tabanda çok ciddi bir hayır eğilimi var. Biraz kararsız kesim ve çok azda evet eğilimi kendini gösteriyor. Tavanla taban arasında büyük bir fikir ayrılığı var. Biz hepsinden hayır yönünde oy vermelerini bekliyor ve istiyoruz. Fakat şunu da biliyorum ki, AK Partili muhafazakar gençler ile MHP’li ülkücü gençlerin hepsi vatanseverlerdir. Hatta biz 16 Nisan’da kendince belirli sebeplerle evet oyu verecek gencide vatansever olarak görüyoruz. Halkı bölen dil ve söylemden uzak durmalıyız. Biz 16 Nisan’a kadar bir maraton koşacağız fakat bu maratonda diğerlerine omuz atmak, çelme takmak hatta incitici bir şey dahi yapmaktan sakınacağız. Çünkü 16 Nisan’dan sonra biz bu gençlerle ve kesimlerle vatan savunmasına devam edeceğiz.
Şunu biliyoruz ve inanıyoruz ki bu millet, başta gençliği ile birlikte bu dayatmaya hayır diyecek ve şunu görmek gerekir ki, hayır toplumun kutuplaşmasını engelleyecek, hayır diktatörlük tartışmalarına son verecek ve toplumsal olarak bir rahatlamaya sebep olacaktır.
"Birbirimize karşı değil emperyalizme karşı savaşalım"
Bizde TGB olarak bütün Türk Gençliği’ni birbirine karşı değil Atatürk’ün altı okunun altında Amerikan Emperyalizminin dayatmaları olan ekonomik krize ve teröre karşı mücadeleye çağırıyoruz.