Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehtap Çakır, tiroid hastalıklarının bütün dünyada endokrinolojide en yaygın görülen problemlerden biri olduğuna dikkat çekti. Son Avrupa Tiroid Birliği kılavuzunda, tiroid nodüllerinin erişkinlerde yüzde 60 oranında bulunduğunun rapor edildiğini kaydeden Prof. Dr. Çakır, konferansında şu noktalara dikkat çekti:
“Tiroid nodüllerinin kötü huylu olması, etraf dokulara bası yapması, tiroid hormon fazlalılığına yol açması veya ciddi estetik sorun/kaygı oluşturması durumunda tedavisi gerekir. Bunun dışındaki durumlarda düzenli ultrasonografik takiplerinin yapılması yeterli olacaktır. Nodülün yukarıda bahsi geçen durumlara sebep olup olmadığını ayırt etmek üzere hastanın bir endokrinoloji uzmanı tarafından görülmesi gerekir. Nodül ultrasonografi ile değerlendirildikten sonra uluslararası ve ülkemizce de benimsenmiş olan kriterlere göre, eğer gerekiyorsa, iyi huylu ya da kötü huylu olup olmadığını ayırt etmek için nodülden biyopsi yapılır. Nodülden biyopsi yapılması kötü huylu olan bir nodülün yayılmasına sebep olmaz. Aksine tüm kötü huylu tümörlerde olduğu gibi, erken teşhiste elzemdir. Bu şekilde iyi-kötü huylu ayrımı yapıldıktan sonra çıkan sonuca göre yaklaşım belirlenir. Tiroid nodülleri gibi, tiroid hormon eksikliği, tiroid hormon fazlalığı yaşayan hastalarımıza da tiroid ultrasonografilerini yapıyor ve takibe alıyoruz. Bazen hiçbir hekimin takibinde olmadan kendisi yıllardır ilacını kullanan hastalarımız oluyor. Bu hastalarımıza güncel bilgilerin ışığında tedavi edilmeleri için bir endokrinoloji uzmanına başvurmalarını öneriyorum.”