Tiyatro Fısıltı gençlik enerjisini sahneye taşımaya devam ediyor

Tiyatro Fısıltı tarafından Mayıs ayında sezon prömiyeri gerçekleştirilen 'Şarampol Meyhanesi' oyununun yazarı ve yönetmeni Baran Öztürk, oyun hakkında bilgiler vererek tasarlanan projelerden bahsetti.

ESRA ÖNEN / MEDYA EGE - Alsancak Han Tiyatrosu'nda 2 perdeli müzikli güldürtü tarzında sahnelenen 'Şarampol Meyhanesi' adlı tiyatro oyununun yazarı ve yönetmeni Baran Öztürk; oyunu hazırlama sürecinden, tiyatro sanatı içerisindeki yapısal sorunlardan ve tiyatro topluluğuna ait projelerden bahsetti.

Tiyatro Fısıltı'nın 2021 yılının eylül ayında kurulan bir gençlik tiyatrosu olduğunun altını çizen Öztürk, tiyatro topluluğunun tamamen emek üzerine kurulduğunu ve toplulukta yer alan hiçbir oyuncunun gelir elde etmeyerek gönüllü çalıştıklarını ifade etti.

"OYUNU EN İYİ ŞEKİLDE SERGİLEDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM"

'Şarampol Meyhanesi' oyununu hazırlama sürecine değinen Öztürk; oyunun seyirciyi dürten ve eleştirel bir tarafı olduğunu vurgulayarak, "Bizim bütün oyun hazırlama süreçlerimiz çileli olur ama bu oyun bir tık daha rahat geçti. Şarampol Meyhanesi 3 günde yazılan bir oyun. Aslında beraber çalıştığımız arkadaşlar arasındaki uyum, çok hızlı hakimiyet kurmaları, ekip içinde müthiş bir görev dağılımı olması bizim işimizi çok rahatlattı. Oyunun kostümü, dekoru, makyajı, aksesuarları hepsi farklı kişilerin sorumluluğundaydı ve bu arkadaşlarımız aynı zamanda oyunculuk yapıyorlar. Böyle olduğu için de bizim için çok kompakt bir oyun oldu. Oyunun hazırlığına deprem süreci de yansıdı ve biz o 2 aylık süreçte hiç prova alamadık. Bu da oyunun potansiyelinin düşmesine sebep oldu fakat yine de oyunu en iyi şekilde sergilediğimizi düşünüyorum. Oyun hazırlık sürecinde aramızdan ayrılanlar oldu fakat durumun gidişatına göre doğaçlama bir şekilde hareket aldık ve sorunu çözdük" dedi.

"OYUNLARIN GELİRLERİNİ DEPREM BÖLGELERİNE BAĞIŞLADIK"

Tiyatro Fısıltı olarak Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen depreme destek çalışmalarından da bahseden Öztürk, "Ben Hataylıyım ve ailem de deprem olduğunda oradaydı. Oradan döndüğümde biz ekip halinde depreme yönelik hareket aldık ve oyuncu arkadaşlarımızdan oluşan bir koordinasyon ekibi kurduk. Ekip içerisinde herkes kendisinin ve ailesinin bulunduğu şehirde, yeni yerleştirilen depremzedelere yardımcı olmaya çalıştı. Biz minimum 20-25 aileye yardımda bulunduk, aracı olmaya çalıştık. Şubat ve Mart ayında oynadığımız bütün oyunların gelirlerini deprem bölgelerine bağışladık. Depreme daha fazla destek olabilmek adına 4-5 ek oyun koyduk. Bu noktada Altı Üstü Tiyatro bize evini açtı ve oyunları onların sahnesinde oynadık . Ücret ödemediğimiz için oradan kazandığımızın tümünü de depremzede vatandaşlara gönderdik. Koliyle gelen yardımlari deprem bölgesine ulaştırdık. Mart'tan sonra da Şarampol Meyhanesi ilk oyunumuz oldu. Bu oyunun gelirinin bir kısmı da yine depremzedelere gidecek. Sezon boyunca muhtemelen böyle olacak" diye konuştu.

"İZMİR'DE DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİMIZ BİR KÜLTÜR SANAT ALGISI VAR"

Tiyatro sanatı içerisinde birtakım yapısal sorunlardan bahseden Öztürk, tiyatro genelinde yaş ortalamasının yüksek olmasının ve rantçılığın bu alandaki en belirgin durumlardan biri olmasının büyük bir sorun yarattığını vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti:

"Biz İzmir'in en genç tiyatrolarından biriyiz. Vizyonda ve misyonda gençliği hedef alan bir tiyatro İzmir'de pek görünmüyor. Biz bunu sürdürmek ve İzmir çevresinde yaymak istiyoruz. İzmir'de değiştirmek istediğimiz bir kültür sanat algısı var. Tabi bu uzun vadede yapabileceğimiz bir şey.
Ülkenin pek çok kurum ve kuruluşunda gördüğümüz rantçılık tiyatroda da var. İzmir yerelinde sanatını layığıyla icra eden isimlere lafımız yok ama sadece tiyatroyu amaç olarak görmek yerine popülarite uğruna araç olarak gören isimler de mevcut. Biz İzmir'de bazı şeyleri aşmak istiyoruz. İzmir'i tercih etmemizin bir sebebi var. İstanbul gibi büyük bir piyasada bir gençlik tiyatrosu olarak barınmak zor o yüzden İzmir'i tercih ettik. Biz bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Bir gençlik tiyatrosu yaptığı oyunla, festivallere davet edilmeli, belki ödüller almalı belki ödüllere davet edilmeli. Çünkü biz geçen sene bazı ödüllere başvurmamıza ve en genç adaylar olmamıza rağmen genç kuşak erkek oyuncu ödülüne aday bile gösterilmedik. 32-33 yaşlarındaki insanlar genç kuşak ödülleri aldı. Biz bunu da değiştirmek istiyoruz. Aslında biz öncelikle kendi ekibimiz içinde bir sistem kurup düzene oturtup, bir yanlış algı yıkımı yaratıp doğru bildiğimizi ve sürekli güncelleyerek doğrulaştırdığımız şeyi tüm İzmir piyasasındaki tiyatrolara sirayet ettirmeyi düşünüyoruz. Zaten bunu da önümüzdeki sezonda bu tiyatroların mekanlarını, çalışma yerlerini ziyaret ederek yapmayı düşünüyoruz."

"ÇAĞDAŞ DÖNEM VE KLASİK DÖNEM YAZARLARININ OYUNLARINI DA ALACAĞIZ"

Gelecek sezon farklı oyunlara da yer vereceklerinden bahseden Öztürk; "Bizim şu an kadro ve atölye oyuncularımız var. Şimdi adaptasyon kumpanyası adı altında farklı yazılan oyunları da gençlik tiyatromuza adapte ederek oynayacağız. Şu an sadece kendi yazdığımız oyunları oynuyoruz ama artık Çağdaş dönem ve Klasik dönem yazarlarının oyunlarını da alacağız. Gelecek sezonla ilgili bu tarz planlarımız var ama tabi henüz net değil" dedi.

"ÖNÜME KAĞIT KALEM KOYARAK DOĞAÇLAMA BİR ŞEKİLDE YAZMAYA BAŞLIYORUM"

Oyunları genel olarak yalnız başına ve akışına göre yazdığını ancak zaman zaman değişkenlik gösterdiğini, ekip arkadaşlarının da oyun yazma sürecine dahil olabildiğini belirten Öztürk, "Mesela 'Das Brechtian' adlı bir oyunumuz var. O da yaklaşık 2 günde yazılan bir oyun. Yani süreç çok kısa olduğu için insanların dahil olması da zor oluyor. Önüme kağıt ve kalem koyarak doğaçlama bir şekilde yazmaya başlıyorum. Zaten ardı arkası geliyor. Oyunun başı ve sonu belli sadece onun dışında her şey doğaçlama" diye konuştu.

"GENÇLİK ENERJİSİYLE DESTEK OLMAK İSTEYEN HERKESE KAPIMIZ AÇIK"

Öztürk, oyunlarla ilgili herkesin bir araya gelerek istediğini rahatça konuşabildiği bir söyleşi yapmak istediklerini belirterek şunları söyledi:

"Bu durumda daha fazla insanın tiyatro grubumuz hakkında ne düşündüğünü duyabiliriz. Görünürlük bizim için çok önemli. Gençlerin tiyatrosu burada, onun dışında bize gençlik enerjisiyle destek olmak isteyen herkese kapımız açık. Gelsinler, beraber tiyatro yapalım. Herkes sahnede olacak diye bir şey de yok. Gelsinler, beraber makyaj yapalım, dekor yapalım, kostüm yapalım, oyun yazalım. Bunun peşindeyiz aslında. Ne kadar çok, o kadar iyiyiz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri