Seferihisar Belediyesi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen “Yerel Tohumu Yaşatıyoruz” etkinliği Türkiye’nin dört bir yanından katılımla gerçekleşti. Para geçmeyen pazarda yüzbinlerce yerli tohum birbirleriyle takas edildi. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ‘Tohumun Bankası topraktır’ dedi.
Ürkmez Mahallesi’nde gerçekleşen etkinlik Seferihisar Belediyesi Bando Takımı’nın gösterisi ile başladı. Seferihisar Belediyesi Halk Dansları Topluluğu’nun Zeybek gösterisi yaptığı etkinlikte Seferihisar Çocuk Belediyesi Çocuk Korosu da sahne aldı. Etkinlik kapsamında pazarda 100’ün üzerinde stant kuruldu. Pazarın bir tarafında bölge sakinleri kendi ürettikleri ürünleri sattı bir tarafta ise yerli tohumlara ilişkin bilgilerin verildiği stantlar kuruldu. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin farklı şehirlerinden 13 belediye de gelerek yetiştirdikleri yerli tohumları dağıttı.
‘Tohum birinin tekeline sokulmamalı’
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer etkinlikte yaptığı konuşmada ‘Türkiye’de yürütülen tarım politikası dışa bağımlılığı tarımsal gelişmenin ön koşulu olarak görmektedir. Gübreyi ithal eden, tohumu ithal eden, dünyanın en pahalı mazotunu kullanan üreticilerimiz, sayısı ve tarihi değişen ama içeriğinde hep mağduriyet yaratan kanunlarla ne yapacağını bilemez hale gelmiştir’ dedi. Çiftçinin belini büken kanunlardan birinin de; 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu olduğunu belirten Soyer şöyle devam etti:
‘Çıkarılan bu kanun ile ortaya konulan niyet asla üreticiden yana değildir. Tohumculuk Kanunu ülke geleceğini ambargo altına almaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. Tohum asla birilerinin tekeline sokulmamalıdır. Tohumda tekelleşme, herhangi bir sektördeki herhangi bir mal ve hizmetten farklı olarak, ulusun geleceğini karartır, tohumdaki dışa bağımlılık meydanlarda kaybedilecek savaşlardan çok daha ağır sonuçlar doğurur, ekosistemdeki çarkı tersine döndürür. Tohum Bankası adı ile kurulan tesisler ne üreticiye ne de tüketiciye, sadece daha çok kar peşinde koşanlara fayda getirecektir. Köy, köktür ve tohumdur.’
Soyer köylerin yok olduğu bir Türkiye’nin kısırlaşmış, çoraklaşmış ve umudu tükenmiş bir yurt demek olduğunu ifade ederek ‘Küçük üreticinin yok edildiği bir yurttaysa, sadece endüstriyel tarım ve hayvancılık yapılabilir, bu, yerel lezzetlerin kaybolması, tohum çeşitliliğinin yok edilmesi, GDO’lu ürünlerden başka seçenek kalmaması ve kentler için yeni bir potansiyel işsiz ve gecekondu nüfusu yaratılması demektir’ diye konuştu.
‘Yasa iptal edilmeli’
‘Çağdaş batı “üretici birlikleriyle” küçük ve yerli üreticiyi yaşatmanın ve böylece geleceğini kurtarmanın yolunu bulmuştur’ diyen Soyer özetle konuşmasını şöyle sonlandırdı:
‘Bu yol Batı kadar Anadolu için de açıktır. Çünkü Anadolu insanı, toprağın ne düşmanı ne sahibi ne de patronu olmuş, onun evladı olmayı başarmış ve binlerce yıldır barış içinde birbirlerini beslemişlerdir. “Kurda Kuşa, aşa” denilerek serpilen tohumlar, binlerce yıl boyunca bu kadim toprakların bereketi olmuştur. Köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen Büyükşehir Yasası vurdu. Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün tüzel kişiliği tek bir cümleyle kaldırıldı. Yeryüzünün ilk köyünün kurulduğu bir coğrafyada binlerce köyün üzeri tek bir cümleyle çiziliverdi. Bu yasasıyla birlikte tüzel kişiliklerini yitiren, bir gecede mahalle haline gelen köylerimizde durum içler acısıdır. İmece usulüyle edindikleri mallar dağıtılmış, çiftçilikle, hayvancılıkla geçimlerini sağlamaları neredeyse imkansız hale getirilmiştir. Yakında köylerin, herhangi bir mahalle gibi, emlak vergisi mükellefi haline gelmeleri, çöp ve temizlik vergisi ödemeleri gerekecektir. Söz konusu yasanın iptali ve yeni düzenlemelerin yapılması zorunludur. En kısa zamanda en küçük demokratik birim olarak varlığını sürdürebilecek yetkilerle donatılmış yerinden yönetim modeli hayata geçirilmelidir.’
100 çocuğa 100 tohum
Soner Değerli İlkokulu bahçesine Seferihisar Belediyesi’ne ait 2 stant kuruldu. Stantların birinde Can Yücel Tohum Merkezi’nde yetişen 80 çeşit tohum ve fide ücretsiz dağıtıldı. Tohum takasına yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Binlerce yurttaş tohum alabilmek için sırada bekledi. Diğer tarafta ise Seferihisar Çocuk Belediyesi tarafından çocuklara önce fide dikimi öğretildi daha sonra çocuklara fideleri diktikleri saksılar hediye edildi. Çocuklara bir de diktikleri tohumun hikayesini yazması için bir defter hediye edildi. Çocukların fidelerden elde ettikleri tohumlar, tohumbaralarda birikecek. Daha sonra bu tohumlar dokuzuncu ‘Yerel Tohumu Yaşatıyoruz’ etkinliğinde dağıtılacak.
Etkinliğe CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve CHP İzmir Zeynep Altıok katıldı. Ayrıca etkinliğe Tekirdağ Büyükşehir, Muğla Büyükşehir, Çanakkale, Mecitözü, İncirliova, Menteşe, Çine, Gerze, Nilüfer, Tepebaşı, Bafra, Bornova, Güzelbahçe belediyeleri, kent konseyleri, sivil toplum kuruluşları da şenlikte yer aldı.
Takas şenliği sanatçı Suzan Kardeş’in konseriyle sona erdi.
Seferihisar Modeli nedir?
2011 yılında kurulan Can Yücel Tohum Merkezi, atalık tohum üretmekte ve ihtiyacı olan köylülere ücretsiz dağıtmaktadır. “Tohumun bankası topraktır” anlayışıyla çıkılan yolda her geçen gün daha fazla üreticiye ulaşılmaktadır. Yalnızca etkinliklerle değil, geliştirilen, Dört Mevsim Yaşayan Takas yöntemi ile ihtiyacı olanlara ücretsiz yerel tohum verilmeye başlanmıştır. Seferihisar Belediyesi sekiz yıldır “Yerelde Kalkınma” hedefiyle; Seferihisar’ı küçük üreticinin, köylünün ve aile çiftçiliği ile geçimini sağlayanların, ülkemizde uygulanan tarım politikalarına inat, kendi ekmeğini pişiren, sebzesini yetiştiren, birlikler ve kooperatifler kuran, aracısız pazara çıkan, ürettiğini kendi pazarında, kendi tezgahında satabilen ve her şeyden önemlisi nasırlı ellerinden utanmayan ve alın teri kurumadan karşılığını alan insanların yaşadığı bir yer haline getirmek için çalışmaktadır.