Toprak yerine Hindistan cevizi kabuğu (kokopet) kullanarak marul, bamya ve fasulye yetiştirme tekniklerini öğreten İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçede şimdi de “tıbbi aromatik bitki üretimi” kursu açacak.
Yerelde kalkınma için nitelikli insan gücü yetiştirmenin önemine inanan İzmir Büyükşehir Belediyesi, işsizliğin azaltılması ve genç iş gücünün ekonomiye kazandırılması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. “Türkiye’de belediyeler tarafından verilen ilk ve tek topraksız tarım kursu” olma özelliğiyle kısa sürede büyük ilgi gören ücretsiz kurstan mezun olan kursiyerler kendi işlerini kurmaya başladı. Buca Toros, Evka-1, Halkapınar, Foça Cezaevi’nin ardından Torbalı’da açılan ve 200 mezun veren “topraksız tarım” kursun ilgi büyük oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası tarafından Torbalı Yerel Hizmetler Şube Müdürlüğü’nde düzenlenen kursu bitirenler, Büyükşehir Bele diyesi Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan’ın elinden sertifikalarını aldı. Avrupa Birliği ve diğer fon kuruluşlarından yararlanmak üzere proje hazırlayabilmek için “Proje Döngüsü Yönetimi” eğitimi alan 24 kişiye de ayrıca sertifikaları verildi.
Marul, bamya ve fasulye yetiştirdiler
İzmir Büyükşehir Belediyesi Topraksız Tarım eğitmenleri ile birlikte Torbalı Yerel Hizmetler Müdürlüğü’nün bahçesinde oluşturulan mini uygulama serasında 54 saat teorik ve uygulamalı eğitim alan kursiyerler, toprak yerine Hindistan cevizi kabuğu olan kokopet ile marul, bamya ve fasulye yetiştirdiler. Torbalı Yerel Hizmetler Şube Müdürlüğü’nde önümüzdeki günlerde “tıbbi aromatik bitki üretimi” kursu da açılacağı belirtildi.
Destek sürüyor
2013 yılında bu yana süren topraksız tarım kursunda 200 kursiyere eğitim verdiklerini belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, “Kursiyerlerimizin hem kendi işlerini açmaları hem de ürünlerini pazarlamalarından büyük memnuniyet duyuyoruz. 8 kursiyerimiz kendi serasını kurdu. Diğer kursiyerlerimiz arasında kendi serasını açmak için çalışanlar var. Kursiyerlerimize kurs bittikten sonra da yalnız bırakmıyoruz. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile birlikte danışmanlık desteği vermeye devam ediyoruz. Aynı zamanda AB ve diğer fon kuruluşlarından kredi almalarını sağlamak için bilgilendirme ve proje yazma desteği veriyoruz” bilgisini verdi.
Hastalık da yok, ilaç da!
Topraksız tarım, maliyeti düşük ama verimi yüksek bir üretim şekli olarak gelişmiş ülkelerin yüzde 95’inde kullanılıyor. Tarlaya göre 5 kat daha fazla ürün alındığı için aynı zamanda ‘iyi tarım’ uygulaması olarak kabul ediliyor. Bu yöntemde tarım, toprakla tamamen ilişkisi kesilmiş, içinde Hindistan cevizi liflerinin olduğu oluklarda yapılıyor. İsteğe göre katlı sistem kullanılarak aynı büyüklükteki alanda 5 kat fazla ürün alınabiliniyor. Yetiştirilen bitki toprağa değmediği için topraktan geçen hastalıklardan da arınıyor. Bu sayede ilaç kullanımı sıfıra ya da minimuma düzeye indiriliyor. Bitkinin ihtiyacı olan mineral ve besinler kontrollü şekilde veriliyor. Kapalı devre sulama sistemleri kullandığı için su tüketimi de topraklı tarıma göre çok daha az oluyor.
Kursiyerler ne dedi?
Aynur Dağdeviren: “Hasta bakımı ile ilgileniyorum. Bir oğlum var. Eşimden ayrıyım. Yalnız yaşıyorum. Kendi ayaklarımın üstünde durmak için mücadele ediyorum. Tire’de yaşıyorum. Bu kursu duyunca hemen geldim ve çok memnunum. Evimin balkonunda marul ektim. Geçim kaynağımı topraksız tarım üzerinden sağlamak istiyorum. Üretici olmaktan ve toplumu faydalı olmaktan mutluluk duyacağım. Mantar yetiştiriliciliği kursu da açılacakmış ona da katılmak istiyorum.”
Necati Turgal: “2000 yılından beri hobi şeklinde bu uygulamayı hayata geçirmek için gayret ettim. Ama beceremedim. İçimde ümitler oldu. Topraksız tarım kursuna katıldım. En kısa zamanda bunu uygulamaya geçirmek ve değişik ürünler yetiştirmek istiyorum. Eğitim çok önemli. Meslek Fabrikası’na giderek eğitimimi sürdüreceğim.”
Gül Şenal: “Öğrenmek için geldim. Önce evimin balkonunda deneyeceğim. Daha sonra yapabilirsem bu işi yapmak istiyorum. Ekonomik açıdan da bana destek olacak bir iş olarak görüyorum. Hayalimde kendi işimi kurmak istiyordum; o yüzden cazip geldi. Ülkede tarım alanları daralıyor. Az bir alandan çok fazla üretim sağlanması ihtiyaçları karşılayabilecek bir iş imkanı olarak görüyorum.”