Türkiye’de 15 yaş üstünde olup işgücüne dahil bulunmayan nüfus 28 milyon 478 bin kişi olarak hesaplandı. Bunun üçte birinden fazlasını (11 milyon 84 bin kişi) ev işleriyle meşgul olanlar oluşturdu.
Bu yaştaki insanların işgücüne dahil olmama nedenlerine bakıldığında 4.9 milyon bireyin eğitim-öğretim gördüğü, 4 milyon kişinin çalışamaz halde ve 4 milyon kişinin de emekli olduğu tespit edildi. Türkiye’de mevsimlik çalışanlar 89 bin kişi olarak hesaplanırken, iş aramayıp çalışmaya hazır bulunanların sayısının 2.4 milyon olduğu belirlendi.
Erozyon hizmette
Yapılan araştırmalarda bu kategorideki 635 bin birey iş bulma ümidinin olmadığını belirtirken, 1 milyon 798 bin kişi de mevsimlik çalışma, ev kadını olma, öğrencilik, gibi nedenlerle iş aramadığını, ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu kaydetti.
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde işsiz sayısı Mart ayında 3 milyon 23 bin kişi oldu. İşsiz kalanların yüzde 49.7’sinin daha önce hizmetler sektöründe çalıştığı görüldü. Bir başka ifadeyle işsiz kalan 1 milyon 503 bin kişinin daha önce hizmetler sektöründe çalıştığı belirlendi. Hizmetler sektörünü 596 bin kişi (yüzde 19.7) ile sanayi takip etti. İnşaat sektöründe çalışırken işsiz kalanların sayısı 421 bin, tarımda işini kaybedenlerin sayısı 188 bin kişi oldu. Türkiye genelinde işsizlerin 172 binini (yüzde 5.7) ilk kez iş arayanlar oluştururken, çalıştıkları yerden 8 yıldan önce işten ayrılanların sayısı da 142 bin (yüzde 4.7) olarak hesaplandı.
Kadınlar çabuk pes ediyor
Hizmet kolunda faaliyet gösteren bir iş yerinde çalışırken işsiz kalan erkeklerin oranı yüzde 45.4 olurken, kadınlarda bu oran yüzde 57.2’ye çıktı. Bir işten 8 yıldan önce ayrılanlara bakıldığında erkeklerin oranı yüzde 2.5, kadınların oranı yüzde 8.7 olarak hesaplandı. Türkiye’de halen 15 yaş ve üstü nüfus içinde bulunup işgücüne dahil olmayanların yüzde 71’ini de kadınlar oluşturuyor. Türkiye genelinde en yüksek işsizlik oranı yüzde 12.8 ile lise mezunlarında görülürken, bunu yüzde 10.2 ile mesleki veya teknik lise mezunları, yüzde 9.9 ile lise altı eğitimliler, yüzde 9.7 ile yükseköğretim mezunları, yüzde 6.2 ile okuryazar olmayanlar takip etti.