Tağşiş kelimesinin anlamı, bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma.
Tarım ve Orman Bakanlığı'da uzun bir liste yaptı, yaptığı denetimlerde içerisine karıştırılmış, katıştırılmış maddeler tespit ettiği firmaları ve ürünleri hakkında.
Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketici olarak bizlere karşı sorumluluğu içinde görevini yerine getirmiş ve sonuçlarını da hem idari, hem cezai, hem de bilgilendirme anlamında kamuoyuyla, tüketiciyle paylaşmış.
Sosyal medya üzerinden tartışmalar hemen arkasına başladı.
O malı seven, o malı öven, o malın üreticisini maddi ve manevi değerleri üzerinden göklere çıkaralar ile tüketici olarak tedirgin olup, korkusunu paylaşanlar arasında.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın düşmanı bir bakanlık değil!
Tağşiş üretim yapılan firmaları tespit ederken, onların hazineye kazandırdığı katma değerleri, ekonomiye kazandırdığı değerleri pek ala biliyordur.
Ama ondan önce bildiği bir şey var ki, çoğunluk olan tüketicinin mağdur edilmemesi, tüketicinin sağlığının tehlikeye düşmemesi.
Azınlığın ne kadar para kazandığı, ne kadar para kazandırdığı Tarım ve Orman Bakanlığı'nın düşüneceği son şeydir, olmalıdır da.
Tartışmaların göbeğindeki firma Köfteci Yusuf!
Köfteci Yusuf'un artık şubesi olmayan il neredeyse kalmadı.
O kadar hizmet ve restoran ağı genişledi ki, yollardaki büyük alanlı benzin istayonlarında bile Köfteci Yusuf'u görmek mümkün oldu.
Ticari anlamda büyümek her zaman iyidir ama her zaman da riskleri beraberinde getirir.
Olumsuz olabilecek durumlara karşı tedbir ve denetimleri arttırmak, kuralları koymak sağlıklı büyümenin tek yoludur.
Köfteci Yusuf'un sahibi Yusuf Akkaş'ın, sadece Ankara'da iki şubeden alınan örnekten çıkan tağşiş konusu, bir tedbirsizlik ve denetimsizliğin göstergesidir.
Başka başka şubelerinde de pek ala bunlar oluyor, olabiliyor, olabilir!
Köfteci Yusuf'un Tarım Bakanlığı'nın sonuçlarını eleştirmek, bunun ekonomik, siyasi boyutlarını indirerek asıl sorununu görmemezlikten gelmesi hiç de normal değil!
Köfteci Yusuf'a düşen, kendi işleyişinde bu tedbirsizlik ve denetimsizliğe bağlık tüketici güvenini yeniden kazanmanın yolunu araştırmaktır.
İsteyen, 'Bence bir mahsuru yok' diyen, olayın başka boyutlarında gezenler tabi ki Köfteci Yusuf'un her hangi bir şubesine gidip, istediklerini afiyetle tüketebilirler.
Onlara 'Yemeyin' diyen yok!
Bir başka tağşiş örneği ise GÜRSÜT'ün ürettiği peynirlerde ortaya çıktı.
Çok çıkan var da, bu iki örneği taraflarının savunmaları olduğu için direk yazmayı tercih ettim.
Tarım ve Orman Bakanlığı GÜRSÜT'ün ürettiği peynirlerde protein ve yağ oranlarının olması gerekenden çok düşük olduğunu tespit etmiş.
'Protein ve yağ' deyip geçelim diyeceğim ama peyniri sabah kahvaltısında önümüzde rengi beyaz ve sarı olan, kesilerek dilim dilim ekmeğin arasında konan madde değil tükettiğimiz.
İçindeki protein ve yağın sağlık açısından almamız gereken en kolay ve sağlık ürün.
GÜRSÜT Besicilik sahibi Kosat Gürler'in açıklamasını daha doğrusu savunmasına da denk geldim.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sonuçlarını eleştirmek yerine tağşiş tartışmasına bir başka tağşiş getirmiş, 'İneklerden çıkan süt bu!' diyerek.
O da üretimiyle ilgili tedbirler ve denetimleri daha etkin hale getirip, tüketicinin güvenini kazanmayı tercih etmemiş.
Sayın Kosat, ineklerden çıkan beyaz sütün içerisinde olmaz ya tut ki oldu, insan sağlığına zarar veren, onları hasta eden veya öldüren bir şey olursa, 'İneklerden çıkan süt bu!' diyerek inekleri katil mi ilan edeceksiniz?
Sizin üretim bandınızda gıda mühendisi veya kimya mühendisi çalışmıyor mu?
İki çoban ve beş inekle mi peynir üretimi yapıyorsunuz?
İnekten protein veya yağ oranı düşük çıkmış olsa bile ki, olur mu, olamaz mı onu bilemiyorum, onu tespit etmemek, o inekten gelen o sütü peynir yapıp vermek bile başlı başına başıboşluk değil mi?
Boya katılan, toz katılan karabiberlere, kırmızı biberlere, zeytinlere, sucuklara vs. girmiyorum bile.
Biz Tüketiciyiz!
Bedava değil parasını ödeyip tüketiyoruz!
Siz Üreticisiniz!
İnsana sağlığına yakışır şekilde üretmek tek göreviniz!
'Hak' olan kadarını kazanmak ise hakkınız!
Vesselam!