Tunç Soyer'den 'Körfez' çıkışı: Sorumluluk Büyükşehir'de!

Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, “Bakanlıkla yapılan görüşmelerin zararı yok ancak körfezdeki yağmur suyu ayrıştırma kanallarının yapılması, derelerin taranması, atıksu arıtma tesislerinin yapılması sorumluluğu Büyükşehir’e ait” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, son günlerde tartışma konusu haline gelen İzmir Körfezi’nin kirliliği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Soyer açıklamalarında şunları söyledi:

“ÖNCE YAŞAYAN KÖRFEZ”

“1986 yılına kadar körfezde koku ve kirlilik kader gibi yaşandı. 2000 yılında Büyük Kanal Projesi tamamlanıyor ve koku sorunu 2 bin yıl sonra çözülüyor. Ancak büyük ölçüde çözülüyor ve hala devam ediyor. Bazı teknik hatalar ve sığlaşma nedeniyle ortaya tekrar çıkan koku sorunu, bilim insanlarını bu alanda çalışmaya itiyor ve sirkülasyon ile navigasyon kanalı fikri doğuyor. Sirkülasyon Büyükşehir, navigasyon TCDD tarafından yapılacak deniliyor. Biz önce kirletmemek için mühendislik çalışmaları yaptık, çünkü sirkülasyon körfezi temizlemeyecek, temiz su hareketliliğini artıracak. O yüzden önce kirletmeme üzerine çalıştık ve yaşayan körfez dedik.

“KEMERALTI’NDA HASSASİYETLE ÇALIŞTIK”

3 aşamalı bir plan hazırladık. 5 yıl içinde 300 km yağmur suyu ayrıştırma kanalı yaptık, bu rakam 2 bin yıl boyunca yapılmış kanalın yaklaşık yarısı kadardı. Körfezin ölmesine seyirci kalamazdık. Bir taraftan da su baskınlarını azaltmaya çalıştık. Kemeraltı’nda kuyumcu hassaslığıyla çalışıldı.

“DERELERİ RESTORE ETTİK”

Dereleri restore ettik, 138 yan kola sahip 33 dere, İzmir Körfezi'ne akıyor. 142 bin ton malzeme çıkardık. Sadece melez deltasından 265 bin metreküp tarama faaliyeti yaptık. Gediz her ne kadar doğrudan iç körfeze akmıyorsa da orta körfezi kirletiyor ve ters akıntı etkisini düşünün. Gediz takibinde denize nasıl simsiyah aktığını görmüştük. O yüzden bu işe Gediz’i de mutlaka katmamız gerekiyor.

“YEŞİLDERE EXPO’YA KATKI VERECEK”

İkinci aşama atıksu arıtma tesisleri. Çiğli’de mevcut fazların restorasyonu yapıldı. Geçen 23 yıl içinde tesiste hiç revizyon yapılmaması ile ciddi bakım ihtiyacı doğmuştu. Bu tesisin 3 fazı tamamen revize edildi, çamur kazındı, fabrika ayarlarına dönüldü. İfade edilen 5.Faz 2050 yılının meselesi, 2050 yılında konuşulmaya başlanabilir. Narlıdere’de ve Karabağlar atık su arıtma tesislerinin projeleri de tamamlandı. Böylelikle kirli su da taşınmayacak ve körfezin temizliğine katkı verecek. Kokunun da ortadan kalktığını görmüş olacağız. Karabağlar’daki tesis Melez’in rehabilitasyonuna 2026’da Yeşildere’de yapılacak EXPO’ya da katkı verecek. Bunlarla İzmir’de 1 milyon metreküp atık su arıtılıyor hale gelecek.

“ÇİĞLİ’DE ÇAMUR BİRİKMİŞTİ, ORTADAN KALDIRDIK”

Arıtmadan çıkan çamur işlenerek tarım ve sanayide ham madde olarak kullanılabiliyor. Benim başkanlığımda İzmir, Türkiye’nin en çok güneş tesisi olan il olmuştu. Çiğli atık su arıtma tesisi çalışmaya başladığı günden bu yana çamur birikmiş. Bu ciddi bir koku kaynağı, bu çamurun oraya dökülmesini durdurmalıydık, oradaki çamur havuzlarının rehabilitasyonu için proje hazırladık, çalışmalar başladık, bir koku kaynağını ortadan kaldırmış olduk.

“TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK BİR PROJE”

Mevcut su kaynaklarının korunması gerekiyor. Çeşitli alanlarda kullanılan suyun yeniden kullanılması için çalışmalar yapılıyor. Sünger kent projesi mutlaka sürdürülmeli. Bu Türkiye’ye model olacak bir projedir, entelektüel fantezisi değildir.

“GEDİZ NEHRİ ESKİ YATAĞINA ÇEVRİLMELİ”

Çiğli tesisi suyunu en sığ noktaya deşarj ediliyor, orta körfeze aktarılması hem sığlaşmayı sonlandıracak hem de kokuya çözüm olacak. Orta körfeze aktarılması birinci önceliğimizdir. Gediz Nehri’nin eski yatağına çevrilmesi için üniversite onay verdi, Bakanlık onay verdi, bunun için kaynağı bulduk, uygulama projelerini hazırladık. Bugün isteseniz bugün projeye başlarsınız, her şey hazır. Sadece ‘Başlıyoruz’ demek yeter."

“FOTOĞRAFLAR HAYAL ÜRÜNÜ DEĞİL”

Körfezde çekildiği fotoğrafları hatırlatan Soyer, “Bu fotoğraflar hayal ürünü değil, İzmir körfezinde çekildi. Karekodunu okutarak alabilirsiniz” dedi.

“İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ RAPOR VERDİ”

"İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün analiz raporları 9 Ekim 2023’de 10 noktada denize girilebilir demektedir" diyen Soyer, şöyle devam etti;

“Peki 1 yıl içinde ne oldu da koku arttı ve balık ölümleri gerçekleşti? Asla önce kirletmemekten vazgeçilmemelidir. Bakanlıkla yapılan görüşmelerin zararı yok ancak yağmur suyu ayrıştırma kanalarının yapılması, derelerin taranması, atıksu arıtma tesislerinin yapılması sorumluluğu Büyükşehir’e ait. Bakanlık körfeze akan nehirleri denetleyebilir, sirkülasyon navigasyon kanalı yapabilir ama körfezin temizliğinin Büyükşehir’de olduğu asla unutulmamalıdır.

“YEREL YÖNETİCİLER ‘KÖRFEZDE YÜZECEĞİM’ DEMELİ”

Yaşayan ve yüzülebilir körfez mümkün, bu hedefe bu kadar yaklaşılmış ve bu kadar yatarım ve hazırlık yapılmışken vazgeçilmemelidir. Daha 1 yıl önce 10 noktada denize girilebilir raporu verilen körfezin 6 ayda nasıl bu hale geldiği sorgulanmalıdır. Körfezde yunus gördük hatırlayın. Konak ve Karabağlarda yapılacak tesisler, yağmur suyu kanalları için 260 milyon Euro bulduk. Körfezde yüzeceğim derken ne hayal kurmuyordum ne popülizm yapmıyordum. Projelerimizin devamı yüzülebilir körfezi sunacaktır. Kaybedilecek 1 dakika yoktur. Bilimsel çalışmalar ışığında irade ortaya konulmalıdır. 15 yıllık yerel yönetim tecrübemle kimse hayali düşmanlar, siyasi müttefikler aramasın. Yaşayan körfez projesi kesintisiz ve eksiksiz uygulanmalıdır. İzBB için en öncelikli sorumluluktur. Yerel yöneticiler körfezde yüzeceğim demeli ve gereğini yapmalıdır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri