Türkiye Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER) tarafından düzenlenen ve 25 farklı ülkeden turizm profesyonelleri ile akademisyenleri buluşturan Kıtalararası Turizm Yönetimi Konferansı-MTCON, sanal ortamda Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz’ün eş başkanlığında gerçekleştirildi. 3 gün boyunca gerçekleştirilen uluslararası konferansta, turizmde son yıllarda sıkça dile getirilen çevre duyarlılığı ve sürdürülebilirlik konuları çok kültürlü, bilimsel bir ortamda ele alındı. Yaşar Üniversitesinin de dahil olduğu çok sayıda ulusal ve uluslararası üniversitenin paydaş olarak yer aldığı MTCON Konferansı’nda 210 bildiri sunuldu. Konferansın açılış konuşmasına gerçekleştiren Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz, uzmanlara göre pandeminin etkilerinin 1 yıl daha sürebileceğine dikkat çekerek, “Bu durumda turizm sektörü işletmeleri ve turistler de kendilerine göre çeşitli önlemler almaktadır. Örneğin finansal yapısı güçlü olan otel işletmeleri bu yıl hiç açılmamayı tercih ederken, finansal olarak güçlü olmayan işletmeler ise yüzde 30 kapasite ile ve sıkı hijyen kuralları uygulayarak çalışmayı tercih etti. Sektörün bu kaybı hiç kuşkusuz sadece bu sektördeki işletmeleri ve çalışanları değil, onlara girdi sağlayan ve bir bakıma 'yan sanayi' fonksiyonu gören diğer üreticileri de etkiledi. Ancak Covid-19 nedeniyle yurt dışı seyahatlerin yapılamaması sonucu ülkede kalan para ise kuşkusuz pandemi döneminin tek tesellisi olmuştur. Bu rakamın, 9 milyon turist ile 5 milyar dolar harcama olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
"Turizm gelirlerindeki büyük düşüş"
Tüm dünyada yaşamı derinden etkileyen Covid-19 adı da verilen korona virüsün turizm üzerindeki olumsuz etkilerine de değinen Prof. Dr. Orhan İçöz, “50 milyona yakın yabancı turist ağırlayan ve 30-35 milyar dolara yakın gelir elde eden Türkiye’de pandemi nedeniyle turizm sektörü zor günler geçiriyor. Temmuz ayı başından itibaren İngiltere, Ukranya gibi bazı ülkelerden ve ağustos ayı itibarı ile de Almanya ve Rusya’dan bazı illere uçuşların başlatılması ile belli bir hareketlenme olsa da ziyaretçi sayısının yıl sonuna kadar 10-15 milyon kişiyi geçmeyeceği tahmin ediliyor. Ülkenin yıllık 40 milyar dolara yakın enerji giderine yakın bir gelir elde edilen bu sektörün kaybı kuşkusuz ekonomiyi son derece olumsuz etkilemektedir. Aynı durum geleneksel turizm ülkeleri olan İtalya, Fransa ve İspanya için de geçerlidir. Bu ülkelerin bu yıl için turizm gelir kayıpları yüzde 85-90 oranında düşüşler ile ifade edilmektedir” bilgisini verdi.
"İnsanoğlu seyahat etme isteğinden kolay vazgeçmez"
Öte yandan, insanoğlunun seyahat etme isteğinden kolay vazgeçmeyeceğine ve alternatif olarak geliştirilen turizm tercihlerine değinen Prof. Dr. İçöz, şöyle konuştu: “Özellikle bilinçli ve eğitimli turistlerin kendilerine göre bir seyahat şekli tercih ettikleri görülüyor. Örneğin, Covid-19 tehlikesini azaltan küçük gruplarla yat ve tekne ile seyahatler, daha bireysel seyahatler, ikincil konut kiralama, mümkün olduğu kadar dışarıda yemek yememe, büyük oteller yerine daha sakin bölgelerde butik otellerde ve küçük pansiyon türü yerlerde konaklama gibi davranışlar bunlar arasında belirgindir. Sonuç olarak, bir taraftan pandemiden uzak durmak ve tüm kişisel önlemleri almak, diğer taraftan da günlük sosyo-ekonomik faaliyetlere devam etmek hassas bir denge gerektiriyor. Turizm sektörünün ne zaman toparlanacağı sorusunun yanıtı ise pandeminin daha ne kadar devam edeceğine bağlı görünüyor. Umalım ve dileyelim ki Türkiye’nin turizm kayıpları sadece 2020 yılı ile sınırlı kalır ve 2021’den başlayarak sektör eski dinamizmini tekrar kazanır."
Turizmde sürdürülebilirlik kavramı
TUADER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna da konferansın açılış konuşmasında şunları söyledi: “Bizler turizmciler olarak turizm faaliyetlerini gerçekleştirirken aynı zamanda çevrenin korunmasına da özen gösteren bir kitleyiz. Turizmin çevresel, ekonomik ve sosyal anlamda sürdürülebilir bir anlayış ile yapılmasını savunmaktayız. Turizmin toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirerek doğal ve kültürel mirasın mümkün. Bu bağlamda pek çok araştırmacı, turizmin sürdürülebilir bir biçimde yapılması için bazı ilkeler konusunda mutabık kalıyor. Bunlar; ekonomik anlamda sürdürülebilirlik, yerel kalkınmanın desteklenmesi, istihdamın desteklenmesi, sosyal katılımın sağlanması, ziyaretçi memnuniyeti sağlanması, kültürel zenginliğin korunması ve gelecek nesillere aktarılması, biyolojik çeşitliğin korunması ile kentsel ve kırsal alanların korunması gibi bir takım ilkeleri içeriyor.”
Dört farklı ülkeden gelen uzman davetli konuşmacıların turizmdeki son yenilikler üzerine bilgi verdiği MTCON Konferansı, çok sayıda turizm konulu ulusal ve uluslararası akademik bildirilerin sunumu ile devam etti.