Türkiye geleceğinin eğitim, bilim ve teknolojiden geçmesi gerektiğine inanan EGİAD - Ege Genç İşadamları Derneği, ekonomi ve finans dünyasının tanınmış ismi Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın konuşmacı olduğu “Bilim, Ekonomi, Gelecek ve Siz” başlıklı bir toplantı düzenledi. Türkerler Holding Mahall Bomonti’nin sponsor olduğu, iş dünyasının yoğun ilgi gösterdiği panelde, Dünya’da bilim ve teknoloji alanındaki gelişim hızı ve ekonomiye etkileri katılımcılar tarafından hayretle izlendi.
EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter ve Yönetim Kurulu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyona, TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, EBSO Meclis Başkanı Salih Esen, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Başkanı Mehmet Ali Susam, EGİFED Başkanı Temel Aycan Şen, EGİAD Geçmiş Dönem Başkanı Seda Kaya ve genç işadamları katıldı.
Türkiye Acilen Teknoloji ve Bilime Yönelmeli
Açılış konuşmasını yapan EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter, Türkiye’nin bir an önce dijital teknolojilerin yönlendirdiği, bilgi bazlı, yenilikçi, sürdürülebilir bir yeni sanayileşme stratejisini uygulamaya koyması gerektiğine değinerek, “Şu anda herkesin gündeminde olan Endüstri 4.0 olgusunu iyi anlamak ve Türkiye’nin yeni küresel rekabet gerçeğine uyumunu sağlamak zorundayız. Endüstri 4.0 sadece üretim sistemlerinde değil, tarımdan sağlığa, finans sektöründen savunma sektörüne kadar ekonominin tüm alanlarında köklü bir değişimin habercisi. Bu değişimin bilim ve iş dünyası kadar siyaset ve bürokrasi tarafından da doğru okunması ve doğru yönetilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bugün yaşadığımız başta istihdam olmak üzere ekonominin yapısal ve konjonktürel nitelikteki sorunlarının kalıcı hale gelmesi riski bulunmaktadır. Bu nedenle, gerektiğinde acı reçeteler içerse de yapısal reformların acilen yapılmasını arzu ediyoruz.” dedi. Türkiye’nin, artık ekonominin evrensel prensiplerinin hakim olduğu, esnek ve çevik politikaların yönlendirdiği, para ve sermaye piyasalarının disiplinli çalıştığı, siyaset dışındaki ekonomik karar mercilerinin yasal ve kurumsal serbestlik içinde hareket ettiği bir yeni ekonomik düzeni tesis etmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye 2008 Yılına Kadar Reformlarıyla Yükselişteydi
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise Bilime ve Teknolojiye odaklı geniş perspektifli 2 saatlik aktif bir bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye'nin ekonomi anlamında kısa koşularda başarılı, fakat maratonda ne yazık ki başarılı olamadığını savunan Demirtaş, “Türkiye 2008 dönemine kadar mali reformlarla inanılmaz bir çıkış yaptı. Ancak 2008’den sonra reformlara devam etmediği için gerileme kaydetmeye başladı " dedi.
Ara Renklere, Bakış Açısına Dönmeliyiz
Türkiye’nin öğrencilerden iş adamlarına, siyasetçilerine, ekonomistlerine kadar siyah ve beyazdan oluşmaya başladığını dile getiren Demirtaş, “Fizik kanunlarına göre bile siyah - beyaz yokken, ekonomi ve siyasette tam siyah ve tam beyaz olmasını beklemek büyük yanlıştır. Ara renkleri ve tonları da dikkate almak gerekir. Bu da bakış açısıyla ve eğitimle ilgilidir. Eğitimi iyileştirmenin yolu ideolojiyi eğitimden çekip almaktan geçmektedir. Herşey iyi veya herşey kötü diyen siyasetçi algısından uzak durmak gerekir. Geleceği üst düzey eğitim ile yakalayabiliriz. Eğitim sistemimiz yerlerde. Dış mihraklar için çok güçlü adamlardan oluşuyor deniliyor ama acayip gizli planlar yapan bu dış mihrakları nedense okuma yazma bilmeyenimiz bile hemencecik bilip tanıyor. Biz dış mihraklarla dertleneceğimize, eğitimizden başlayarak yeni reformlara yönlenmeliyiz ” dedi.
Bilimi En Üste Koymayan Toplumlar Kaybetmeye Mahkum
Dünyadaki bilim ve teknolojik gelişmelere, bakış açısına ilişkin tüyolar da veren Prof. Dr. Özgür Demirtaş, “Özgürlüğün olmadığı yerde inovasyon ve yaratıcılık olmaz. Bilimi en üste koymayan toplumlar batacak. Dünya dönmeye, bilim ilerlemeye devam ediyor. Kimse sizin tarih ve birbiriniz ile hesaplaşmanızın bitmesini beklemiyor, beklemeyecek. İstikameti bilim olmayan toplumların, geleceği olamayabilir. Türkiye yüzünü acilen bilim ve teknolojiye dönmelidir. Eğer bu şekilde devam edersek, aramız kapanamayacak kadar açılacak. Tam anlamı ile bir anlayış değişikliği şart. Dünya sizin, köken, mezhep, siyasi görüş kavganızın bitmesini beklemiyor. Yoluna sürekli hızlanan şekilde devam ediyor. Ben, 20 yıl sonra Türkiye’de hala Türk, Kürt, Alevi, Sünni konularının konuşuluyor olmasından korkuyorum. Ya kendimize çeki düzen vereceğiz ya da birçok ülke ile beraber 4. lige düşeceğiz. Sadece Türkiye’den bahsetmiyorum. Kas gücü ve insan sayısı geride kaldı. Dönem sadece, üst düzey eğitimli beyinlerin dönemidir. O yüzden, çok insan değil, çok akıl, çok mantık. Çok çalışmak değil, verimli çalışmak. Alın teri ve kas gücü, beyinden önemli olsa, 5 binlik şirketler, milyarlık ülkelerden fazla üretemezdi” dedi.
Dünya Şirketleri Büyüyor
Türkiye şirketlerinin ihracata, teknolojiye odaklanması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Demirtaş, “Teknoloji üretemeyen hiçbir ülke kalıcı refaha ulaşamaz. Bu alanlara yüklenip, ihracatlarına odaklanmalı. Örneğin, Apple’ın değeri, Türkiye’deki tüm halka açık şirketlerin değerinin 3 katı. Varlık Fonunun tümünü satsanız bile Apple’ın yirmide birini satın alamazsınız. Apple’ın büyüklüğü 1 trilyon dolara gidiyor. ABD’nin 3 teknoloji şirketinin büyüklüklerini sayarsak, Apple: 710 milyar $, Google 582 milyar $, Microsoft 500 milyar $. Bizim de bu denli güçlü şirketleri çıkartmamız lazım. Çin’li bir şirket, robotlar ile 650 işçisini 60’a düşürmüş. Üretim %250 artmış, üretim hatası %80 azalmış. Düşünmek ve çözüm bulmak lazım. Ülkeler, beyinleri hür insanlar ile kalkınır. Hür olmayan beyinler üretemez. Sadece taklit eder.” Dedi.
Gündemi Değiştirmek Gerek
Gelişmiş ülkelerin gündeminin, Türkiye gündeminden çok farklı olduğunu kaydeden Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş; gelişme kaydeden ülkelerin, Mars’ta yaşam, yapay zekâ, 200 yıla uzayacak yaşamlar ve aynı anda yaşanabilecek gezegenleri bulmaya odaklandığına dikkat çekerek, “O yüzden boş işler ile uğraşmayalım. Bilime, teknolojiye odaklanalım. Dünya dönüyor mu? Dönüyor. Teknoloji uçuyor mu? Uçuyor. Üstekiler ile fark kapanamayacak kadar açılıyor mu? Açılıyor. İzlemeyip, yakalamak lazım. Gelecek geldiğinde, “Bazıları bilim yapıp, özgürlükle zenginleşirken siz neredeydiniz?” diye soracaklar. “Geçmişi tartışıyorduk” dersiniz.” diye konuştu.