Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün “Türkiye’de yaklaşık 3 milyon insan KOAH hastalığı nedeniyle kaybediliyor. Maalesef sadece 10 kişiden birisi tanı alabiliyor. Türkiye’de hastalığın seyri ne yazık ki iç açıcı değil, çünkü her geçen gün tütün kullanımı artıyor” dedi.
Prof. Dr. Alev Gürgün ve Uzm. Dr. Funda Elmas Uysal Ege Üniversitesi Televizyonu’nda yayınlanan “Egeden Sağlık” programına katıldı.
Prof. Dr. Alev Gürgün, “KOAH, Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı’nın kısaltılmış adıdır. Kronik bir hastalık, özellikle akciğerlerde tıkanmayla seyreden bir hastalıktır. Zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunum yollarında mikrobik olmayan bir iltihap yaratarak ilerleyen bir hava yolu hastalığının neden olmasıyla ortaya çıkan bir hastalık. Tabi tüm dünya da çok önemli bir nüfus bu hastalığın tehdidi altında ancak ne yazık ki yeterince bilinmiyor. Bizlerinde amacı herkesi bu konuda bilgilendirerek farkındalığı arttırmak. İlerleyici bir akciğer hastalığı olduğu için de toplumdaki kişilerinde bu hastalığın bir an önce farkına vararak doktorlara başvurmasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Her yıl Kasım ayının 3. haftasında tüm Dünya da aynı gün “Dünya KOAH Günü” olarak kutlandığını ifade eden Prof. Dr. Alev Gürgün, “Bu özel günlerin asıl amacı farkındalığı arttırmak. Farklı hastalıklar içinde belirli günler var, böyle günlerde Türkiye’de ve tüm dünya da bazı aktiviteler yapılıyor, dolayısıyla da bu günün amacı da KOAH için farkındalık yaratmak. Her yılın farklı bir teması, sloganı oluyor. Bu senenin sloganı ‘Havamızı Koruyalım’ temiz havanın önemine vurgu yapmak istiyoruz” diye konuştu.
DÜNYA’DA ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA ÜÇÜNCÜ SIRADA
KOAH hastalığının çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gürgün, “Şu an da dünyada ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada ve ilerleyen yıllarda daha da üst sırlarda yer alacak gibi görülüyor. Belki de adının enteresanlığından çok bilinen bir hastalık değil. Daha çok astım ya da kronik bronşit gibi algılanıyor ve biliniyor toplum tarafından. Bu hastalığın önemi kronik ve ilerleyici olmasından kaynaklanıyor. Şöyle bir algı var. Sigara en büyük düşmanı, en büyük tetikleyici faktör, pasif içicilik, iç ortam kirliliği bunlar hastalığın gelişimi için risk faktörleri. Sigara içen bir bireyde ancak nefes darlığı ortaya çıktıktan sonra doktora gitme ihtiyacı hissediyor. Mesela öncesinde kronik öksürük denilen uzun süreli öksürük ve balgam başlıyor ama kişi nefes darlığı hissedene kadar hekime başvurmuyor. Böyle durumlarda biraz da geç kalınmış oluyor. O yüzden hem biz göğüs hastalıklı uzmanlarının hem de tüm dünyanın hedefi sigara içen 40 yaş üzerindeki bireyleri eğer şikayetleri kronik hale geliyorsa, süreğen bir öksürük, nefes darlığı, balgam varsa bir an önce solunum fonksiyon testi yaptırmak üzere özellikle göğüs hastalıkları hekimlerine başvurmalarını önemle rica ediyoruz.
Bu seneki temamızda, özellikle sadece sigaraya bağlı olarak ortaya çıkmadığını da vurgulamak için bir not koyduk. Bu da ‘Temiz hava, KOAH’sız bir yaşam’ şeklinde. Çünkü sadece sigara içilmesi değil özellikle iç ortamda yemek pişirmek, ısınmak amaçlı tezek, ağaç kökleri vs. yakılması sonucu ortaya çıkan buharın kişiler tarafından sürekli solunum yollarına ulaşması sonucu ortaya çıkabiliyor. Bazı mesleklerde ortaya çıkan dış ortam hava kirliliği, fabrikaların ortaya attığı yakıtlar ya da atıklar sonucu ortaya çıkabiliyor. Yani tek etmen sigara değil, iç ve dış ortam hava kirliliği de bu hastalığa sebebiyet verebiliyor” dedi.
HER 5 KİŞİDEN BİRİ KOAH’LI
Dünyada her 5 kişiden birinin KOAH’lı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alev Gürgün “Türkiye’de yaklaşık 3 milyon insan bu hastalık nedeniyle kaybediliyor. Maalesef sadece 10 kişiden 1’i ya da 2’si en fazla tanı alabiliyor. Türkiye’de ne yazık ki iç açıcı değil, çünkü her geçen gün tütün kullanımı artıyor . Sigara, puro, pipo, nargile gibi tütün ürünleri. Çok ciddi bir hastalık yüküyle karşı karşıyayız. Türkiye de yaklaşık yüzde 10 ila 20 arası değişen bir görülme sıklığı söz konusu bu hastalıkta. Tütün ürünleri kullanan her birey eğer kronik şikayetleri varsa öksürüğü varsa, özellikle sabahları balgam çıkartıyorsa mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına görünmesi gerekiyor” diye konuştu.
“HASTALARIMIZA İLK ÖNERİMİZ SİGARAYI BIRAKMALARI”
Uzm. Dr. Funda Elmas Uysal ise “KOAH’ın tanısı, ağrısız basit bir test olan solunum fonksiyon testi dediğimiz ve halk arasında nefes ölçüm testi olarak bilinen testle konulabilmekte. Bu hastalığın erken tanısı hem hastalıkla ilgili sakatlık gelişim oranları hem de ölüm oranlarını düşürdüğünden ne kadar erken tanı konulursa o kadar iyi. Hastalarımıza ilk önerimiz sigarayı bırakmaları. Daha sonra maruz kalınan tozlu, dumanlı ortam, odun kömür sobası kullanımından uzak durulmasını istiyoruz. İlaç tedavisi olarak da başlıca tedavimiz solunum yoluyla kullanılan ilaçlar. Biz bu açıdan çok şanslıyız, ilaçlarımız solunum yoluyla kullanıldığından direkt olarak akciğere etkili oluyor ve kana karışmadıkları içinde yan etki gelişme ihtimali çok düşük oluyor. Tedavinin başka bir etkeni egzersiz. Bunu rehabilitasyon ünitemizde hastalarımıza bu eğitimi vermekteyiz. Programımıza katılan hastaları hafta da 2 gün hastane de, 1 gün de ev de olmak üzere haftada 3 gün solunum egzersizleri ve kol bacak kaslarını güçlendirici egzersiz programları uyguluyoruz. Hastalarımıza doğru nefes almayı, doğru öksürmeyi, günlük aktivitelerini yaparken nasıl daha az nefes darlığı hissederler bu konuda yardımcı oluyoruz. Hastalarımızda bundan çok memnun kalıyorlar. Hastalarımızın ideal kilolarını korumak da bir diğer amacımız, bunun için eğer kilosu fazlaysa hastamızın yağdan ve karbonhidrattan düşük beslenme diyetleri uyguluyoruz. Eğer ideal kilonun altındaysa yağdan ve proteinden zengin beslenme önererek yine devlet desteğinde olan beslenme solüsyonları ile beslenme destekleri sağlamaktayız” dedi.