Tanju Bilgiç, raporda Türkiye’nin PKK, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı mücadelesinin ve bu alanda uluslararası çabalara etkin katkılarının hakkaniyetle değerlendirilmediğini, raporun bu konuda eksik ve önyargılı bir yaklaşımı yansıttığının görüldüğünü belirtti. Türkiye’nin terörizme karşı mücadelesinin terör örgütleri arasında ayrım yapmadan hukuk temelinde yürütüldüğünün altını çizen Bilgiç, “Anılan raporda hak ve özgürlüklerin orantısız ve gerekçesiz kısıtlandığı iddiası temelsizdir ve kabul edilemez. Raporun Suriye bölümünde PKK iltisaklı grupların ülkemizin Suriye’deki öncelikli terörle mücadele kaygısı olduğunun belirtilmesi, bu gruplar ismen zikredilmese dahi SDG/PYD/YPG’nin PKK ile aynı olduğunun ikrarıdır. ABD’nin DEAŞ ile mücadele kisvesi altında destek verdiği sözde 'SDG'nın PKK’nın güdümünde olduğunu ABD’li muhataplarımız da gayet iyi bilmektedir. Bu nedenle PKK iltisaklı grupların Suriye’de hastaneler dahil sivilleri hedef alan ve son bir yılda 120’den fazla masumun ölümüne yol açan terör saldırılarının raporda yer bulmaması kabul edilemez. Diğer yandan sözde 'SDG'nin YTS’leri Suriye’de gözetim altında tutmasına atıf yapılan bölümde, uluslararası basında da belirtildiği üzere örgütün YTS’leri rüşvet karşılığında serbest bırakmasına değinilmemiş olmasını da örgütün gerçek niyetlerini örtbas etme çabası olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Raporda Türkiye’nin FETÖ’ye karşı haklı ve meşru mücadelesinin örgütün giriştiği kanlı darbe girişimi ve örgütlü suç faaliyetleri dikkate alınmadan önyargıyla değerlendirildiğini belirten Bilgiç, “FETÖ’nün acımasız bir terör örgütü ve suç şebekesi olduğu somut delillerle ve yargı kararlarıyla ortaya koyulmuştur. FETÖ, sadece ülkemiz bakımından değil, faal olduğu her ülkenin güvenlik ve istikrarı için de bir tehdittir. ABD’den beklentimiz, daha fazla gecikmeden ülkesindeki FETÖ mevcudiyetine ve faaliyetlerine son vermesi, FETÖ elebaşı dahil FETÖ mensuplarına melce sağlamaması, bu alanda Türkiye ile somut iş birliği yapmasıdır. Türkiye, ABD ve müttefiklerinden terörle mücadelede tutarlı, kararlı ve etkili bir yaklaşım beklentisini muhafaza etmektedir. Bunun dışında kalan tutum ve söylemler, terörle mücadelede uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi çabaları ve müttefiklik ilişkisinin ruhuyla bağdaşmamaktadır” açıklamasında bulundu.