BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ EŞİTTİR DEMOKRASİ
Basının ne kadar özgür ve tarafsız olduğu, tüm dünya da ülkelerin ne kadar demokrasi ve hukuk ile yönetildiğiyle eş değerde kabul edilmektedir. Yani ülke bir hukuk ülkesi, halkının özgürce ve baskı altında olmadan yaşadığı bir ülkeyse, ülkelerin basın kuruluşları ve basın mensupları da o kadar özgür olmakta.
Bu değerlendirmelere göre, Dünya Basın Özgürlüğü gününde Türkiye'nin hali AKP iktidarının uyguladığı inanılmaz baskılar, hukuk tanımaz uygulamalar ve yandaş medyayı her geçen gün büyütme çabaları sebebiyle maalesef içler acısı bir haldedir. Türkiye, uluslararası kuruluşlar tarafından son yıllardaki sansür ve baskı politikaları nedeniyle basın özgürlüğünde dünyanın en kötü sicile sahip ülkelerinden biri olarak gösteriliyor. İktidarı eleştirdiği için onlarca gazetecinin hapse atıldığı, yüzlercesinin işsiz kaldığı, binlercesinin tazminat davalarına muhatap olduğu Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) ‘2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ raporuna göre ise Nijer, Liberya, Zambiya, Mali ve Zimbabwe gibi ülkelerin gerisinde 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer alıyor.
ÖDÜL YERİNE CEZAEVİ..
Türkiye'de halen 100'den fazla gazeteci mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklu olarak cezaevlerinde bulunuyor. Tıpkı Can Dündar ve Erdem Gül davasında olduğu gibi, yaptıkları haberlerle ödül alması gereken çoğu gazeteci, AKP iktidarını eleştirdiği, onun yaptığı kirli pazarlıkları ortaya çıkardığı için ya tutuklanıyor ya da, baskılar sebebiyle işsiz bırakılıyor.
Demokrasiye inanan, ülkelerinin ve halkının özgürlüğünü isteyen, ülkesinde hırsızlık, rüşvet, hukuksuzluk, savaş olmasını istemeyen tüm dünya liderleri ve hükümetleri, basının daha da özgür ve tarafsız olmasını isterken, AKP iktidarı ve onun Cumhurbaşkanı, Türkiye'de işini dürüstçe ve namusluca yapmaya çalışan gazetecilere karşı adeta savaş açmış durumda. Cumhurbaşkanı şahsen hesaplaşma için gazetecileri dava edebilmekte, iktidar kendisini eleştiren tüm gazetecilerin ve basın kuruluşlarının üstünde, yıldıracak baskılar kurmaya devam etmektedir.
AKP'NİN KARA TABLOSU
Tüm bu kara tablo ne ülkemize, ne de halkımıza yakışmamaktır. Ancak bu tablo Türkiye'nin değil AKP'nin kara tablosudur. Cumhuriyet Halk partisi olarak, İktidara yaranmak için değil gazetecilik yapmak için, halkın haber alma hakkı için çırpınan, tüm baskılara rağmen onurlu bir gazetecilik yapma derdinde olan tüm basın kuruluşlarımızın ve gazetecilerimizin yanındayız. AKP'nin , Basın özgürlüğü konusunda Türkiye'ye layık gördüğü bu kara tabloyu yok etmek için her alanda mücadelemizi vermeye devam edeceğiz.
İnanıyoruz ki, Basın özgürlüğü konusunda kat edeceğimiz yol, tüm halkımızın özgürlüğü için atacağımız en büyük adım olacaktır.