Araştırmanın en çok göze çarpan sonucu; Türkiye’nin eğitimde teknolojiye yeteri kadar yer vermediği fikrinin ön plana çıkması oldu.
Çocuklar teknolojiyle ne zaman tanışmalı diye sorulduğunda, genel kanının çocukların okula başladığı ilk yıllar olduğu görülüyor. Öte yandan her 10 kişiden 7’si okulların teknolojiyle ilgili yeterli eğitim vermediğini düşünüyor. Teknolojik eğitimin yetersiz kalması, internet kullanım davranışlarında da kendini gösteriyor. Araştırmaya katılanların geri dönüşleri gösteriyor ki insanlar internet ortamına fazla güvenmiyor. Her ne kadar doğru şekilde kullanıldığında ciddi güvenlik sorunları oluşturmasa da, fotoğraf ve lokasyon dahil kişiye özel herhangi bir bilgiyi internette paylaşırken insanlar iki kere düşünüyor. Sonuçlara bakıldığında; her 10 kişiden 7’si kişisel bilgilerini internette paylaşmayı, 6’sı ise internet alışverişi sırasında kredi kartı bilgilerini paylaşmayı güvenilir bulmuyor. Yine de en şaşırtıcı sonuç, her 10 kişiden 6’sı, fotoğraflarını dahi paylaşmak için interneti güvenli görmüyor. Bu nedenle insanlar fotoğraflarını herkese açık halde değil, sadece seçtikleri kişilerle paylaşmayı tercih ediyor.
Araştırmaya katılan her 2 kişiden 1’i Türkiye’nin dünya genelinde teknolojinin gelişmesinde ve ilerlemesinde az katkısı olduğunu düşünüyor. Diğer taraftan her 4 kişiden 1’i ise önemli katkılarda bulunduğunu düşünüyor.
Teknolojinin geleceği belirlediği günümüzde, halkımızın Türkiye’deki teknolojiye ve teknolojik eğitime bakışında kimi zaman iyimser kimi zaman da kötümser bakış açılarının hakim olduğu görülüyor. Verilen devlet destekleriyle teknolojik yatırımların desteklenmesi, dünya genelinde teknolojiye katkılarımızı artırdığımız bakış açısını kuvvetlendiriyor. Diğer taraftan okullardaki teknolojik değişimin daha da hızlanması önemli bir beklenti olarak karşımıza çıkıyor.