Siyaset zor bir iştir.
Gezmek, dolaşmak, dinlemek, bulmak, anlatmak, değiştirmek, kararlı yapmak, kibar davranmak, gülümsemek, rahatlatmak, çare olabilmek vs. insana iyi gelen, iyi gördüğü ne varsa hepsini siyaset yaparken yapmak, taşımak zorundasınızdır.
Seçmenin seçtiği kişi olabilmek, herkesin basitleştirdiği gibi siyasete girmekle olmuyor.
Bu çalışmaları hem kendi üzerinizde, hem de çevrenizdeki insanların üzerinde çalışmış ve yapmış olarak gösterebilmeniz gerekiyor.
Kendini dinleyen insana zor iş yani.
Bir diğer zor tarafı ise size değil, sizin çalışmanıza karşı duranlara karşı vermek zorunda olduğunuz mücadeledir.
Buradan parti ismi, şahıs ismi vermeden bir okuyucumun bana anlattığını size yazarak, yana örneklendirerek anlatmak istiyorum.
Partide başkan olarak görev yapan kişi, bir ev toplantısına gitmiş. Amacı kayıtlı üye ile tanışmak, onunla iletişim kurabilmek.
Ancak onun geleceğini bilen ama onu siyaset içindeki konumu ve çalışmasına parti içi muhalefet geliştiren ev sahibi kişi, evine gelen misafir başkana komplo kurmayı, şeytanı dahi aklına gelmeyecek şekilde planlar.
Muhaliflik ama sert muhaliflik yapabilecek, ukala konuşacak, çalışan başkanın gardını kıracak, onu kazandıran değil kaybettiren başkan konumuna düşürecek iki üç kişiyi evinde, misafiri karşılayan misafir taburu olarak ayarlıyor.
Üye ile sıcak iletişim kurmaya çalışan başkan, örgütlenmiş, öğütlenmiş misafir taburun sert muhalif sözleriyle karşı karşıya kalıyor.
Şeytanın ayrıntıda gizli olduğu durum değerlendirmesini hızlı şekilde yaparak, iletişim kurduğu üyeyle iletişimini kısa keserek, siyasi komplo askerlerinin ardı arkası kesilmeyecek kasıtlı, çatışmaya davet eden diğer sorularına izin vermeyerek, başka ziyaretleri sebep gösterip usta siyasetçinin yapabileceği kıvraklıkla oradan çıkıyor.
Ucuz insanın, ucuz siyasetçinin, ucuz siyasetinin, ucuz komplosu bitiyor !
Akıllı ve güçlü başkan gidiyor !
Bitiyor derken, köşeye sıkıştırmak istediği başkanın sıkıştıramamanın ezikliğinde kendini kötü hisseden bu ucuz insan, ucuz siyasetçi, ucuz komplocu, bunu durumu ‘yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ yüzsüzlüğüyle sosyal medyasından paylaşıyor.
‘Biz bir oy için mücadele ederken, birileri kibirli ve aksi tavırlarıyla üye olmak isteyenleri kaybetmemize neden oluyor’ gibi cümlelerle.
Bu cümleleri gördüğümde, ismini yazamadığım, kendisini renk farkımızdan dolayı ele verecek kadar tezat olan ucuz insan, ucuz siyasetçinin, ucuz komplosunu yazmak istedim.
İstedim ki, hangi partide siyaset yapıyor olursanız olun, ucuz siyaset yapıp, aynı parti içinde mücadele ettiğiniz insanlara sizden daha çok çalışıyor, sizden daha çok düşünüyor, sizden daha çok zaman ayırıyor diye kıskançlık, fesatlık, kızgınlık içinde hareket etmeyin.
Bu örnekte olduğu gibi kendinizi küçük düşürecek, ucuz insan, ucuz siyasetçi ve ucuz komplocu yapacak durumlara düşürmeyin.
Tarih, bir çalışan siyasetçiyi, bir de çalışana komplo yapan ucuz siyasetçiyi yazar.