Türkiye elektrik talep artışında dünyada ilk sırada yer alan Çin’den sonra ikinci, Avrupa'da ise birinci sırada yer alırken, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığının ise yüzde 72 seviyelerinde olduğu belirlendi. Bu durum enerji üretimi konusunda yerli enerji kaynakları bulmamız gerektiği gerçeğini göz önüne sererken, enerji tüketiminde de tasarruf yapmamızın zorunlu olduğunu ortaya çıkardı. Toplam tükettiğimiz enerjinin yüzde 40'ının binalarda, yüzde 30 kadarının sanayide, kalanın da ulaşım ve tarım da tüketildiği belirlenirken, Türkiye’nin acilen nükleer ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmasının önemi bir kez daha öne çıktı. Birincil enerji denilen petrol, doğalgaz ve kömür dünyada ve ülkemizde en fazla enerji ihtiyacının karşılandığı kaynaklar olarak öne çıkarken, Türkiye’nin dünya enerjisinin yüzde 1’ini tükettiği belirlendi.
Elektrik üretiminde en büyük pay doğalgazda…
Geçtiğimiz son bir yılda ülke toplam ihtiyacının karşılanması için gerçekleşen elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımı ise doğalgaz yüzde 33, hidrolik yüzde 25, ithal kömür yüzde 17, taş kömürü ve linyit yüzde 15, yenilenebilir enerji kaynakları (rüzgar, güneş, jeotermal vb.) yüzde 7 ve kalan kısmının ise diğer kaynaklardan elde edildiği tespit edildi.
Enerji yatırım ve projeleri medyada da geniş yer buldu…
Son yıllarda Türkiye’nin yapmış olduğu yatırım ve projeler ile sık sık gündemde olan enerji sektörü medyada da geniş yer buldu. Medya Takip Ajansı Interpress’in “Enerji Tasarruf Haftası” sebebiyle üç bine yakın gazete ve dergiyi kapsayan incelemesine göre, enerji sektörü ile ilgili son bir yılda yazılı basına 40 bine yakın haber yansıdığı belirlendi. Mevcut ve yeni kurulanlar dahil enerji santralleri hakkında yazılı basında 12 bin 859 haber yer alırken, ülkemizde yapımı çeşitli tartışmalara neden olan nükleer santraller ile alakalı ise 6 bin 547 haber çıktığı tespit edildi.