Bahçeci, konuya ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer verdi;
İzmir’de gazetecilerin birlikteliğinden habercilik canlanıyor. Bülten bağımlılığı bitiyor.
Özellikle internet haberciliği yaygınlaştıktan sonra çoğalan haber portallarında kolaycılık mesleğimizin körleşmesine yol açtı.
Sokaktan gelme gazetecilerin haberciliği aranılır oldu.
Dijital dünyanın haber ihtiyacını karşılarken, sosyal medya gerçek haberciliğe aslında iyilik etmiyor. Mesleği gazetecilik olmayanların görüntü ve fotoğrafları ile habercilik yapılmıyor. Anlık reaksiyonlarla iz bırakmadan pompalan video ve görseller araştırılması gereken konuların ortaya çıkmasını engelliyor.
Bu konuda, olay mahallinde, yaşananlara tanık olarak yazılan, görüntülenen haberlerle gazetecilik tercih edilmeli.
İşte bu noktada üç haftadır, İzmir’de beş gazetecinin yaptığını alkışlıyorum.
Her biri bir haber sitesinin sahibi olan Abdullah Polat, Arif Çayan, Mikail Karadaş, Mevlüt Kömür ve Gökhan Kafalı bir araya gelerek, sosyal medyadan salı günleri yayınlanan adına Bam TV dedikleri yayından İzmir’i hallaç pamuğu gibi atmaya başladılar.
Şu sıralar İzmir’in kuzeyinde dolaşan bu beşli önemli konuları gün yüzüne çıkardı. İşte mesele bu. Haberi yerinde tespit ve belgeleme..
Bergama’da Hayvan Barınağı’nın rezil durumunu, Kınık’ta dereden çalınan kumları, çöpü, çamuru onlardan öğrendik.
Oysa bu bölgeden, belediyeler geçtikleri basın bültenleri ile her şeyin güllük gülistanlık olduğunu yazıyordu. Ama öyle değilmiş. Çok önemli sorunlar varmış.
Bravo arkadaşlar.
Sizler üzerine gittikçe daha ne bilgiler, ihbarlar gelecek.
Oysa, bu işleri sözde muhalif siyasilerin haber vermesi lazım. Demek ki, onlardan beklememek lazım.
Her ilçe de vatandaşın yaşadığı kim bilir ne sorunlar var. Kamuda yaşanan imar yolsuzlukları mı, adrese teslim ihaleler mi daha neler vardır neler.
İnanıyorum bu ekip tüm ilçeleri dolaşacak. Örneğin Çeşme’de katı atıkların tasnif yapılmadan denize nazır ormana gelişi güzel bırakıldığını göreceklerdir. Alsancak liman bölgesinde inşaatlar sebebiyle canım kamu arazilerinin nasıl peşkeş çekildiğini göreceklerdir. Buca’da tarihi demiryolunun betonlaştırıldığına tanık olacaklardır. Üniversitelerde ihaleleri kimlerin kazandıklarını bileceklerdir. Kemalpaşa’da kirazda ilaç oyununu ortaya çıkaracaklardır. SİT’lerin bir işe yaramadığını bileceklerdir.
Gibi, gibi bir yığın konu.
İzmir hepimizin. Sorumluluk hepimizin.