Şehrin işlek caddesinde elinde bir düzine kitap.
Üstü örtülen değerleri arıyor YA düşmüş bitap.
Bir yandan avazı çıktığı kadar sessizce bağırır.
Diğer yandan ölü çiçekleri yeşil bahara çağırır.
Dolaşan bedenler var, hücreler ruhsuz başıboş.
İdeolojiler cehennemi kitle, biri birinden sarhoş.
YA kapısı ilikli beyinlerden umarsız umutlanır.
İnsan bu ya; üçgün felsefesiz kalsa kurtlanır.
YA'nın utangaç kelimeleri var, heybesi dolu.
Fahişe kelimelerle dolmuş, ülke sağı ve solu.
Merhamet dese YA, kitlenin şasesine mıh batar.
Adalet diye sayıklasa, kitle ashabı kehf'e yatar.
Sakin ve sessizce yaşamak, bilgelere özgü tarz.
Yığınların en çok arzuladığı, kelepir halka arz.
Vakarıyla yaşamak, insana en çok yakışan hal.
İnsana minnet eylemek, en dip çukur arzuhal.
Akıl, insan için pis zekadan makbul bir derya.
Çıkar için düşmüşler, dibin dibindedir der YA.
Onurlu hayat tüm ganimetlere denk bir nisap.
Utangaç kelimeler elbet öcünü alır, gelir hesap.
Bilim, felsefe, erdem ve vicdan kalmış kimsesiz.
Geleceğe akmak adına yaşamak, kesin hilesiz.
Yetim kelimeleri çıkınında çıkaranlara ne mutlu.
Yeşerir kelimeler der YA, çocuklar var umutlu.
Av.Yusuf AKIN/12.12.2021/İzmir