7020 Sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 7. Maddesi ile; 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinden sonra gelmek üzere 48/A maddesi eklenerek vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili için özel bir düzenleme yapıldı.Konuya ilişkin açıklamada bulunan İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Şadi Çetin: “Yapılan düzenleme ile amme alacağının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş olmak ve kanundaki (48/A’daki) şartları taşımak koşuluyla vadesi bir yılı geçmemiş alacaklar, 36 ayı geçmemek üzere faiz ve teminat alınarak tecil faizi uygulanmak suretiyle tecil edilebilecek.Ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için borçlunun; başvuru tarihi itibarıyla en az 3 yıl süreyle; ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması, başvuru tarihinden geriye doğru 3 yıla ait vergi beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş olması, bu kapsamına giren ve başvuru tarihi itibarıyla vadesi 1 yılı geçmemiş borcunun borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödenememiş olması, gerekiyor.Daha önce tecil edilen veya özel kanunlara göre ödeme planına bağlanan borcun bulunması madde hükmünden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecek. Amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı beşyüz bin Türk lirasını (bu tutar dâhil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmayacak. Beşyüz bin lirayı aşan amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı beşyüz bin Türk lirasını aşan kısmın %25’i olarak uygulanacak.Tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle muaccel olan amme alacağının tecili, talep edilmesi hâlinde en fazla iki defa geçerli sayılabilecek. Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçecek. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminat iade edilecek. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak. Tecil şartlarına riayet edilmemesi hâlinde tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe bu madde hükümlerinden yararlanılamayacak. Diğer taraftan en az üç yıl süreyle (SGK) prim yükümlüsü olup son üç yıl içerisinde verilmesi gereken bildirgeleri kanuni sürelerinde vermiş olanlardan başvuru tarihi itibarıyla vadesi bir yılı geçmemiş borcunu borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödeyememiş olanlar da benzer imkânlardan yararlanabilecekler.Bu yeni düzenlenme, 1/1/2018 tarihinden itibaren vadesi gelen alacaklara uygulanacak. Maliye Bakanı ve Bakanlar kuruluna tanınan yetkilerle uygulamanın sınırları genişletilebilecek.” dedi.