Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılına yakışan bir gece yaşadık dün.
Amerika’nın Florida eyaletinden gökyüzüne fırlatılan rokette bir Türk Astronot vardı.
Alper Gezeravcı!
İki defa ertelendikten sonra uçuş gerçekleştiğinde büyük bir heyecanla ekran başına kitlendik ülke olarak.
Dile kolay, bilmem kaç sene uzaya ilk kim çıktı, Ay’a kim ayak bastı, uzaya astronot yetiştiren ve gönderebilen ülkeler hangileridir gibi sorularla teknolojinin ve evrenin en üst ve ilklerini öğrenmeye çalıştık.
Öğrenirken aklımızda da hep o soru vardı, ‘Bizden niye kimse yok uzayda?”
Sonunda dün gece uzayda bizden de birileri oldu ve uzaya giderek bilimsel araştırmalara destek olmaya başladı.
Tarihi bir gündü ve tarihte de tarihi bir gün olarak yerini hep tutacak.
İleri zamanlarda ÖSS, OKS, YKS gibi sınavlarda eminim şu soru olacaktır.
Uzaya giden ilk Türk Astronot kimdir?
Türkiye uzaya ilk astronotu hangi tarihte gönderdi?
Türk astronot uzayda kaç konuda deney yaptı?
Türk astronot uzayda kaç gün kaldı?
Bu soruların tamamının cevabı dünde kaldı, tarihte yerini aldı.
İlk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın uzayda ilk teması ve mesajı da bir o kadar güzeldi.
Uzaydan tüm dünyaya ve özellikle de ülkemizde yaşayan insanlaraydı.
‘İstikbal göklerdedir’
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözüyle seslenmesi de Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında ileri görüşteki düşüncesini, Türkiye Yüzyılı’ndaki hedefini anlatmaya yetti.
Bundan sonra ne mi olur?
Ne olacağını da şöyle anlatayım.
Türkiye olarak uzay çağında, uzay organizasyonunda, uzay oyununda bugüne kadar uzaktan vardık. Oyunun içinde yoktuk.
Artık uzay oyununun içine, Alper Gezeravcı ile birlikte girdik.
Bundan sonra oyunun içinde nasıl bir gelişme olur, dünyaya ve ülkemize uzay teknolojisinde ve evrensel anlamda neler kazandırırız onu zamanla görürsünüz.
Bizim olmadığımız yerde oynanan oyun ile bizim olduğumuz yerde oynanan oyun her zaman farklı olmuştur.
Bugünün çocukları, gençleri uzaya çıkan ilk astronotumuz Gezeravcı’nın yarattığı heyecanlı düşünceyle daha neler yapar, o da zamanla anlaşılır.
Uzaya çıktık ya gerisi kolay!