Astımın tetikleyicileri faktörlerini, polenler, evcil hayvanlar, toz akarları, egzersiz, duman, aşırı sıcak ve aşırı soğuk hava koşulları, hava kirliliği, kimyasal kokular veya dumanlar, obezite, stres ve duygudurum bozuklukları (depresyon gibi), kimi viral hastalıklar, ilaçlar ve işlenmiş yiyecek ve içeceklerde sülfitler ve koruyucu maddeler olarak sıralayan Öğr. Gör. Özlem Karagöl, “Astım atağında hava yolu tıkanıklığını mümkün olan en kısa sürede düzeltip solunum fonksiyonlarını normale döndürmek gerekir. Oksijen yetersizliğini düzeltmek, hasta eğitimi, uygun ve yeterli önleyici tedavi ile daha sonra oluşabilecek atakları önlemek, atakta hastanın nasıl davranması, hangi ilaçları kullanması, ne zaman hastaneye başvurması gerektiği konusunda hastayı aydınlatmak önem arz eder” diye konuştu.
Astım ataklarına ilk müdahalede neler yapılmalı?
Astımın en önemli belirtilerinin, nefes almakta zorlanma, alınan nefesin yeterli olmadığının ifade edilmesi, hızlı nefes alıp verme ve öksürme, nefes verirken ıslık ya da hırıltı sesi çıkarma ve göğüste sıkışma veya ağrı hissetme olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Karagöl, ilaç alınmasına rağmen belirtilerin artması, şiddetli nefes darlığı, normal konuşmanın bozulması (cümle kuramama), terleme, solukluk, endişe ve panik hali, dudakların ve tırnak yataklarının gri-mavi tonu alması ve bilinç kaybının astım atağında durumun ciddileştiğini gösteren belirtiler olduğuna dikkat çekti.
Astım ataklarına doğru ilk müdahalenin yaşamsal öneme sahip olduğunu sahip olduğunu vurgulayan İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Özlem Karagöl, “Sakin olun ve hastaya güvende olduğunu anlatın. En rahat olduğu pozisyonu almasına yardım edin. Zorla yatırmaya çalışmayın. Pencereleri açın ve sıkı giysileri gevşetin. Kendi ilaçlarını (inhaler, hava) almasına yardım edin. İlaçları aldıktan sonra 5 (beş) dakika içinde durumda düzelme olmazsa 112 acil yardım numarasını arayın ya da aratın. 112 acil yardım ekibi gelinceye kadar yanından ayrılmayın ve kontrol edin.” sözlerini kullanarak açıklamasını tamamladı.