Duruşun bütün yönleri ile vücudun dili olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Kalıcı duruş bozukluğunu tedavi etmek, çok zordur. Ancak günlük hayatta bedenin yanlış pozisyonlarda tutulmasından kaynaklanan duruş bozuklukları, farkındalık eğitimleri ve egzersiz ile önlenebilir. Yapılan bilimsel araştırmalarda, başka kökenli ya da bir travma kaynaklı olmayan omurga rahatsızlıklarının pek çoğunun bir iş sırasında çalışan kasların stabilizasyon sorunlarından veya iş sırasında çalışması gereken kas ya da kas grubunun görevinin başka bir kas tarafından üstlenilmesinden kaynaklandığı biliniyor. Kronik hastalıklar, duruş bozuklukları düzeltilmeden tam olarak ortadan kaldırılamaz. Bu çerçevede yaptığımız her türlü tıbbi yardım ve tedavi de eksik kalır. Oysa duruş düzeltilerek, pek çok kronik problemi düzeltir ve yaptığımız tüm tedavilerin etkinliğini arttırabiliriz” dedi.
Özellikle omurgada bel-boyun kökenli ağrıların en önemli sebeplerinden birinin, bu bölgelerdeki kaslarda kuvvetsizlik, duruş bozuklukları ve vücudun yanlış kullanımı gibi mekanik sebepler olduğuna değinen Uz. Dr. Şahabettinoğlu, bu sebeple core denilen merkez gövde kaslarının kuvvetlendirilmesini sağlayacak egzersizlerin yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Şahabettinoğlu, “Bu bölgedeki kaslar yeterince güçlü olmadığında, omurgaya çok yüklenme olmaktadır. Boyun ve bele fazla yüklenildiğinde de zamanla bel ve boyun düzleşmeleri, omurlarda kayma ve fıtık oluşumları kaçınılmaz hale gelmektedir. Egzersizlerimiz, günlük hayatta yaptığımız hareketlerin egzersize uyarlanmış hali olmalıdır. Gündelik yaşantı sırasında insanlar birçok kez çömelme, eğilme, dönme, uzanma, çekme ve itme gerçekleştirmektedir. Egzersiz bizi, bu tarz hareketleri doğru ve kolay yapılabilir hale hazırlamalıdır ve egzersiz programımız dayanıklılık, kuvvetlendirme, esneklik ve denge çalışmalarını kapsarken düzeltici egzersiz pratiğine de öncelik vermelidir” şeklinde konuştu.
Yapılan ya da yapılacak olan egzersizin kişinin kendisine doğrudan ya da dolaylı olarak nasıl bir katkı sağlayacağının sorgulanması gerektiğini belirten Şahabettinoğlu, “Egzersiz yaparken sakatlanan pek çok hasta ile de karşılaşıyoruz. Eğitmenin bilgi ve deneyim yeterliliği, egzersiz seviyesinin uygunluğu ve kişinin sağlık hedefleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Doğru merkezlerde ve iyi bir eğitmen ile çalışmak, bize daha kaliteli bir yaşam sunacaktır. Medikal egzersiz programları iyi bir eğitmen ile çalışılırsa hem fizik kondisyon ve fonksiyonel kapasitemizi arttıracak hem de yanlış egzersizin sakatlanma gibi kötü sonuçlarını engelleyecektir” diye ifade etti.