Özel İbni Sina Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, havaların ısınmasıyla birlikte bebek ve çocukların deniz ve havuza ne zaman ve nasıl gireceğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Musa Bostancıoğlu, “Prematüre veya çok ufak doğmamış bebekler, 3’üncü ve 4’üncü aylarından itibaren, cilt altı yağ dokusunun iyice geliştiği, kafasını mükemmel düzeyde dik tutma kabiliyetine eriştiği ve yaklaşık 5-6 kiloya ulaşan bebekler denize ve evlerindeki dezenfekte edilen özel havuza girebilirler” dedi.
Suda en fazla 30 dakika
İbni Sina Hastanesi Çocuk Doktoru Uzm. Dr. Musa Bostancıoğlu, "Deniz suyu sıcaklığı 26-30 derece aralığında ve hava ısısı da bu suyun ısısından en az 3 derece yüksekse, rüzgar yoksa ve deniz çok temizse bebekler suya sokulabilir. Bebek için genel yüzme havuzları uygun değildir. İshal, orta kulak iltihabı, mantar ve diğer cilt sorunları, kaşıntı, bulaşıcı hepatit, idrar yolu enfeksiyonu riski vardır. Evde özel aile havuzu varsa, iyi dezenfekte edilip, iyi ısıtılmak koşuluyla 5’inci aydan sonra havuza girebilir. Bebeklerin suya girmesi için aşılarının tamamlanması gerekmiyor. Çok güneşli havalarda saat 11.00-16.00 arası denize sokmamalı ya da başına şapka takmalı, başını ıslatmalı ve omuz-yüz gibi açıkta kalan bölgelere güneş koruyucu krem sürülmeli ve riskli saatlerde 5-10 dakikadan fazla güneş altında denize girilmemelidir. Aşırı sıcakta su kaybını önlemek için bebek ve çocukların yeteri kadar sıvı almaları sağlanmalıdır. Bebekler suda en fazla 30 dakika tutulmalıdır zira çabuk dehidratasyona maruz kalırlar ve vücut sıcaklıklarını uzun süre koruyamazlar" dedi.
“Oyuncaklarla cazip hale getirin”
Çocukların güneşten korunması gerektiğini dile getiren Uzm. Dr. Musa Bostancıoğlu, "Oyuncaklarla ve oyunla suda vakit geçirmeyi cazip hale getirin. Suya girdiği andan itibaren suyu sevmediyse, korkuyorsa veya ağlıyorsa zorlamayın, başka bir zaman tekrar deneyin. Güneş altında tüm çocuklara göz ve yüzü korumak için siperliği olan şapkalar takılmalıdır. Vücudunun üst kısmı giyinik olmalı ve bu giysi suda dahi çıkarılmamalıdır. Alerji yapmayan, parfümsüz ve çocuklarda kullanımı kolay olan suya dayanıklı, en az 15 en çok 30 SPF koruma faktörlü güneş yağı kullanılmalıdır, UVA ve UVB ışınlarından koruyan geniş spektrumlu bir güneş yağı olmalıdır. Güneş koruyucular ilk olarak dışarıya çıkmadan en az 15 dakika önce sürülmeli denize veya havuza girildikten sonra 2 saatte bir tekrarlanmalıdır. Hava bulutlu dahi olsa güneş yağını kullanmalıdır. Çünkü bulutlar cilde zararlı olan UV ışınlarını engelleyemezler. 6 ayın altında güneş yağı kullanımı önerilmemekle birlikte bu konuda yeterli bilimsel çalışma olmadığından güneşe çıkılmışsa sadece kıyafetten arda kalan bölgelere güneş koruyucu ince bir tabaka halinde sürülebilir. Eğer bebek güneş yanığı olursa etkilenen bölgelere soğuk kompres yapılabilir" ifadelerini kullandı.
"Suyun altında nefeslerini tutabilirler"
Çocukların refleks olarak suyun altında nefeslerini tutabileceğini belirten Dr. Bostancıoğlu, "6 aydan küçük bebekler refleks olarak nefeslerini suyun altında tutabilirler yani su yutmazlar. Altıncı aydan sonra bu yeteneklerini kaybederler. Can simitleri, kolluklar, deniz yatakları veya diğer yüzücü cihazlar sahte bir güvenlik duygusu oluştururlar. Ancak çocuğun simitten veya yataktan kayması anlık bir olaydır. Bebekler ve çocuklara suyun etrafında can yeleği giydirilmeli ancak bu önlemlerle birlikte ebeveyn sudaki çocuğundan gözünü ayırmamalıdır" şeklinde sözlerini sonlandırdı.