Hamilelerde ve lohusalarda fizyolojik olarak kan akım hızı yavaşlar ve doğum esnasında yaşanan kan kaybını en aza indirgemek için pıhtılaşma faktörleri artar. Bu nedenle hamilelerde aynı yaştaki kadınlara oranla damar tıkanıklığı riski 4-5 kat fazladır. Bununla beraber daha önceden damar tıkanıklığı olan, ailesinde damar tıkanıklığı öyküsü olan, kalıtsal bir kan pıhtılaşma bozukluğu olan, obezite, hareketsizlik, ileri yaş, sigara içme ve eşlik eden kronik bir hastalığa sahip olanlar hamilelerde bu risk artar.
Damat tıkanıklığının belirtileri nelerdir?
Hamilelikte damar tıkanıklığı yalnızca bacaklardaki toplardamarlarda olabileceği gibi buradan kopan pıhtılar akciğer damarlarına da ilerleyebilir. Genellikle en sık görülen şikayetler bacakta ağrı, şişlik ve sıcaklık artışıdır. Pıhtının akciğere ilerlemesi durumunda nefes darlığı ve çarpıntı da görülebilir.
Tanı nasıl konur?
Damar tıkanıklığından şüphe edilen gebelerde öncelikle d-dimer, kan gazı gibi kan tahlilleri yapılır. Ayrıca Doppler ultrason, eko gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir. Hasta için risk yüksekse tomografi gibi radyasyon içeren görüntüleme yöntemleri de hastayla riskleri tartışılarak kullanılabilir.
Hamilelikte damar tıkanıklığı nasıl önlenir?
Hamilelik ve lohusalık dönemi damar tıkanıklığı için yüksek riskli dönemler olduğunda tüm hastalar yakından takip edilmeli ve eşlik eden risk faktörü olanlara önleyici kan sulandırıcı tedavi başlanmalıdır. Önleyici tedavi dozu ve süresi eşlik eden risk faktörlerine göre değişmektedir.
Hamilelerde hangi kan sulandırıcılar kullanılabilir?
Hamilelikte genellikle tablet kan sulandırıcılar yerine anne adayına ve bebeğe zararı olmayan, hastanın kendi kendine uygulayabileceği enjeksiyon şeklinde kan sulandırıcı iğneler tercih edilir.