Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hamdi Koçer, “İnsan ömrü uzadıkça yaşlılarda ve sistemik hastalık nedeni ile takip edilen insanlarda daha fazla ameliyat gerekmektedir. Eskiden riskli sayılan sağlık koşullarında bugün daha güvenle ameliyatlar yapılabiliyor. Kasık fıtıklarının normal koşullarda ameliyat edilmesi ile acil koşullarda ameliyat edilmesi sağlıklı kişiler için bile çok farklı risk anlamına gelmektedir. Kalp hastası olan bir insanda acil ameliyatın yaşamsal riski çok yüksektir. Kasık fıtıkları ile ilgili bilimsel yayınlarda, uygun koşullarda gerçekleştirilen ameliyatların acil ameliyatlara göre çok daha güvenli olduğunu bildirmektedir. Özellikle kalp damar hastalığı olan yaşlı hastalarda da bu durum geçerlidir” dedi.
Kalp hastalarında kasık fıtığının tanısal anlamda her hangi bir zorluk içermediğini ifade eden Dr. Koçer, “Hastaların büyük çoğunluğunda kasık bölgesinde şişlik vardır. Kasık bölgesindeki bu şişlik, öksürmekle ıkınmakla veya karın içi basıncı arttıran bütün zorlamalar ile ortaya çıkar ve büyür. Buna karşılık sırt üstü uzanıp yatmakla kaybolur veya küçülür. Ameliyat yöntemi tercihinde kalp damar hastalıkları ile kronik akciğer hastalıkları önemlidir. Özellikle kapalı ameliyatlarının mutlaka genel anestezi gerektirmesi ve kapalı ameliyat sırasında karın içinde gaz ile basınç oluşturulması bazı hastalarda kapalı ameliyat yapılmasını olanaksız kılar. Bizim tercihimiz ciddi kalp damar ve ileri derecede kronik akciğer hastalığı olanlarda açık ameliyat yöntemini kullanmaktır. Anestezi yöntemini hasta anestezi hekimi ile birlikte kararlaştırabilir. Kasık fıtıklarının en büyük avantajı ameliyatlarının her türlü anestezi ile yapılabilir olmasıdır” diye konuştu.
Kalp ve akciğer hastalığı nedeni ile tedavi görmekte ve sürekli ilaç kullanan hastaların, ameliyattan önce anestezi hekimi tarafından görülmesi gerektiğini kaydeden Dr. Koçer, “Ameliyattan önce yapılması gereken herhangi bir ileri tetkik , kullanılması gereken hazırlık ilaçları veya kardiyoloji konsültasyon yapılacaksa bunların planlanması lazımdır. Kalp hastalarının büyük çoğunluğu aspirin veya benzeri kan sulandırıcılar kullanır. Bu tür ilaçlar ameliyat sırasında kanama ve teknik sorunlara neden olur. Bu ilaçların ameliyattan 3-7 gün önce kesilmesi gerekir. Bu ilaçlardan kullanıyorsanız bunu bize bildirmelisiniz. Anestezi muayenesine giderken kalp veya akciğer hastalığınızla ilgili geçmiş rapor ve tetkiklerinizi de yanınıza almalısınız. Özellikle son 1 sene içerisinde yapılmış kardiyoloji konsültasyonu notları ve ileri tetkik raporlarını anestezi hekimi mutlaka görmek ister. Bunların içerisinden yenilenmesi gerekenler olursa yeniden yapılmalı ve sizin ameliyata en uygun koşullarda girmeniz sağlanmalıdır. Ameliyat sonrası diğer hastaları aynı gün taburcu ediyoruz ancak kalp ve ileri derecede akciğer hastalığı olan hastaları 1 gün müşahede amaçlı yatırmayı tercih ediyoruz. Ameliyat ile alakalı veya alakalı olmayan ortaya çıkabilecek ciddi sağlık sorunlarının ilk 24 saat içinde hastanede takip edilmesi hasta için daha güvenlidir. Kalp hastalarının fıtık ameliyatlarının mutlaka iyi bir hastanede yapılması gerekir. Ameliyat öncesi hazırlık, ameliyat esnası ve sonrasında ortaya çıkabilecek kardiyoloji sorunlarının hastane içinden çözülebilir olması gerekir. Biz kalp rahatsızlığı olan hastaları mutlaka kardiyoloji ünitesi olan bir hastanede ameliyat ediyoruz” açıklamalarında bulundu.