Emzirme döneminin hem annenin hem de bebeğin gelişimi ve genel sağlığı için oldukça mühim bir süreç olduğunu belirten Opr. Dr. Safiye Genç, bu dönemin anne ile bebeğin sağlığı üzerinde biyolojik ve psikolojik bir etkiye sahip olduğunu vurguladı. VM Medical Park Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinden Opr. Dr. Safiye Genç şunları söyledi: “Anne sütünün, çok özel bir besin kaynağı olması nedeniyle bebek beslenmesinin olmazsa olmazıdır. Anne sütü ile beslenen bebek, D vitamini dışında su dahil hiçbir ek gıdaya gereksinim duymaz. Çünkü anne sütündeki demir ve çinko gibi minerallerin emilimi, inek sütüne oranla daha yüksektir. Bebek katı gıdalara ilk altı aydan sonra başlayabilir. Ayrıca yağ asitleri bakımından da zengin olan anne sütü, sindirimi kolaylaştırır. Tamamen hijyenik, taze, doğal, ekonomik olan ve biberon gerektirmeyen anne sütü bozulmadığı gibi, herhangi bir hastalık riski de taşımaz. Emzirme döneminde anneler eski kilolarına ulaşmak için acele etmemelidirler. Bu dönemde önemli olan tek şey bebeğin anneden gerekli tüm vitaminleri almasıdır.
Sütün boşalması için annenin iyi beslenmesi, stresten uzak ve yeterince dinlenmiş olması ve bebeğini sık aralıklarla emzirmesi önemlidir. Bu dönemde kalsiyum yönünden zengin olan süt, yumurta, peynir gibi besin grupları mutlaka günlük beslenmede tüketilmelidir. Vitamin ve mineral yönünden zengin sebze ve meyveler, demir eksikliği anemisini engellemek için kırmızı et ve yeşil yapraklı sebzeler, demir yönünden zengin et, tavuk, balık, yumurta, sakatatlar, kuruyemişler(ceviz, badem gibi), kurutulmuş meyveler (üzüm, kayısı, erik, pestil gibi) kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek gibi) mutlaka tüketilmesi gereken besinler arasında olmalıdır. Sıvı tüketimi süt artırımına katkı sağlar, günde ortalama 4 litre su içilmelidir. Katkı maddeli ürünlerden kesinlikle uzak durulmalı, baharat tüketiminden kaçınılmalı ve sigara- alkol-yapay tatlandırıcılar anne sütüne geçtiği için kullanılmamalıdır.”