Göz iltihabının göz yüzeyinin enfeksiyonuna bağlı olarak ortaya çıktığından bahseden Bilgin, konjonktivitin sadece havuzlardan değil, yeteri kadar temiz olmayan denizlerden de bulaşabileceğinin altını çizdi. Bilgin göz sağlığı açısından hijyenine güvenilmeyen havuzlara ve denizlere girilmemesi konusunda uyarılarda bulunurken deniz gözlüğü ve maske kullanarak gözleri mikrobialkonjonktivitten ve tahriş edici maddelerden korumanın mümkün olduğunu açıkladı.
Bu belirtilere dikkat
Konjonktivitin gözlerde kızarıklık, kaşınma, batma, yanma, çapaklanma, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme bozukluğu gibi belirtiler göstererek ortaya çıktığını söyleyen Bilgin, “Kişinin iş ve sosyal hayatını yakından etkileyerek son derece rahatsız edici konjonktivit, çoğunlukla kendiliğinden iyileşebildiği gibi çok ağır enfeksiyonlarda ciddi sorunlara da zemin hazırlayabilir. Özellikle bazı vakalar bulanık görmeye ve korneada kalıcı lekelere sebep olabiliyor. Bu nedenle benzer şikâyetleri olan kişilerin vakit kaybetmeden uzman bir göz hekimine başvurması büyük önem taşıyor” dedi.
“Çocuklarda bakteriyel, yetişkinlerde ise viralkonjonktivit daha sık görülüyor”
Mikrobialkonjonktivitin bulaşıcı olduğunu da özellikle vurgulayan Bilgin, “Çocuklarda bakteriyel, yetişkinlerde ise viralkonjonktivit daha sık görülüyor. Virüslere bağlı konjonktivitlerde enfeksiyon sebeplerinin başında ise adeno virüsler geliyor. Çevresel etkenlere dirençli olması açısından önem taşıyan adeno virüsler oda ısısında haftalarca kalabildiği için bulaşma riski de artıyor. Konjonktivitte şikayetler geçinceye kadar havuz ve denizden uzak durulması gerekiyor. Tedavi süresince hekim tarafından iltihap giderici ve kimi zaman da kortizonlu ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak hastanın göz şikayetlerinin rahatlatılması açısından soğuk uygulama yapılabileceği gibi yine doktor tavsiyesiyle suni gözyaşı da kullanılabilir” diye konuştu.