Karne sonuçları merakla bekleniyor. Peki, ebeveynler iyi ve kötü karneler için nasıl bir tavır sergilemeli? İyi karne getiren öğrenciyi ödüllendirmek doğru mu? Kötü karneyi cezalandırmak çözüm mü? Psikolog Ceren Yağcıköseoğlu, konuya ilişkin açıklamasında ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
KARNE, CEZA VE ÖDÜL
Karne konusunda başvurulan ödül ve ceza yönteminin çocuklar üzerinde olumsuz etkilere yol açtığını belirten Psikolog Ceren Yağcıköseoğlu, ebeveynlerin kötü karne karşısında cezaya başvurması ya da tehditkar davranmasının son derece sakıncalı olduğunu söyledi. Başarı karşısında abartılarak verilen ödülün çocuklarda öğrenme motivasyonunu olumsuz yönde etkilediğini savunan Ceren Yağcıköseoğlu, "En etkili olan ödül, manevi ödüldür" dedi.
YA KARNE KÖTÜYSE?
Karnedeki notların, çocuğun akademik anlamda ne kadar başarılı olduğunun göstergesi olduğu kadar; aile olarak onlara ne kadar sorumluluk duygusu verildiğinin de somut bir göstergesi olduğunun alltını çizen Ceren Yağcıköseoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Her anne-baba, çocuğunun başarılı olmasını ister, çocuğunun karnesindeki notları önemser ve buna bağlı olarak bir davranış sergiler. Eğer karnedeki notlar iyi ise, karne hediyeleri, takdir cümle ve davranışları, anlaşmalar, istekler ifade edilirken... ya karne kötüyse? Kimi ebeveyn olumsuz tepkiler vermektedir, çocuğuna kızar, aşağılar, bir arkadaşı veya kardeşiyle kıyaslar, onu sevdiği şey/durumdan mahrum bırakır kimi ebeveyn ise anlayışla karşılar, tepkisiz kalabilir. Öte yandan birçok aile, çocuklarının başarısızlıklarını, kendi başarısızlıkları olarak görüp, yorumladıkları için fazla tepki göstermektedirler. Öncelikli şey, çocuklarının başarısızlıklarını, kendi başarısızlıkları olduğu algısından uzaklaşmalı ve çocukların yeterli yönleri kadar yetersiz, geliştirilmesi gereken yönlerini iyi tespit etmeleri gerekir, bu durum onları doğru ve yeteri kadar tanımaktan geçmektedir."
ZAYIF NOTLARI BAŞARISIZLIK OLARAK DEĞİL...
"Karnedeki notlar zayıf ise, aileler nasıl bir yol izlemeliler?" sorusuna yanıt veren Psikolog Yağcıköseoğlu, önemli uyarılarda bulunarak şunları söyledi: "Öncelikle, çocuğunuzun kendini rahat ifade etmesine izin verin, eğer zayıf notlardan dolayı sinirlenip, ani tepkiler verirseniz, çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırarak, iletişimden kaçmasına yardımcı olursunuz. Çocuğunuzun ne hissettiğini anlamaya çalışın. Zayıf notları başarısızlık olarak değil, telafi edilebilecek bir durum olarak gördüğünüzü hissettirip ifade ederek, destek ve yardımcı olduğunuzu hissettirmek, çocuğunuzun yalnız hissetmemesini sağlayacak ve onu motive edecektir. Birlikte ders programı yapın, çocuğunuzun isteklerini göz önünde bulundurarak, ev içinde ders çalışma odası ve şartları oluşturun. Başarısız olduğu alanları birlikte belirleyin ve nelerin yapılabileceği hakkında sohbet edin. Başarılarını önemseyin, dile getirin ve onaylayın."
ÖDEVSİZ TATİL...
Bu yıl sömestr tatilinde öğrencilere ödev verilmemesini de değerlendiren Yağcıköseoğlu, "Öğrenciler tatilin gelmesini dört gözle bekliyor, tek istedikleri tatilde; ödev yapmadan, ders çalışmadan, tatili gerçekten tatil olarak geçirebilmek. Bu noktada Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, okulların öğrencilere ev ödevleri verilmemesini istemesi, öğrencileri mutlu ederken ,tatili öğrencilerin sosyal, kültürel, sanat ve spor faaliyetlerini geliştirmek için bir teşvik niteliği taşımaktadır. Öğrencilerin, tatilde ödev kaygısı taşımadan, aile ve arkadaşlarıyla birlikte istedikleri bir tatil geçirebiliyor olması, tatil dönüşü okula ve derslere olan motivasyon ve ilgilerinin artmasını sağlayacaktır" diye konuştu.
ÖNEMLİ TAVSİYE
Sömestr tatili öncesinde anne ve babalara önemli bir tavsiyede bulunan Psikolog Ceren Yağcıköseoğlu, "Ebeveynler, çocuğun bireysel kapasitesine ve yeteneklerine uygun beklentiler geliştirmelidir. Ailenin tutumu, çocuğun okuldaki başarısını büyük oranda etkileyen en önemli unsurların başında gelir. Çocuğun kendini geliştirmesine olanak sağlayan, ona özgüven kazandıran en başta ailenin tutum ve davranışlarıdır" diyerek sözlerini noktaladı.