Kardiyoloji Uzmanı Cegerğun Polat, kalp krizine neden olan kronik hastalıklar ve risk faktörlerinin yanı sıra kişinin, krizi tetikleyen birçok nedenle günlük yaşam içinde karşılaşabileceğini dile getirdi.
Memorial Diyarbakır Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Cegerğun Polat, günlük yaşamda kalp krizini tetikleyen 6 neden hakkında bilgi verdi. Dr. Polat, kronik stresin krizlere zemin hazırladığını, pazartesi günlerinin kalp krizi için risk oluşturduğunu, trafiğin kalbi yorduğunu, hareketsizliğin krizi tetiklediğini, aşırı heyecanlı kişilerin risk altında olduğunu ve beslenme şeklinin kalp sağlığını etkilediğini söyledi.
"Kronik stres krizlere zemin hazırlar"
Günümüz kent yaşamının temel sağlık sorunlarından birinin stres olduğunu dile getiren Polat, "Ruhsal ve duygusal durumdaki dalgalanmalar, insan ilişkilerden kaynaklanan faktörler ve iş stresi günlük yaşamın neredeyse bir parçası durumundadır. Bireysel bakımı ve alışkanlıkları etkileyen bu faktörler, kronik hastalıkların da kaynağı olabilmektedir. Kronik stres koroner damar darlıklarına zemin hazırlayabilir, ani başlayan stres de kalp krizi geçirmeye hazır kişilerde krizi tetikleyebilir" dedi.
"Pazartesi kriz için riskli gün"
Pazartesi günlerinin kriz için riskli gün olduğunu dile getiren Dr. Polat, "Haftanın ilk iş günü olan pazartesi sabahı yaşanabilen yoğun iş stresi, kalp sağlığını olumsuz etkileyen bazı acil durumlar oluşmasında etkili olabilmektedir. Stres karşısında daha kırılgan ve hassas olan kişilerin kalp krizi geçirme riski daha yüksektir. Yoğun tempolu iş yaşamı, stresin ve riskin yüksek olduğu mesleklerdeki kişiler özellikle haftanın ilk gününden daha çok etkilenmektedir" diye konuştu.
"Trafik kalbi yorar"
Trafiğin de kalbi yorduğunu anlatan Dr. Polat, "Yoğun ve gürültülü trafik hem strese hem de hava kirliğine neden olarak kalp krizini tetikleyebilir. Yapılan araştırmalarda yoğun trafiğin olduğu ana cadde üstlerinde ikamet edenlerde kalp krizi riskinin daha yüksek olduğu saptanmıştır" ifadelerini kullandı.
"Hareketsizlik krizi tetikler"
Hareketsizliğin krizi tetiklediğini açıklayan Dr. Polat şunları söyledi:
"Özellikle uzun süre masa başında vakit geçiren ve düzenli spor yapmayan kişilerde diyabet, obezite, yüksek kolesterol ve kalp krizi riskinin arttığı bilinmektedir. Hareketsiz yaşayan kişiler doktor kontrolünden geçmeden aniden ağır egzersiz yaptıklarında, uzun ve yorucu seyahatlere çıktıklarında kalp krizi tetiklenebilir. Özellikle masa başında çalışan kişilerin haftanın en az beş günü 30-45 dakika kadar tempolu yürüyüş yapması bu nedenle çok önemlidir. Egzersiz için sabahın soğuk saatleri yerine akşamüstü saatleri tercih etmek, kalp sağlığı açısından daha güvenlidir".
"Aşırı heyecanlı kişiler risk atında"
Aşırı heyecanlı kişilerin kalp krizi konusunda risk altında olduğunu söyleyen Dr. Polat, "Ani ve aşırı bir şekilde heyecanlanma, korkma, üzülme, sinirlenme ve hayal kırıklığına uğrama gibi olumsuz duygular kalp krizine yol açabilir. İlginç bir şekilde aşırı sevinme gibi olumlu duygulanımlar, ender de olsa kalp krizini tetikleyebilir. Yine deprem, sel, savaş, göç gibi olaylardan sonra da kalp krizi riski artmaktadır" dedi.
"Beslenme şekli kalp sağlığını etkiler"
Dr Polat, beslenme şeklinin de kalp sağlığını etkilediğini belirterek, ağır ve tuzlu yemek, aşırı alkol tüketiminin kalp krizini tetikleyen nedenler arasında olduğunu söyledi. Polat, "Kalp krizi açısından riskli hastalar için ağır yemekler sonrası kalp krizi risklerinin 7 kat arttığı belirlenmiştir. Bunun yanında kafein içerikli içeceklerin tüketimi, kalp hızı ve tansiyonu artırarak krizine yol açabilir. Sıklıkla kahve içme alışkanlığı olmayan hastalarda, kahve içimi sonrası kalp krizi riski, düzenli olarak her gün birkaç fincan kahve içenlere göre daha yüksektir. Dolayısıyla kahve alışkanlığı olmayan kişilerin üst üste kahve içmekten kaçınmaları önemlidir" diye konuştu.