Kablan, mantarların neden olduğu ağız içi lezyonlarına karşı biberon ve emzik hijyeninin yanı sıra ağız içi temizliğinin önemli olduğuna dikkat çekti.
Ağız içi lezyonları, insan hayatının her döneminde bakteri, virüs, mantar, travma kaynaklı oluşabileceği gibi bazı deri hastalıkları ve sistemik rahatsızlıkları bulgusu olarak da oluşabilir. Ağız içi yumuşak doku lezyonlarının bebeklerde ve çocuklarda sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biri olduğunu belirten İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden diş hekimi Gizem Terzioğlu Kablan, ağız içi lezyonlarının çocuklarda da yenidoğan döneminden çocukluğun her dönemine kadar karşımıza çıkabildiğini söyledi.
Yeni doğan ve bebeklik döneminde en sık görülen ağız içi enfeksiyonu nedeninin mantarlar olduğuna dikkat çekerek, “Bebeklik döneminde sık görülen pamukçuk etkeni, ‘candida albicans’ denilen mantardır ve ağız yanak iç yüzeyinde beyaz, peynirimsi silmeyle çıkabilen beyaz lezyonlar olarak görülür” dedi. Kablan, lezyonunun fark edilmesi halinde hekime başvurulması gerektiğini de vurgulayarak, “Hekimin önerdiği şekilde ağız içi temizliğinin yapılması, uygun damlaların kullanılması, biberon ve emziklerin uygun hijyeninin sağlanması lazım” şeklinde konuştu.
Çocukluk dönemi hastalıkları tetikliyor
Çocukluk dönemi hastalıkları diye bilinen su çiçeği, kızamık, el ayak ağız hastalığı, herpanjia gibi virüs kaynaklı hastalıkların da ağız içi lezyonlara sebep olduğuna değinen Kablan, “Bu hastalıkların ilk bulgusu olarak ağız içi lezyonları gözlenebilir ve bu lezyonlar çocuk için ağrılı ve rahatsızlık verici olabilmektedir” diye konuştu.
Halk arasında ağız yaraları deyince ilk akla gelen lezyonlardan olan aftın çocuklarda da sıklıkla görüldüğünü kaydeden Gizem Terzioğlu Kablan, bağışıklık sisteminin düşük olduğu durumlarda aft oluşumuyla sıklıkla karşı karşıya kalındığının altını çizerek: “Çocuklar yetişkinlere göre daha hassas olduğu için aft ihtimali daha fazladır. Aft durumunda sıcak, baharatlı, asitli besinlerden uzak durulmalıdır ve hekimin uygun gördüğü, önerdiği merhemler kullanılmalıdır.”
Ağız içi lezyonları ağrılı, rahatsızlık verici olabildiği gibi bazı sistemik hastalıkların da belirtisi olduğunu dile getiren Kablan, “Bu durumda diş hekiminize başvurmanız hem lezyonun tedavisi hem de başka bir hastalığın bulgusu olarak oluşmuş ise erken teşhis açısından önem taşımaktadır” şeklinde konuşarak sözlerini tamamladı.