Böbrek taşının, çok şiddetli ağrılara neden olabilen ve yaşam kalitesini düşüren en önemli sorunlardan biri olduğunu kaydeden Yrd. Doç Dr. Alper Kafkaslı, "Bunların büyük çoğunluğu kalsiyum oksalat taşları olsa da daha az sıklıkla ürik asit ,fosfat ve sistit taşlarında görülür. Taşlar böbrekte kalabilir, büyüyebilir ve mesaneye doğru ilerleyebilir" dedi.
"Böbrek taşı en çok 30'lu yaşlarda ortaya çıkıyor"
Böbrek taşlarının en çok 30'lu yaşlarında ortaya çıktığını anlatan Yrd. Doç Dr Kafkaslı, "Böbrek taşının en bilinen belirtisi, 'renal kolik' dediğimiz sancı tipidir. Ağrı aniden başlar ve dayanılamayacak kadar çok şiddetlidir. Ağrıları ilk hissettiğiniz yer genelde böbreklerin bulunduğu bel bölgesidir. Ağrılar buradan kasık bölgesine de inebilir. Şiddetli ağrıya bulantı, kusma ve terleme eşlik eder. Bu safhada idrardan bir miktar kan gelebilir" dedi.
"Kadınlara oranla erkeklerde 3 kat daha fazla görülmekte"
Yrd. Doç Dr Kafkaslı, "Erkeklerde kadınlara kıyasla 2-3 kat daha fazla görülür. Taş oluşumunu engellemek için günde en az 2.5 litre idrar çıkaracak şekilde su içilmelidir. Basit bir idrar tahlilinden başlamak üzere, röntgen ve ultrasonografi en sık yapılan testlerdir. Taşın böbrekten çıkıp mesaneye doğru yol aldığı süreçte bilgisayarlı tomografi aydınlatıcı bilgiler verir. Artık günümüzde birçok tedavi alternatifi sayesinde böbrek taşları tedavi edilebilmektedir. Tedavileri ise vücut dışından taşı kırma, kapalı böbrek taşı ameliyatı, lazerle taş kırma günümüzde en çok kullanılan yöntemlerdendir" diye konuştu.