Geçtiğimiz günlerde İzmir’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin etkisiyle, Türkiye’nin dört bir yanından İzmir’e akın eden yardımlar, insanlar ve kalpler aynı zaman da tüm İzmir’in tek bir vücut oluşu hepimize örnek olacak nitelikteydi.
Canım İzmir’in kalbimde çok başka yeri vardır. Hayat arkadaşım İzmirli. Geçmişte bir İzmir seyahatim dönüşü “Kalbim, Ege’de kaldı. “yazmıştım sosyal ağ hesaplarımdan birinde. O gün bu cümleyi yazarken, sevdiceğimden ayrı kalmanın burukluğuyla yazmıştım. Şimdi ise, kocaman yıkıcı depremin ardından dönüp baktığımın da kırık kalpler, yarım kalmış hikâyeler, boynu bükük evlatlar ve eşler görüyorum canım İzmir’imde.
Acınız acım, üzüntünüz üzüntüm canım İzmir. Yaşanılan yıkıcı depremde İRTİHAL-İ DAR-I BEKA eyleyen ruhlara Allah’tan rahmet, yaralı olan tüm kardeşlerime şifa diliyorum.
Deprem kuşağında olduğumuzu artık hepimiz biliyoruz. Biz toplum olarak çokça metanetli ve sabırlıyız. İzmir depremiyle büyük bir sabır sınavından geçtik. Yaralarımızı sevgiyle, merhametle, açıklıkla sarmaya niyetle her bir elden kocaman bir yürek olduk. O güzelim analar, babalar, evlatlar, eşler, sevgililer hepsinin kalbindeki yaraları, acıları iliklerime kadar hissediyorum, hepimizin de aynı acıyı hissettiğini paylaştığını biliyorum. Maddi kaynaklarını kullananlar, evlerinde ki battaniyelerine kadar kargoyla ulaştıranlar, ellerini semaya açıp durmadan dua edenler neyi ne kadar yazarsam yazayım hepsinin kalbindeki duygu tek, acımız kocaman.
Vakit tamam.
Artık dünyamızın güzelliklerini fark etme zamanı, artık bir olma vakti, artık duaların ortak olma vakti, artık sevgi de ve merhamette buluşma vakti, artık dünya anneye ve tabiat anneye nefes aldırma vakti, artık arınma vakti, artık niyetleri belirleme vakti, artık nefsimizle hesaplaşma vakti, artık dört koldan birbirimize yardım etme vakti, düşene el uzatma vakti, artık bilinci yükselteme uyanma vakti, artık rab kanalıyla bütünleşme vakti yani uzun lafın kısası ruhsal olgunlaşma vakti bilgelik basamaklarını tek tek yukarı çıkma vakti.
İşte tam da bu zaman, vakit tamamsa, tamamen kendimize dönelim. Ruhumuzun sesine kulak verelim, ruhsal anlamda olgunlaşabiliyor muyuz bunlara bakalım, sevgi çalışmaları yapalım, dünya anneye nefes aldıracak meditasyon çalışmaları yapalım. İvedi şekilde kendimiz için çözümler üretmeye başlayalım, çünkü çözüm, kendi alanımız da başladığında etrafımıza inanılmaz yüksek voltaj ışık saçmaya başlarız, yani bu demek oluyor ki; “Ben karanlıktan aydınlığa çıkarken, seni de alacağım yanıma.” İşte böyle böyle birleşeceğiz ve çoğalacağız. Her şey sırası ve nizamıyla oluyor. Her zaman kullandığım mottodur; “sen değişirsen, dünya değişir”. Vakit geldi, tamam deme zamanı. Kimlere ne şanslar verdiniz bir düşünün. Şimdi sıra siz de, bu şansı, şimdi siz kendinize tanıyın.
Nerden, nasıl başlayacağım diye düşünenler, sizler için bir çalışma paylaşmak istiyorum. Ricam şudur ki; lütfen kendinize önem ve özen gösterin. Öncelikle lütfen yazacağım arınma ve yeniden başlama programı için niyetinizi yapın. Bu çalışmaya başladığınız da 21 gün takip edin ve hiç bırakmayın. Ek olarak her gün bolca tövbe istiğfar duasını yapmanızı önemle rica ediyorum.
“ Hepimizi yoktan var eden Yüce Allah’ım; Benim ailem, çocuklarım, annem, babam, akrabalarım ve atalarım var oluştan bugüne kadar herhangi bir şekilde birine hakaret ettilerse veya onlara hakaret edildiyse, yaralandılar yâda yaraladılarsa, hiç hak edilmedikleri bir biçimde harekete maruz kaldılarsa veya onlar karşısındakilere hiç hak etmedikleri gibi davrandılarsa, Yüce Allah’ım; var oluştan şimdi bugüne kadar senden bağışlanmayı diliyoruz. Şimdi şu anda senden talep ediyorum, Yüce Allah’ım; Bu duam tüm tıkanıklıkları açsın, temizlesin, bu yakarış kötü duyguları ve hatıraları silsin, tüm olumsuz yaşanmışlıklar bu dua ile son bulsun, tüm blokajlar ve negatif istenmeyen enerjiler temiz, tertemiz enerjiye, duru ışık ve koşulsuz sevgi enerjisine dönüşsün. Şimdi ve her zaman... Ve öyle. Çok şükür …”
Ve arkasından kısa bir sevgi meditasyonu yapalım…
Gözlerinizi kapatın lütfen, derin diyafram nefesleri alıp verirken sadece nefesinize odaklanın.
Bulunduğumuz yerden hologram bedenimizi yükseltip, Tüm Türkiye’yi yukarıdan görecek mesafede, üzerinde havada duralım ve kaynaktan sevgi enerjisini çağıralım. O pembe renkli sevgi enerjisinin, kâinatın sonsuz boşluğundan gelip başımızdan, tam tepe noktamızdan bedenimize girdiğini, önce tüm bedenimizi pespembe yaparak her bir hücremize kadar temizlediğini şifalandırdığını fark edelim. Şimdi bu muhteşem şifa ve sevgi enerjisini bedenimizden özgür bırakarak tüm ülkemizin üstüne adeta şelale gibi aktığını ve ülkemizin, tüm topraklarının, pespembe şifa ve sevgi enerjisiyle temizlendiğini, arındığını, kırık çıkıklarını tamir ettiğini, bolluğun ve bereketin tüm ülkemize sağlıkla, merhametle şifayla ve aşkla aktığını görelim. Bu sevgi enerjisinin yayılarak tüm dünyada savaşların, hastalıkların son bulduğunu ve insanların barış içinde yaşadığını imgeleyelim ve son olarak Dünya annenin sevgimizle pespembe olduğunu ve ışıl ışıl parladığını imgeleyelim Ve öyle diyerek derin nefeslerle çalışmayı bitirelim ve hologram bedeni tekrar fiziki beden yerleşmiş görerek sakince gözlerimizi açalım.
Yaradan’a, en güzele emanetsiniz, hoşça kalın..
Işıltınıza sahip çıkın ve daimi ışıkta kalın..
Sevgimle,
Aşk OLsun, Şifa OLsun