Sosyal medyanın gün geçmiyor ki, kullanım alışkanlıklarını şaşırtıcı yeni bir kullanım şekli ile karşılaşmayalım.
Gizli bir şey kalmadı, açıktan her şey yapılır olan sosyal medyada şimdilerde bir de helalleşme modası çıktı.
Kimisi hastaneye gideceğiz zaman: ‘Hakkınızı helal edin’ yazıyor
Kimisi ameliyata girmeden önce : ‘Hakkınızı helal edin’ yazıyor.
Kimisi de Cuma öncesi, Cuma sonrası veya bir ibadetini yerine getirirken: ‘Hakkınızı helal edin’ diye yazıyor.
Nereye?
Sosyal medya hesaplarına.
Kime?
Üzerine alınan herkese.
Helal isteyenin yazısının altına şu yorumu düşen daha hiç görmedim: ‘Hakkımız helal etmiyorum’
Hani yazsa, helallik isteyen ne yapar onu da ayrıca merak ediyorum. Gidip hakkını yediği, haksızlık ettiğinin hakkını verip, gönlünü almaya mı çalışır?
Hiç sanmıyorum
O kadar vakti, o kadar zekâsı ve o kadar adalet duygusu olsaydı o helalliği istemeye gerek kalmaz, her şeyi helalinden yapardı.
Peki, bu helalleşmenin ederi ne derseniz bence şu.
Kişi, vicdan azabı çekiyor ama çektiği şeyler o kadar çok ki veya ağır ki, altından kalkamıyor, ‘Hakkınızı helal edin’ diye iki satır yazarak kendi psikolojisini idare edip, kendisini kandırıyor.
85 milyona yaklaşan Türkiye’de, 6 milyona yaklaşan İzmir’de kaç bin kişinin hakkını yemiş olabilirsin ki hatırlayamıyorsun?
En ünlüsünün bile çekirdek çevresiyle yaşadığı sosyal hayatta, ne kadar ünlü olabilirsin ki haksızlık ettiğin kişileri hatırlayamıyorsun?
Hadi ondan da vazgeçtim, ne kadar kötü insan olabilirsin ki, yaptığın haksızlığı unutacak kadar haksızlık yapmak senin için sıradan bir şey olmuş?
Ha bu arada cesaretin varsa, sosyal medyadan helallik isterken kimden, neden istediğini de yaz da, haramlık yaptığın ne var, kime varsa onları da bilsin insanlar.
Aklıma gelmişken, ‘Varsa hak yemişliğim, hakkınızı helal edin’ diye yazayım da kendimi iyi hissedeyim.
Ne olur, ne olmaz!
İyi pazarlar!