En karmaşık ekonomi konularını kendine has eğlenceli anlatımıyla toplumun tüm kesimlerine hitap edebilen Prof. Dr. Alkin, İZTO’da Güncel Ekonomik Değerlendirmeler Konferansı’nda iş dünyası ile buluştu. Toplantıya İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler ile Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri de katıldı. Yaptığı sunumu kitaplaştıracağı müjdesiyle konuşmaya başlayan Alkin, sadece var olan ekonomik tabloyu gerçekçi bir dille anlatmakla kalmadı; aynı zamanda şu anda Y ve Z kuşaklarının aktif olarak çalıştığı firmalar dünyasında altın önerilerde bulundu.
FUTBOL TAKIMI BENZETMESİ
Son ekonomik gelişmeler ele alındığında, açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nın gerçekçi temellere dayandırıldığını kaydeden Alkin, Türkiye ekonomisini başarı skalasında arada kalmış futbol kulüplerine benzetti. Türkiye’nin G20’deki konumuna da işaret eden Alkin, “Bazı futbol takımları vardır. Şampiyonlukları imkansızdır, kupa alır ve küme de düşmez. Türkiye böyle bir ülkedir. Öte yandan bir toplantıda Fransız bir temsilci ülkemi sormuştu. Ben de ‘Denizin üstündeki şişedir. Nice sayılı fırtınada gemiler ikiye ayrılır gider ama bu şişe kalır. Fırtınada göremezsin ama deniz sakinken şişe orada. İçinde de bir kağıt var, ‘dayan’ diye yazıyor. İş dünyası hakikaten iyi dayanıyor” değerlendirmesini yaptı.
KİLOGRAM BAŞINA İHRACAT DEĞERİ ARTMALI
Konuşmasında Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı, ara mala ithalatı, cari açık gibi pek çok konuyla ilgili verileri katılımcılarla paylaşan Alkin, kilogram başına ihracatın yani katma değerli üretimin önemini de vurguladı. Bugün dünya genelinde ekonomik sorunların diplomatik temelli olduğu tespitini yapan Alkin, şirketler de dahil ekonomik alandaki tüm aktörlerin baskı altındayken doğru karar verecek kişilerden oluşması gerektiğinin de altını çizdi.
“KİŞİ DEĞİL İŞ KONTROL EDİLMELİ”
Ekonomik göstergelerin yanı sıra antibiyotik kullanımı, sezaryen oranı, beden eğitimi derslerinin oranı, obezite gibi pek çok konuyu da aktararak ülkenin gelişim düzeyine işaret eden Alkin, sağlam ekonomik temeller için sosyolojik problemlerin de aşılması gerektiğine değindi. Çalışan profilinin de değiştiğini, Y v Z kuşağı denen kuşağın eskisi gibi patronları idol olarak görmediğini söyleyen Alkin, “Teknolojiyi üstün kılan şirketlerde kişi değil iş kontrol edilmeli. Bu mantalide olan şirket batar” dedi.
Türkiye’nin kurtuluşunun önce eğitim sonra ihracattan geçtiğini de vurgulayan Alkin, hem bankaların hem de reel sektörün sağlam adımlar atması gerektiğini savundu.