İzmir'de etkili olan her yağış sonrası kronik sorun olarak nitelendirilen altyapı eksikliği, kentin en merkezi ilçelerini göle çevirmiş, vatandaşı deyim yerindeyse çileden çıkarmıştı. Sular çekildikten sonra gün yüzüne çıkan felaketin tablosu ise ‘pes’ dedirtti. AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da partisinin Konak ilçe teşkilatı ile beraber Alsancak’ta apartman görevlileri ile bir araya geldi.
KONUTLARA YARDIM MÜJDESİ
77 apartman görevlinin sorun ve taleplerini dinleyen Çankırı, hasar tespitlerin devam ettiği çalışmalarına devam edildiğini, devletin konut olarak kullanılan yerlerde tespit edilen hasara göre gerekli yardımı sağlayacağını açıkladı. Çankırı, “Elbet de bu bir felaket. Artık iklim koşulları sebebiyle bu değişimlerden dolayı maalesef bölgesel olarak bunu yaşıyoruz. Ancak bunun da çözümü var. İyi yönetim. Meteoroloji uzmanları günler öncesinden tahmini olumsuz hava koşullarına dair uyarılarda bulundu. Ancak İzmir gerçekten bu kez felaketin eşiğinden döndü. Çünkü çok şükür ki can kaybımız yok. Maddi hasar büyük ancak unutmayın devletimiz her yerde olduğu gibi burada da vatandaşını sahipsiz bırakmayacaktır” dedi.
"ÖFKELİYİZ!"
Çankırı ardından Cumhuriyet Bulvarı, 1. Kordon Atatürk Caddesi üzerindeki su basan ev ve işyeri sakinlerini ziyaret ederek geçmiş olsun temennisinde bulundu. Suların çekilmesiyle çamur yığınına dönen, birçok eşyanın kullanılamaz hale geldiği durumdan dolayı altyapı yetersizliğine isyan eden vatandaşlar yaşananlardan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i sorumlu tuttu. Güneş Apartmanı sakinlerinden Remziye Coşkun, “Biz burada canımızı zor kurtarırken, saatlerce yardım beklerken, Tunç Soyer giydiği yağmurlukla poz veriyor. Olacak iş değil. O kadar öfkeliyiz ki. Üstelik yurt dışına çıkıyor. Yahu daha kendi kentini yönetemezken Avrupa’da başkanlık mı taslayacak” dedi.
Murat Okulmuş isimli işletme sahibi ise 15 dolabının kullanılamaz hale geldiğini aktararak; “Kafemizde tüm TV’ler hurdaya döndü. Aracım pert oldu. 900 bin TL’den fazla zararım var” dedi.
“3 DAKİKA GEÇ ÇIKSAYDIM ÖLEBİLİRDİM”
‘Laf değil icraat bekliyoruz’ diyen Orhan Tortuml isimli vatandaş ise; “Yaşadığım yer kot altında kalıyor. Uyuyordum. Gece saat 03.15 sıralarında su sesini duydum. Ben çıktıktan sonra o an sular içeri gelmeye başladı. Eğer dışarı çıkmasaydım şu an yaşamıyor olabilirdim. 3 dakikayla hayatta kaldım” diye konuştu.
“YİĞİT MEYDANDA BELLİ OLUR”
Yaşananlar karşısında İzmir Büyükşehir Belediye’sinin ‘yağmur suları ile ekolojik durak’ projesini hatırlatan Çankırı, “Kentte durak mı kaldı acaba? Ya da dönüştürülecek su mu var selden sonra. Bilinen bir durumdu. Ancak tedbirsizlik, mağduriyeti ikiye katladı. Su seviyesinin diz boyunu aştığı evleri gördük. İş yerlerinde esnafın hali de ortada, perişan durumdalar. Açılışa gün sayan işletme sahiplerinin mağduriyeti, öfkesine tanık olduk. İzmir felaketi iki kat pisliğin içinde yaşadı. Taşkın sonrası yeterli sayıda rögarların çapları geniş olsaydı ve anında müdahale edilseydi, bu kadar yoğun bir baskın yaşanmayabilirdi. Kanalizasyon sularının karıştığını da gördük. Bu da halk sağlığını ciddi oranda etkileyecektir. Boşuna dememişler, ‘yiğit meydanda belli olur’ İzmir’de her yağmur sonrasında basın mensupları bile bıktı artık aynı manşeti atmaktan. ‘Burası Venedik değil’ demekten bıktık. Burası Ege’nin incisi. Ancak gelinen noktada görüyoruz ki kötü ve beceriksiz yönetimlerle bu kentin vatandaşları artık hem canlarıyla hem de mallarıyla da sınanır hale geldi. İklim krizi elbette dünyanın dört köşesinde mevcut ancak bu kadar kabiliyetsiz yönetimi ve oluşturduğu krizi başka yerde bulamazsınız” diye konuştu.