TBMM Genel Kurulunda görüşülen kanun teklifinin kabul edilmesiyle kamuda çalışan yarım milyon sözleşmeli personel kadrolarına kavuştu. Genel Kurulda konuşan MHP’li Tamer Osmanağaoğlu “Elbette bu başarı hikâyesinin tek kahramanı devletimiz ve devletimizin koordinasyonunda bu mücadeleye katkı sunan kuruluşlarımız değildir. Burada en büyük pay sahibi, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz ve varlığımızı armağan etmekten çekinmediğimiz Türk milletinin ta kendisidir. Türk milleti; bütün dezenformasyon girişimlerine rağmen, sahte, yalan ve asparagas haberlere rağmen, sosyal medyada estirilen karamsarlık rüzgarlarına rağmen devletine güvenmiş, devletine omuz vermiş, devletinin milletler mücadelesindeki gücüne güç katmıştır” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında “Bir devletin gücü; milletinin gücü kadardır. Bu hususta temel ölçümüz, kadim şiarımız; “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” cümlesidir. Bu öğüt; Edebali’den Osman Gazi’ye vasiyet, onlardan da bize emanettir.” diyen Osmanağaoğlu şunları söyledi; “Bozkırın ortasına binlerce yıl önce diktiğimiz bengü taşlarda; Türk kağanları şu ifadeleri kullanmıştır: “Aç milleti tok, az milleti çok, yoksul milleti bay kıldım”. Bu sözler; Türk’e baş olmanın temel şartlarına işaret etmektedir. O yüzden diyoruz ki; makamlar, öncelikle millete hizmet yeridir. Milli refahı, milli egemenliğin mütemmim cüzü olarak görmemiz bu yüzdendir. Ekmeğin helâlini, bayrağın hilâli kadar kutsal görmemiz bu yüzdendir. Bundan yüz yıl önce; Türk’ün derdiyle dertlenenler, şimdi de aynı davanın takipçisidir. İstiklâl için çarpışanlarla, istikbâl için uğraşanlar; aynı istikamette yürümektedir. Bu gerçek ve sahip olunan bu bilinçtir ki; bu milletin hürriyet mücadelesi de, ekmek kavgası da; Türk milliyetçilerine emanettir. Bu meselenin ehemmiyetini kavrayan ve ilk adımları atan kişinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ta kendisi olduğu hatırımızdan hiçbir zaman çıkmamıştır. Ona göre; kan dökülerek kurtulan memleketin, alın teriyle yükselme zamanı gelmiştir. İzmir’in işgaliyle başlayan Milli Mücadele, çetin savaşların sonunda İzmir İktisat Kongresi’yle taçlandırılmıştır. Amacı; fukara Anadolu çocuklarını refaha kavuşturmaktır. Bundan yüzlerce yıl evvel Bilge Kağanların dediği gibi, yoksul milleti zengin kılmaktır. Bizim de bugün vatandaşımızın için talep ettiğimiz ve hayata geçirilen iyileştirmelerin; aslî amacı budur. Kongrenin ilk oturumunda kaleme alınan birinci maddeyi, bilhassa bu açıdan okumak gerekir: “Türkiye; milli hudutları dâhilinde, lekesiz bir istiklâl ile dünyanın sulh ve terakki unsurlarından biridir”. Türk’ün büyük zaferinin üzerinden neredeyse yüzyıl geçmiştir. Fakat bugün; asırlık hesabı tekrar açmaya uğraşanlar, istiklâlimizi lekelemeye çalışanlar elbette vardır. Unutulmamalıdır ki; Yüzyıl önceki panoramada yer alan şer şebekesine karşı önce teyakkuz, sonra taarruz için tetikte bekleyen milli duruş; Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi MHP ve onun lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin şahsında vücut bulduğu akıllardan çıkarılmamalıdır! Aş, iş sorunlarının çözümü, dünya çapında muktedir ve lider Türkiye’nin inşası, hayat pahalılığın ortada kaldırılması bizzat Cumhur İttifakı’nın refakatiyle sağlanacaktır.” İfadeleri, önümüzdeki süreçte, Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatandaşlarımızın beklentilerine cevap vermek için göstereceğimiz kararlılığın ifadesi olacaktır.”