İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin’in ev sahipliğindeki programda, atığı katık yapan geri dönüşümcüler, çiçekçiler, müzisyenler, köy meclisinin temsilcileri sorunlarını ve çözüm yollarını aktardı.
Sokak Ekonomisini masaya yatırarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini, belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, “Buradaki Dr. Osman Sirkeci ve Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu ile birlikte düzenlediğimiz Sokak Ekonomisi Çalıştayı’nda Türkiye’ye güvencesizler ve sokak çalışanları sorunlarını aktarma fırsatı buldu. Türkiye’de sokakta geçimini temin eden bizim sokak ekonomisi dediğimiz kesimin en büyük şansı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Onun sayesinde insanlar sizin farkınıza varmaya başladı. Onun sayesinde sizin dertlerinizi sizin sorunlarınızı Türkiye duymaya başladı”dedi.
HAYATIN GERÇEKLERİ DESTEKLENMELİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Türkiye’de aslında var olan, hepimizin yaşamda gördüğü ama kayıtlı olmayan bir kesim var. Birçok kimse bunun farkında değil. Varsınız ama yoksunuz. Yaşamın her alanındasınız. Sokaktasınız, insanların temel ihtiyaçları konusunda alternatifi olmayan ihtiyaçları konusunda önemli bir işlevi görüyorsunuz. Ama kayıtlı değilsiniz. Yaklaşık 6.5 milyon insanımız bu işten ekmek yiyor geçimini sağlıyor. Aslında bu insanların yaptıkları kutsal bir şey. Hem devlete yükleri yok, hem vatandaşın temel ihtiyaçlarını kimseye zarar vermeden karşılıyorlar. Karşımızda duruyor bazen sokakta bazen düğünde görevini yapıyor, alternatifi yok. Aslında bunların desteklenmesi lazım. Kestaneciyi büyük marketlerde bulamazsınız ve onlara rakip değil. Pamuk Şekeri hayatımızın bir gerçeği. Kestane, simit hayatımızın gerçeği. Çok çeşitli kesimler var. Düğünlerde çocuklarımızı eğlendiren palyaçosundan macuncusuna kadar davulcu zurnacısından simitçisine kadar bir kesimi temsil ediyorsunuz”dedi.
KANUNİ DÜZENLEME ŞART
Seyyar çalışanların bazen polisle bazen zabıta ve vatandaşla zaman zaman karşı karşıya geldiğine vurgu yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Bunlar sadece CHP’li bir belediyenin, sevgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in söylemesiyle düzelemiyor. Yukardan bir kanunla düzenleme yapılması lazım. Bir kayıt altına alınması lazım bu kesimin. Güvence verilmesi lazım insanlara. Çünkü bu insanların yapmış olduğu şey kutsal bir şey. Kışın yağmurda yazın sıcakta kimseden bir destek beklemeden insanların en temel ihtiyaçlarını bazen eğlencesini bazende karın doyurmasını sağlıyorlar. Lokanta için parası olmayan geliyor simit yiyor. Yaptıkları aslında önemli bir şey. Bu kesimin desteklenmesi gerekiyor. Sorunlarının çözülmesi gerekiyor”şeklinde konuştu.
GELİR DESTEĞİ VERİLMELİDİR
Seyyar satıcı ve esnafların salgın ile birlikte sorunlarının katlandığını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Evde kal kampanyası yapıldı. Ama sokak esnafına bir kuruş destek verilmedi. Sadece bizim belediyelerimiz desteklerde bulundu. Bu anlamda belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Tunç beye ve diğer belediye başkanlarımıza. Evde kal demek sokak esnafına aç kal demek. Bu insanlar büyük paralar kazanmıyorlar. Sadece kendi yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Destek vermeden evde kal diyorsanız aç kal demek istiyorsunuz”dedi.
DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI
İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin ülke ekonomisine günlük bir milyar, yıllık 200 milyar lira katkıda bulunan sokak satıcılarının korona sürecinde tükendiğine dikkat çekti. Sokak çalışanlarının destek alamadığını hatırlatan Laçin, “Bu insanların artık dayanacak gücü kalmadı. Ekmek teknesi müzik aletlerini satarak evini geçindirmeye çalışan müzisyenler var. Her geçen gün ekonomik sıkıntı nedeniyle canına kıyan esnafımızın bu durumu yetkililerin hiç mi vicdanını sızlatmıyor?” ifadelerini kullandı.
SEYYARI ZABITA İLE BARIŞTIRALIM
Seyyar satıcıların kayıt altına alınmak, işgaliye ve vergi ödemek istemelerine karşın yerel yönetimlerin bu çığlığı duymazdan geldiğini aktaran Başkan Laçin, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; gelin tek tip araçlarla kent estetiğine olumlu katkı koyarak, belirlenecek noktalarda, sosyal güvenceli olarak çalışalım. Zabıta ile sorun yaşamadan, onlardan kaçmadan barış içinde yaşayalım” diye konuştu.
İzmir seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, sokak satıcılarının sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren bir dosyayı Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya verdi.
KİMSE KİMSEYİ EZMESİN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’dan yerel yönetimlerle olan bağlarının güçlendirilmesini talep eden İzmir Doğa İncisi Kooperatifi Kurucu Başkanı ve Emirsultan Mahalle Muhtarı Hüseyin Heptepe, “Kurduğumuz kooperatiflerle geri dönüşüme farklı bir soluk getirdik. Bitkisel atıkların doğada yetişen bitkilerin modern teknolojinin de yardımıyla geri kazanılabildiğini, kentsel estetiğinde özel sektörde ve kamu kurumlarından yeniden değerlendirilebildiğini gördük. Bu maksatla kurduğumuz kooperatif aracılığıyla onlarca kadına yeni istihdam olanağı yarattık. İzmir ekonomisine eşsiz paha biçilmez bir katma değer sunduk. Geri dönüşüm sektöründe bazı tekeller 100 binlerce atık toplayıcısını adeta sömürüyor. Piyasada 2 liraya satılan atık kâğıt sokaklardaki güvencesizlerden 0.70 liraya alınıyor. Pandemi koşullarında zaten bin bir zorluk yaşayan atık toplayıcıları geri dönüşümcüler sahipsizlik vergisizlik nedeniyle bir kat daha sömürülüyor. İzmir seyyar esnaf ve Sanatkarlar Meclisi aracılığıyla İzmir’deki 250.000 seyyar esnaf ve sanatkârın sesi ve temsilcisi olduğumuz gibi bundan sonra İzmirli işportacı romanı geri dönüşümcü romanı çiçekçi romanı diğer seyyar esnaf ve sanatkar kardeşlerimiz gibi ezdirmeyeceğiz”dedi.
İzmir’in Eşrefpaşa semtinde atık toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını belirten Muhammet Salim, Genel Başkan Yardımcısının nasıl geçinebiliyorsunuz sorusu üzerine ailemi değil kendimi bile geçindiremiyorum cevabını verdi.
BİZİMDE DERTLERİMİZE DERMAN OLSUNLAR
İzmir’de 30 yıldır midyecilik yapan Murat Yavuz CHP Genel Başkan Yardımcısına şu sözlerle dertlerini anlattı, “Kilosu 30 liradan midye satıyorum. Sağlıklı koşullarda üretilen midyeleri hiçbir lokanta veya restorana rekabet etmeden satıyorum. Salgın döneminde dar gelirli müşterilerimiz sokaklardan çekildi. Kayıtlı esnaflar gibi hiçbir kurumdan destek alamadık. Kolluk kuvvetlerinden korkmadan işimizi yapmak istiyoruz. Bu nedenle dernek kurduk. Bizi gören sorunlarımıza çare olan siyasi partilerle birlikte hareket etmek istiyoruz”şeklinde konuştu.
KÖŞE KAPMACA OYNAMAK İSTEMİYORUZ
İzmir’de 25 yıldır seyyar manavlık yaparak geçindiğini belirten Ege İncisi Kooperatifi Başkanı Mehmet Şerif Akbulut, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’de açılan sokak ekonomisi Şube Müdürlüğü’nün çalışmalarından cesaret alarak İzmir seyyar satıcılar derneğini kurduk. Yıllardır İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesi zabıtaları ile köşe kapmaca oynuyoruz. Her defasında 1500 liraya, 2000 liraya mal olan seyyar tezgahlarımız zabıtalar el koyuyorlar. Presleyip hurdaya satıyorlar. Bu Türkiye ekonomisine büyük bir israftır. Seyyarın sesine kulak vermeyen ne genel nede yerel siyasetçiler başarılıdır. Bize kulak verenlere destek vereceğiz. Gerekirse kendi temsilcilerimizi çıkartıp onları destekleyeceğiz”dedi.
KİMSEYLE REKABETİMİZ YOK
İzmir Karabağlar’da 30 yıldır seyyar olarak çiçek sattığını dile getiren Yüksel Ördekoğlu, “Şehrimizde 3 bine yakın seyyar çiçekçi var. Bu arkadaşlarımız çiçek dükkanlarından daha farklı dar gelirliye yönelik çiçekleri satıyor. Günde işlerimiz düzgün giderse 50-100 lira kazanabiliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca başvurmamıza rağmen sıkıntılarımızı çözüme kavuşturamadık. Belediye bünyesinde Sokak Ekonomisi Şube Müdürlüğü kurulmasına sevinmiştik ama yine sahipsiz kaldık. Seyyar esnaf meclisi çatısı altında dertlerimize derman arıyoruz”şeklinde konuştu.
İzmir’in Konak İlçesinde 35 yıldır cep telefonu aksesuarları ve küçük elektronik ürünler satarak geçimini temin ettiğini belirten Yusuf Acar, “Pandemi döneminde yaşamak biz seyyar satıcılar için çok zorlaştı. Hastalık bir taraftan zabıta korkusu bir taraftan ne yapacağımızı bilemez olduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi veya Konak Belediyesi bize küçücük bir yer göstersin. Evimize iki lokma ekmek götürelim. Ankara ve İzmir bir an önce el ele versin bize bir an önce çözüm üretsin”sözleriyle derdini dile getirdi.
DAYANIŞMA RUHUNU GELECEĞE TAŞIYACAĞIZ
Menderes Üretici Çiftçi Köy Meclisi Kurucu Üyesi Mehmet Karahitay 105 bin nüfuslu ilçe adına CHP Genel Başkan Yardımcı Veli Ağbaba’ya çiçek sunup Köy Meclisi toplantısında kendilerine onursal başkanlık yapmasını istedi. Karahitay, “Menderes’in üretici köylüleri yıllardır ürettikleri ürünleri gerçek değerine satamıyor. Her sene domatesimizi, salatalığımızı, patlıcanımızı, karpuzumuzu ve patatesimizi toplama ve taşıma masrafımızı dahi karşılamadığı için tarlalardan toplayamıyoruz. Geçen sene Temmuz ayında 0,20 liraya salatalığın kilosu düştü. Protestolarımıza geri dönen olmadı. İzmirli Seyyar Esnaf Meclisi’nin önderliğinde İzmirli Seyyar Manavlar birleşerek Menderes’te üretici köylülerden 18 tonluk bir tır salatalığı satın alıp yarısını İzmir’in yoksul mahallelerine dağıtılmak üzere İzmir Büyükşehir belediyesine hibe ettik. Diğer yarısını da yine halka 1 TL gibi çok ucuz bir fiyattan laması için sattık. Bu dayanışmamız ruhu Menderes köy meclisi ile İzmirli Seyyar Esnafların daha kurumsal, gelecekte daha verimli ortak çalışmalar yapacağının teminatı oldu”dedi.