Viran meyhane

Şefika Değirmenci

Dar sokaklar arasında;
derme çatma bir meyhane sol tarafta.
Boyası iyice aşınmış kapısında; 
yarısı patlak, kalan yarısıda
Cılız ışıklar saçan küçük renkli renkli
ampuller dizim dizim, sıra sıra.
Duvarlarında bir tarafı yırtık,
Diğer tarafı ise solmuş,
Kimbilir? hangi zamandan gelip 
duvarlarına kondurulmuş,
Şimdilerde bilinmeyen sanatçıların afişleriyle doldurulmuş.
Virane mi? virane!
kasveti her yeri sarmış,
Küçük bir dert ocağı, 
bu dar sokağa sığdırılmış. 
Adına eğlence yeri denilmiş ama
efkarın hükmü bu yeri ele geçirmiş.
İçerisi duman mı? duman.
Cigaralar bir bir ardı ardına ateşlenmiş.
Yıllarca ağırladığı misafirlerinin aşındırdığı,
tahta masaların çevresi; 
yarısı sağlam, yarısı kırık, tahta sandalyelerle kuşatılmış.
Taş plakta, Zeki Müren "Ah bu şarkıların gözü kör olsun" çalıyor;
Ardın sıra çın çın sesleriyle 
İçki kadehleri havada;
şerefine şerefine sesleriyle 
birbirine tokuşturuluyor.
Kimbilir ?nelerin,
Kimbilir? kimlerin şerefine 
kalkıyor kadehler.
Belkide birinin gelmişine, belki de kiminin geçmişine,
Kimilerinin de hem gelmişine, hem geçmişine!
Arada şarkının nakaratlarına 
yükselen katılım sesleri; 
Ortalığı boğum boğum seslere boğuyor.
Saçları bembeyaz, bir ayağı aksak,
Meyhaneci sol omuzuna attığı havlusuyla;
Bir aşağı bir yukarı koşturup duruyor.
Gece ilerledikçe, içilen içkiler,
damardan kalbe nüksedince,
Kimi zaman ağlama sesleri,
kimi zamanda aşkın narına 
düşürenlerin isimleri yankılanıyor meyhanenin duvarlarında.
Gece sabaha varır iken;
mekandan tek tek ayrılanlar,
evlerinin yolunu tutar iken;
Viran meyhane, kapısındaki 
yazısıyla uğurluyor herkesi
"YİNE BEKLERİZ"

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.